Cemil Çiçek: Darbeciler Yargılanıyor, Türkiye Yeni Anayasa Yapmaya Mecbur
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, 1980 Anayasa'sını yapanların yargılanmaya başladığını, bu sebeple yargılanan bir anayasa ile yola devam edilemeyeceğini belirtti.
Yeni bir anayasa yapmaktan başka dört partinin seçeneğinin bulunmadığını aktaran Çemil Çiçek, aksi takdirde Türkiye'nin 30 yıl daha yeni bir anayasa yapamayacağını söyledi.
Ege Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD)'nin İzmir Hilton Otel'de düzenlenen 29. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'na katılan Cemil Çiçek, toplumun yeni anayasa üzerine beklentilerini sanayici ve işadamlarına anlattı.
1980 Anayasa'nı yapmak için demokrasiyi rafa kaldıranların yargılanmaya başladığını, bu sebeple yeni bir anayasa yapmanın elzem olduğunu ifade eden TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Bu 30 yıllık anayasanın 25'inde görevde bulunmuş bir arkadaşınızım. Yani bu anayasanın 25 yılında pratiğini yapmış olan, sorumluluk taşımış olan, yeri geldiğinde bu sıkıntıları hukuk önünde, yargı önünde savunan bir kişi olarak biliyorum ki, hattâ yaşadığımız birçok olayın perde arkasını da bilen bir kişi olarak bu ülkeyi yönetmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. O nedenle Türkiye, yoluna bu anayasa ile devam edemeyeceği için yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu kesin. 4 Nisan'dan itibaren yeni bir anayasa yapmak ihtiyaç olmaktan çıktı, artık mecburiyet haline geldi. Çünkü bu anayasayı yapanlar için yargı süreci başladı.
Siz anayasal düzeni değiştirdiniz, siz demokratik usullere uymadınız. Demokrasiyi inkar etiniz, Meclis'i kapattınız, hükümeti düşürdünüz. Şimdi bunun hesabının görüleceği bir süreç başladı.
Bunu soğukkanlılıkla götürmemiz gerekiyor. Böylesine yargı sürecine getirdiğimiz bir işin, yargılama aşamasında olduğumuz insanların yaptığı bir anayasayla Türkiye'yi yönetmenin ne kadar çelişkili bir durum olduğunu da en evvel siyaset kurumunun anlaması lazım. Onun için buradan söylemek istiyorum, sadece yeni bir anayasa yapmak ihtiyaç değil, aynı zamanda dört siyasi parti bakımından, aynı zamanda 24. dönem Parlamento bakımından yeni bir anayasa yapma mecburiyeti vardır. Kimse bir yere kaçamaz, kimse minderden kaçamaz. Kimse oyunbozanlık yapamaz. Ne yapıp yapap dört siyasi parti biraraya gelecek, bir uzlaşı ortamında, sizlerin de katkı ve destekleriyle yeni bir anayasa yapacaktır. Yapamadığı takdirde siyasete güven kalmaz." dedi.
Darbe anayasasıyla yoluna devam eden bir ülkenin dışarıda da itibar görmeyeceğini aktaran Cemil Çiçek, 2023 yılında dünya ekonomisinin ilk 10 ülkesi arasında olunabilmesi için demokrasi içerikli bir anayasa bulunması gerektiğini kaydetti.
Bunun için de uzlaşı kültüründe buluşulması gerektiğini ifade eden Cemil Çiçek, "Bu işi öteleme lüksü de yok. Yeni bir anayasa yapılması, millete lütuf değildir, insanlarımıza bir borcumuzdur. Dört siyasi parti borçludur, bu dönemin Parlamento'su borçludur, siz de bunun birinci dereceden alacaklısısınız. Alacağınızı iyi takip etmelisiniz. Alacağınızı iyi takip edin ki bir daha bu işleri yapacaklar siyasette kalmasın. Çok net ve açık olarak ifade ediyorum, çünkü dünyada, toplumun her kesimi şikayet ettiği halde değişmeyen tek anayasa bizim anayasamızdır. Hem şikayet ediyoruz, hem yenisini yapamıyoruz." şeklinde konuştu.
Uzlaşma kültüründe muhatabını ciddiye alma anlayışı olması gerektiğinin altını çizen Cemil Çiçek, "Benim sözlerim doğrudur, diğerinin yanlış" ilkesi yerine, "Benim sözlerim doğru, karşımdakinin de sözlerinin doğru olma ihtimali var" düşüncesinin daha doğru bir yaklaşım olduğunu belirtti.
Bu felsefeyle yola çıkılması halinde uzlaşmanın sağlanabileceğini kaydeden Çiçek, uzlaşma sağlanamaması halinde 30 yıl daha bekleneceğini kaydetti.
Bu duruma düşmemek için her kesimin elini taşın altına koyması gerketiğini aktaran Çiçek, "Bu ülkede birlikte yaşayacağız diyerek, benim haklarım olduğu gibi başkalarının da hakları vardır deyip korkuları, endişeleri pompalayarak değil, söylenecek her sözün doğru olabileceğini düşenerek biraz kafa yormamız gerekiyor. Uzlaşmanın bir şartı da budur. Peki uzlaşma olmazsa ne olacak? O hisleri iyi görmemiz lazım. Esas kaygı orada. Yüzde 95 temsilde Meclis var. Kamuoyunda beklenti var. Eğer bu dönem biz bu anayasayı yapamazsak, bu fırsat en az 30 sene daha kaçar. 30 sene daha anayasa konusunda şikayetlerle zaman kaybederiz. 30 senedir bu anayasanın neden bize dar geldiğini tartıştık. Neden daha modern usullere göre yapılmadığını tartıştık. Emin olun bir 30 sene daha, "Ben yapacaktım, sebebi sensin. Senin yüzünden yapamadım." diyerek bir kısır döngünün içerisine gireriz. Bu ülkeye yazık olur, milletin beklentisine yazık olur. Demokrasiye yazık olur. Beklenti içinde olan insanlara da saygısızlık olur. Bir 30 yıl daha bu tartışmalarla Türkiye gündemi tıkanamaz." diye konuştu.
Çiçek, "Türkiye ne kazandıysa istikrarın olduğu dönemde kazandı. Demek ki 60 yıllık çok partili dönemin 30 yılında bu anayasa var ama 60 yıllık çok partilinin sadece 30 yılında istikrar var. İstkikrardan kasıt nedir? Bir siyasi partinin, tek başına hükümeti kuracak çoğunluğu elde etmiş olmasıdır. Koalisyonlardan hep şikayet etmişizdir. Cumhuriyet kurulalı 89 sene oldu, bugünkü hükümetin sayısı 61'dir. 89'u 61'e bölerseniz, Türkiye'de siyasi istikrarın ne kadar kısa ömürlü olduğunu görürsünüz. O halde 11 günlük hükümetler var. Dört ay koalisyon yapacağım diye görüşme yapan, 3 ayda bozulan hükümetler var." dedi.
Toplantıya İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç, eski bakanlardan Ekrem Pakdemirli ve çok sayıda işadamı katıldı.
Konuşmaların bitiminde ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Kemal Çolakoğlu ve Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Akgerman, Çiçek'e plaket takdim etti .
Ege Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD)'nin İzmir Hilton Otel'de düzenlenen 29. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'na katılan Cemil Çiçek, toplumun yeni anayasa üzerine beklentilerini sanayici ve işadamlarına anlattı.
1980 Anayasa'nı yapmak için demokrasiyi rafa kaldıranların yargılanmaya başladığını, bu sebeple yeni bir anayasa yapmanın elzem olduğunu ifade eden TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Bu 30 yıllık anayasanın 25'inde görevde bulunmuş bir arkadaşınızım. Yani bu anayasanın 25 yılında pratiğini yapmış olan, sorumluluk taşımış olan, yeri geldiğinde bu sıkıntıları hukuk önünde, yargı önünde savunan bir kişi olarak biliyorum ki, hattâ yaşadığımız birçok olayın perde arkasını da bilen bir kişi olarak bu ülkeyi yönetmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. O nedenle Türkiye, yoluna bu anayasa ile devam edemeyeceği için yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu kesin. 4 Nisan'dan itibaren yeni bir anayasa yapmak ihtiyaç olmaktan çıktı, artık mecburiyet haline geldi. Çünkü bu anayasayı yapanlar için yargı süreci başladı.
Siz anayasal düzeni değiştirdiniz, siz demokratik usullere uymadınız. Demokrasiyi inkar etiniz, Meclis'i kapattınız, hükümeti düşürdünüz. Şimdi bunun hesabının görüleceği bir süreç başladı.
Bunu soğukkanlılıkla götürmemiz gerekiyor. Böylesine yargı sürecine getirdiğimiz bir işin, yargılama aşamasında olduğumuz insanların yaptığı bir anayasayla Türkiye'yi yönetmenin ne kadar çelişkili bir durum olduğunu da en evvel siyaset kurumunun anlaması lazım. Onun için buradan söylemek istiyorum, sadece yeni bir anayasa yapmak ihtiyaç değil, aynı zamanda dört siyasi parti bakımından, aynı zamanda 24. dönem Parlamento bakımından yeni bir anayasa yapma mecburiyeti vardır. Kimse bir yere kaçamaz, kimse minderden kaçamaz. Kimse oyunbozanlık yapamaz. Ne yapıp yapap dört siyasi parti biraraya gelecek, bir uzlaşı ortamında, sizlerin de katkı ve destekleriyle yeni bir anayasa yapacaktır. Yapamadığı takdirde siyasete güven kalmaz." dedi.
Darbe anayasasıyla yoluna devam eden bir ülkenin dışarıda da itibar görmeyeceğini aktaran Cemil Çiçek, 2023 yılında dünya ekonomisinin ilk 10 ülkesi arasında olunabilmesi için demokrasi içerikli bir anayasa bulunması gerektiğini kaydetti.
Bunun için de uzlaşı kültüründe buluşulması gerektiğini ifade eden Cemil Çiçek, "Bu işi öteleme lüksü de yok. Yeni bir anayasa yapılması, millete lütuf değildir, insanlarımıza bir borcumuzdur. Dört siyasi parti borçludur, bu dönemin Parlamento'su borçludur, siz de bunun birinci dereceden alacaklısısınız. Alacağınızı iyi takip etmelisiniz. Alacağınızı iyi takip edin ki bir daha bu işleri yapacaklar siyasette kalmasın. Çok net ve açık olarak ifade ediyorum, çünkü dünyada, toplumun her kesimi şikayet ettiği halde değişmeyen tek anayasa bizim anayasamızdır. Hem şikayet ediyoruz, hem yenisini yapamıyoruz." şeklinde konuştu.
Uzlaşma kültüründe muhatabını ciddiye alma anlayışı olması gerektiğinin altını çizen Cemil Çiçek, "Benim sözlerim doğrudur, diğerinin yanlış" ilkesi yerine, "Benim sözlerim doğru, karşımdakinin de sözlerinin doğru olma ihtimali var" düşüncesinin daha doğru bir yaklaşım olduğunu belirtti.
Bu felsefeyle yola çıkılması halinde uzlaşmanın sağlanabileceğini kaydeden Çiçek, uzlaşma sağlanamaması halinde 30 yıl daha bekleneceğini kaydetti.
Bu duruma düşmemek için her kesimin elini taşın altına koyması gerketiğini aktaran Çiçek, "Bu ülkede birlikte yaşayacağız diyerek, benim haklarım olduğu gibi başkalarının da hakları vardır deyip korkuları, endişeleri pompalayarak değil, söylenecek her sözün doğru olabileceğini düşenerek biraz kafa yormamız gerekiyor. Uzlaşmanın bir şartı da budur. Peki uzlaşma olmazsa ne olacak? O hisleri iyi görmemiz lazım. Esas kaygı orada. Yüzde 95 temsilde Meclis var. Kamuoyunda beklenti var. Eğer bu dönem biz bu anayasayı yapamazsak, bu fırsat en az 30 sene daha kaçar. 30 sene daha anayasa konusunda şikayetlerle zaman kaybederiz. 30 senedir bu anayasanın neden bize dar geldiğini tartıştık. Neden daha modern usullere göre yapılmadığını tartıştık. Emin olun bir 30 sene daha, "Ben yapacaktım, sebebi sensin. Senin yüzünden yapamadım." diyerek bir kısır döngünün içerisine gireriz. Bu ülkeye yazık olur, milletin beklentisine yazık olur. Demokrasiye yazık olur. Beklenti içinde olan insanlara da saygısızlık olur. Bir 30 yıl daha bu tartışmalarla Türkiye gündemi tıkanamaz." diye konuştu.
Çiçek, "Türkiye ne kazandıysa istikrarın olduğu dönemde kazandı. Demek ki 60 yıllık çok partili dönemin 30 yılında bu anayasa var ama 60 yıllık çok partilinin sadece 30 yılında istikrar var. İstkikrardan kasıt nedir? Bir siyasi partinin, tek başına hükümeti kuracak çoğunluğu elde etmiş olmasıdır. Koalisyonlardan hep şikayet etmişizdir. Cumhuriyet kurulalı 89 sene oldu, bugünkü hükümetin sayısı 61'dir. 89'u 61'e bölerseniz, Türkiye'de siyasi istikrarın ne kadar kısa ömürlü olduğunu görürsünüz. O halde 11 günlük hükümetler var. Dört ay koalisyon yapacağım diye görüşme yapan, 3 ayda bozulan hükümetler var." dedi.
Toplantıya İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç, eski bakanlardan Ekrem Pakdemirli ve çok sayıda işadamı katıldı.
Konuşmaların bitiminde ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Kemal Çolakoğlu ve Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Akgerman, Çiçek'e plaket takdim etti .