'Müslüman ve Hıristiyanların Birlikte Yaşamalarında Pozitif Gelişmeler Oldu'
Almanya’da yaşayan göçmenlerin topluma uyumları konusu tartışılmaya devam ediyor.
Son olarak Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, Bavyera eyaletinde Müslüman ve Hıristiyan vatandaşların birlikte yaşamalarında pozitif gelişmeler yaşandığını ifade etti.
Muhafazakar Bakan, Bavyera’da dine olumlu bakılmasının uyuma yardımcı olduğunu belirtti.
Dapd haber ajansına röportaj veren Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, "Müslüman ülkelerden gelen göçmenler de dahil olmak üzere uyum, Bavyera eyaletinde Almanya geneline kıyasla çok daha iyi durumda. Bu, göçmenlerden beklentilerin açıkça belirtilmesinden kaynaklanıyor.’’ şeklinde konuştu.
Bavyera’nın kültürü ve yaşam tarzından gurur duyduğunu sözlerine ekleyen Hıristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Bakan, göçmenlerden Alman toplumuna uyum sağlamalarını ve Alman toplumunun hukuk ve değer sistemini kabul etmelerini beklediklerini kaydetti.
Bavyera’nın aynı zamanda dünyaya açık bir eyalet olduğunu ve göçmenlerin aktif bir şekilde topluma katılımlarını arzuladığını söyledi.
"Bu nedenle göçmenlerin çoğu Bavyera’yı olumlu değerlendiriyor, kök salıyor ve yeni yurtlarını buluyor.’’ diyen muhafazakar Bakan, Bavyera’da dine olumlu bakılmasının uyuma yardımcı olduğunu belirtti.
‘’Bu, Müslüman ve Hıristiyanların da birlikte yaşamasını etkiliyor.’’ şeklinde sözlerini sürdüren Bakan, bazı ‘İslamcı’ akımların, örgütlerinin ve cami derneklerinin olduğunu ve onların Anayasayı Koruma Dairesi tarafından gözlemlenmeye devam edileceğini de dile getirdi. Hermann, demokratik bir hukuk devleti olduklarını ve Almanya’nın Hıristiyan-hümanist değerlerine sahip bir ülke olduğunu ve sürekli Almanya’da yaşamak isteyenlerin bu değerlere saygı gösterip, çocuklarına da bunları anlatmaları gerektiğini ifade etti.
Almanya’daki camii cemaatlerinin çoğunda sorun olmadığını da belirten Herrmann, farklı dini akıma sahip Müslüman derneklerin durumunun ise zor olduğunu söyledi.
Bu derneklerin, sık sık devletten ve toplumdan bir şeyler talep ederek ortaya çıktıklarını ve uyuma da katkı sağlamadıklarını öne süren Herrmann, bu bağlamda isim vererek bazı İslami teşkilatlara yüklendi."Güvenilir ve inandırıcı bir İslami partner olmadıkça, Müslümanların uyumları yavaş ilerleyecektir.’’ diyen Herrmann, anayasaya uymayanların ise güvenilir bir partner olmasının söz konusu olmadığını söyledi.
Sınıflara haç asılmasını da savunan Herrmann, başka dine mensup azınlıkların da bunu kabul etmelerini istedi.
Muhafazakar Bakan, Bavyera’da dine olumlu bakılmasının uyuma yardımcı olduğunu belirtti.
Dapd haber ajansına röportaj veren Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, "Müslüman ülkelerden gelen göçmenler de dahil olmak üzere uyum, Bavyera eyaletinde Almanya geneline kıyasla çok daha iyi durumda. Bu, göçmenlerden beklentilerin açıkça belirtilmesinden kaynaklanıyor.’’ şeklinde konuştu.
Bavyera’nın kültürü ve yaşam tarzından gurur duyduğunu sözlerine ekleyen Hıristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Bakan, göçmenlerden Alman toplumuna uyum sağlamalarını ve Alman toplumunun hukuk ve değer sistemini kabul etmelerini beklediklerini kaydetti.
Bavyera’nın aynı zamanda dünyaya açık bir eyalet olduğunu ve göçmenlerin aktif bir şekilde topluma katılımlarını arzuladığını söyledi.
"Bu nedenle göçmenlerin çoğu Bavyera’yı olumlu değerlendiriyor, kök salıyor ve yeni yurtlarını buluyor.’’ diyen muhafazakar Bakan, Bavyera’da dine olumlu bakılmasının uyuma yardımcı olduğunu belirtti.
‘’Bu, Müslüman ve Hıristiyanların da birlikte yaşamasını etkiliyor.’’ şeklinde sözlerini sürdüren Bakan, bazı ‘İslamcı’ akımların, örgütlerinin ve cami derneklerinin olduğunu ve onların Anayasayı Koruma Dairesi tarafından gözlemlenmeye devam edileceğini de dile getirdi. Hermann, demokratik bir hukuk devleti olduklarını ve Almanya’nın Hıristiyan-hümanist değerlerine sahip bir ülke olduğunu ve sürekli Almanya’da yaşamak isteyenlerin bu değerlere saygı gösterip, çocuklarına da bunları anlatmaları gerektiğini ifade etti.
Almanya’daki camii cemaatlerinin çoğunda sorun olmadığını da belirten Herrmann, farklı dini akıma sahip Müslüman derneklerin durumunun ise zor olduğunu söyledi.
Bu derneklerin, sık sık devletten ve toplumdan bir şeyler talep ederek ortaya çıktıklarını ve uyuma da katkı sağlamadıklarını öne süren Herrmann, bu bağlamda isim vererek bazı İslami teşkilatlara yüklendi."Güvenilir ve inandırıcı bir İslami partner olmadıkça, Müslümanların uyumları yavaş ilerleyecektir.’’ diyen Herrmann, anayasaya uymayanların ise güvenilir bir partner olmasının söz konusu olmadığını söyledi.
Sınıflara haç asılmasını da savunan Herrmann, başka dine mensup azınlıkların da bunu kabul etmelerini istedi.
