Cihaner, İzmir Büyükşehir Davasını Kck ve Oda Tv Davasına Benzetti
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik düzenlenen operasyonla ilgili haklarında dava açılan, aralarında Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da bulunduğu 130 sanığın yargılandığı davaya beşinci gününde devam edildi.
Başkan Kocaoğlu’na destek amacıyla İzmir Adliyesi’ne gelerek duruşmanın ilk bölümünü takip eden CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner’in, KCK ve Oda TV davalarına benzetmesi dikkat çekti. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 130 sanıklı davanın bugünkü duruşmasında, tutuklu sanıkların yanısıra aralarında Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da bulunduğu tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu. Duruşmaya, hafta sonu arasının ardından savunmaların alınmasıyla devam edilirken davayı CHP Denizli Milletvekili ve Erzincan eski Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ile CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi de izledi. Davanın sabahki bölümünde ilk olarak savunması alınan Abdülhalim Cumhur Yazıcı, örgüt suçlamalarını kabul etmedi. 6. Balkan Halk Dansları Festivali ile ilgili ihaleye girecek firmalara bilgi aktarıp aktarmadığı sorulan Yazıcı, mal ve hizmet alımıyla ilgili karar ve yetkiye sahip olmadığını belirtti.
Organizasyon firmasında çalışan Ömer Devrim Ergin'in, kendisini ziyaret ederek festivalin yapılıp yapılmayacağını sorduğunu ifade eden Yazıcı, “Ben de belediyenin internet sitesinden bakıp öğrenebileceğini söyledim. Başka bilgi vermedim.” diye konuştu.
'OTELDEN AYRILIRKEN FATURA ALMAYI UNUTMUŞUM'Savunmanın ardından Mahkeme Başkanı Cahit Kargılı, Kültür Şube Müdürü Cumhur Halim Yazıcı’ya, Çeşme’de beş kişilik otel parasının neden organizasyon firması tarafından ödendiğini sordu. Çeşme’de rock konseri düzenlendiğini, kendisinin internetten araştırma yapmasına rağmen boş otel bulamadığını anlatan Yazıcı, “O günlerde Kent Orkestramız'ın konseri vardı. Burada organizasyon firması sahibi Sedat Sakur ile karşılaştım. Çeşme’deki organizasyondan bahsettim. Çeşme’de çok işyaptığını, yer bulma konusunda yardımcı olabileceğini söyledi.
Yarım saat sonra yer bulduğunu ve benim adıma rezervasyon yaptığını söyledi.
Otelin adresini verdi. Olay budur. Otelde kaldık, ayrılırken bin lira nakit paramızı ödedik ama aceleden otelden ayrılırken fiş, fatura alamadım. Bir daha Sedat Sakur’la ne konuştum ne de görüştüm.” diye konuştu.
SANIK SAKUR: OTEL BİZİM ADIMIZA FATURA ETMİŞSanık Abdülhalim Cumhur Yazıcı’nın Çeşme’de kaldığı otelin parasının ödenmesiyle ilgili savunmasına başvurulan Sedat Sakur ise, “Rezervasyonu biz yapmıştık. Kendisi aceleden faturayı alamamış. Otel sahipleri, rezervasyonu yaptırdığımız için faturayı bizim şirket adına kestirmiş. Ben bunu tutukluyken cezaevinde, avukatımdan öğrendim. Otele para ödenmesi konusunda şirketin kasasından 1 lira çıkmamıştır.” diyerek iddiaları yalanladı.Daha sonra savunma yapan tutuklu sanık Alaattin Eraslan, yazılı savunma vererek örgüt üyeliğini kabul etmedi. Sendikacı olan tutuklu sanıklardan belediye işçisi Cafer Alt da sendikanın işyeri temsilcisi olduğunu belirterek, kimsenin ihaleye girmesine engel olmadığını belirtti.
Tutuklu sanıklardan Ferik Faruk Boyacıoğlu, iddialarını kabul etmedi.ER’DEN KOCAOĞLU’NA DESTEK
Duruşmaya verilen öğlen arasında gazetecilerin sorularını cevaplayan CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ise, “Özel yetkili, görevli mahkeme klasiğiyle karşı karşıyayız. Görevsiz bir mahkeme. Yasalarda açıkça suç olarak tanımlanmamış eylemler, iddianameye suç olarak girmiş. Birbirini tanımayan insanlar, örgüt üyesi olarak biraraya getirilmiş. En önemlisi, akla mantığa aykırı iddialar var. Bir sanat müziği konserinin fasıl olarak mı yoksa tek kişinin söylediği şarkı olarak mı iddiası üzerinden dönen bir yargılama. Ne fark eder? Bu niye özel yetkili mahkemede görülür? Kamu zararı ne? Bunun gibi tüm ceza yargılama hukuku ilkeleri gözardı edilen bir yargılama. En önemlisi de iddianameyi savcılık düzenlememiş. Altında her ne kadar savcılığın imzası olsa da bilirkişilere, yasalara aykırı bir şekilde suç olup olmadığı sorulmuş, konuşma tapelerinin yorumlanması istenmiş. Bunlar iddianameye çevrilmiş. Bu iddiaların hiçbirinin burada görülmemesi gerekir. Bu iddialar doğru olsa bile birçoğu zaten suç değil. Çok açık siyasi bir yargılama olduğu. Muhaliflere yönelik siyasi bir soykırımın uzantısı olduğunu düşünüyorum. KCK ve Oda TV’deki, diğer siyasi davalardaki tüm sıkıntılar neyse burada da aynı şeyler var." diye konuştu.
Cihaner, mahkeme heyetinden kimseyi tanımadığını da dile getirdi.Başkan Kocaoğlu ise, “Dava devam ediyor. Süreci izliyoruz. Desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür ediyorum.“ dedi.
DİSK eski Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise davaya trajikomik benzetmesi yaparak, hukuk skandalı yaşandığını öne sürdü. Davada yargılanan sendikacıların hepsinin yol arkadaşı olduğunu ifade eden Çelebi, "Başkan Kocaoğlu gibi bu davayla asla alâkaları olamaz. Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum.” dedi.
Organizasyon firmasında çalışan Ömer Devrim Ergin'in, kendisini ziyaret ederek festivalin yapılıp yapılmayacağını sorduğunu ifade eden Yazıcı, “Ben de belediyenin internet sitesinden bakıp öğrenebileceğini söyledim. Başka bilgi vermedim.” diye konuştu.
'OTELDEN AYRILIRKEN FATURA ALMAYI UNUTMUŞUM'Savunmanın ardından Mahkeme Başkanı Cahit Kargılı, Kültür Şube Müdürü Cumhur Halim Yazıcı’ya, Çeşme’de beş kişilik otel parasının neden organizasyon firması tarafından ödendiğini sordu. Çeşme’de rock konseri düzenlendiğini, kendisinin internetten araştırma yapmasına rağmen boş otel bulamadığını anlatan Yazıcı, “O günlerde Kent Orkestramız'ın konseri vardı. Burada organizasyon firması sahibi Sedat Sakur ile karşılaştım. Çeşme’deki organizasyondan bahsettim. Çeşme’de çok işyaptığını, yer bulma konusunda yardımcı olabileceğini söyledi.
Yarım saat sonra yer bulduğunu ve benim adıma rezervasyon yaptığını söyledi.
Otelin adresini verdi. Olay budur. Otelde kaldık, ayrılırken bin lira nakit paramızı ödedik ama aceleden otelden ayrılırken fiş, fatura alamadım. Bir daha Sedat Sakur’la ne konuştum ne de görüştüm.” diye konuştu.
SANIK SAKUR: OTEL BİZİM ADIMIZA FATURA ETMİŞSanık Abdülhalim Cumhur Yazıcı’nın Çeşme’de kaldığı otelin parasının ödenmesiyle ilgili savunmasına başvurulan Sedat Sakur ise, “Rezervasyonu biz yapmıştık. Kendisi aceleden faturayı alamamış. Otel sahipleri, rezervasyonu yaptırdığımız için faturayı bizim şirket adına kestirmiş. Ben bunu tutukluyken cezaevinde, avukatımdan öğrendim. Otele para ödenmesi konusunda şirketin kasasından 1 lira çıkmamıştır.” diyerek iddiaları yalanladı.Daha sonra savunma yapan tutuklu sanık Alaattin Eraslan, yazılı savunma vererek örgüt üyeliğini kabul etmedi. Sendikacı olan tutuklu sanıklardan belediye işçisi Cafer Alt da sendikanın işyeri temsilcisi olduğunu belirterek, kimsenin ihaleye girmesine engel olmadığını belirtti.
Tutuklu sanıklardan Ferik Faruk Boyacıoğlu, iddialarını kabul etmedi.ER’DEN KOCAOĞLU’NA DESTEK
Duruşmaya verilen öğlen arasında gazetecilerin sorularını cevaplayan CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ise, “Özel yetkili, görevli mahkeme klasiğiyle karşı karşıyayız. Görevsiz bir mahkeme. Yasalarda açıkça suç olarak tanımlanmamış eylemler, iddianameye suç olarak girmiş. Birbirini tanımayan insanlar, örgüt üyesi olarak biraraya getirilmiş. En önemlisi, akla mantığa aykırı iddialar var. Bir sanat müziği konserinin fasıl olarak mı yoksa tek kişinin söylediği şarkı olarak mı iddiası üzerinden dönen bir yargılama. Ne fark eder? Bu niye özel yetkili mahkemede görülür? Kamu zararı ne? Bunun gibi tüm ceza yargılama hukuku ilkeleri gözardı edilen bir yargılama. En önemlisi de iddianameyi savcılık düzenlememiş. Altında her ne kadar savcılığın imzası olsa da bilirkişilere, yasalara aykırı bir şekilde suç olup olmadığı sorulmuş, konuşma tapelerinin yorumlanması istenmiş. Bunlar iddianameye çevrilmiş. Bu iddiaların hiçbirinin burada görülmemesi gerekir. Bu iddialar doğru olsa bile birçoğu zaten suç değil. Çok açık siyasi bir yargılama olduğu. Muhaliflere yönelik siyasi bir soykırımın uzantısı olduğunu düşünüyorum. KCK ve Oda TV’deki, diğer siyasi davalardaki tüm sıkıntılar neyse burada da aynı şeyler var." diye konuştu.
Cihaner, mahkeme heyetinden kimseyi tanımadığını da dile getirdi.Başkan Kocaoğlu ise, “Dava devam ediyor. Süreci izliyoruz. Desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür ediyorum.“ dedi.
DİSK eski Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise davaya trajikomik benzetmesi yaparak, hukuk skandalı yaşandığını öne sürdü. Davada yargılanan sendikacıların hepsinin yol arkadaşı olduğunu ifade eden Çelebi, "Başkan Kocaoğlu gibi bu davayla asla alâkaları olamaz. Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum.” dedi.