Balyoz Davasında, Dijital Verilere İlişkin Bilirkişi Dinlendi
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Balyoz davasında Mahkeme Başkanı Ömer Diken, sanık avukatlarından Ali Sezenoğlu'nun bilirkişi Tevfik Koray Peksayar'ın tanık olarak dinlenmesi talebini kabul etti.
Dijital verilerle ilgili mahkeme heyetine bilgi veren Tevfik Koray Peksayar, TÜBİTAK raporunun yeteresiz olduğunu iddia etti. Tevfik Koray Peksayar, dava dosyasında 5 nolu harddisk ile 11-16 ve 17 nolu CD'lerin kendisine verildiğini ve bu dijital üniteler üzerinde inceleme yaptığını söyledi.
Önce CD'ler ile ilgili açıklama yapacağını belirten Peksayar, "CD'lerin içerisinde yer alan bazı Office dosyalarının Microsoft Office 2007 sürümü öncesi yazılımlarla bazılarının ise 2007 veya sonrası sürümlerle yazılmış olan dosyalar olduğunu tespit ettim." dedi.
Peksayar, bu nedenle verilerin bazılarının 2006 tarihinde kullanılmaya başlayan Open Office, bazılarının da 26 Aralık ayında kullanıma sunulan Microsoft Office 2007 veya sonrası sürümleri ile yazılmasına karşın CD'lerin oluşturma tarıhının ise 2003 olarak göründüğünü söyledi.
Peksayar, bununla birlikte incelediği CD'lerden 11 ve 16 nolu olanlarının ise tek seferde yazılabilirlik özelliği kullanılarak yazıldığını, dolayısıyla da CD'lerin oluşturma, değiştirme tarihleri gibi üst bilgilerinin sonradan değiştirilmesinin mümkün olmadığı bilgisini verdi. CD içerisinde oluşturulan Office verilerinin bazılarında 2007 öncesi sürümle yazılmış olmasına rağmen 2007 veya sonrası sürümlerle oluşturulan dosyalardan bazı bölümlerin alınıp kopyalandığı şeklinde tespitleri bulunduğunu söyledi.
Mahkeme Başkanı Ömer Diken, "İncelediğiniz TÜBİTAK raporuna ilişkin tespitiniz nedir?" diye sordu. Tanık Peksayar, "Yetersiz, tam anlamıyla gerçeği yansıtmıyor. Dosyalar size bilgi sunuyor ama kapıyı açıp baktığınız zaman fark şeyler olduğunu görüyorsunuz. Tespitlerinin bir kısmı doğru. Fakat altında yatan detaylar tam anlamıyla incelenmemiş." cevabını verdi. Tanık Peksayar, daha sonra da 5 nolu Harddisk üzerinde yaptığı incelemeleri aktardı. Harddiskin D bölümünde yaptığı incelemede 2 tane virüs bulunduğunu, bunlardan birinin solucan, diğerinin ise backdoor tabir edilen virüsler olduğunu söyledi.
Bu virüslerin, kopyalandığı sisteme uzaktan erişim sağlayabilen virüsler olduğunu belirten Peksayar, "Bu virüsler, internete bağlandığında görünüşte masum bir internet sayfası açmak ya da MSN açmak gibi işlemler yaparlar ama arkada bağlandığı adrese kendisini sunucu olarak göstererek dosya alışverişi yapabilir." şeklinde konuştu.
Deneme amacıyla bu virüsleri bir bilgisayara kopyaladığını belirten Peksayar, "Bilgisayarımı internete bağladığımda Google Talk protokolü ile bağlantı kurdu. Oysa benim bilgisayarımda Google Talk protokolünü devreye sokacak bir uygulama mevcut değildi." dedi.
TÜBİTAK tarafından gönderilen bilirkişi raporlarını da eleştiren Peksayar, "Yaptıkları tespitler doğru ama bunları (CD oluşturma, veri değiştirme veya silme işlemleri ile ilgili tespitler) yapmamışlar." iddiasında bulundu. Avukat Ali Sezenoğlu, "Bir kişiyi bir bilgisayara dosya koyma konusunda nasıl suçlayabiliriz?" diye sordu. Peksayar bu soruya da "Muhtemelen dosyayı bilgisayara koyarken görmek lazım." diye konuştu.
Tutuklu sanık Özden Örnek'in sorusu üzerine Peksayar, 5 nolu harddisk içinde yer alan yasemin.ppt isimli dosyanın 7 Temmuz 2003 tarihinde oluşturulduğunu, Samsung marka harddiskin ise Ekim 2003 tarihinde üretildiğini söyledi.
Örnek, Powerpoint dosyasının, harddisk üretim tarihinden önce oluşturulmuş olmasına karşın bu harddisk içinde bulunmasını eleştirdi.
Tutuklu sanık Ergin Saygun'un, bilgisayarda hile yapmak için hangi düzeyde eğitim alınması gerektiğine ilişkin sorusunu Peksayar, "Sahtecilik eylemi olduğu düşünüldüğünde, burada da bir sahtecilik var gibi gözüküyor. Ancak yaparken amatörce hatalar yapılmış." diye cevapladı. Sanıklardan Abdurrahman Başbuğ'un TÜBİTAK uzmanlarınca hazırlanan raporun bilimsel gerçeği nasıl ifade ettiği şeklindeki sorusuna ise savcı Savaş Kırbaş, yönlendirme yapıldığını ileri sürerek itiraz etti. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken de, TÜBİTAK raporunda 3 kişilik heyetin yer aldığını belirterek, "3 kişilik heyetten farklı mı düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Peksayar, bilirkişilerin derin bir inceleme yapmadığını savundu. Başkan Diken de, "Siz de bazı dosyalarda inceleme yapmadığınızı söylüyorsunuz." karşılığını verdi. Tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Özden Örnek de, CD'lerle ilgili çok detaylı incelemeler yaptığını ifade edince savcı Savaş Kırbaş, "Bilirkişi getirilmiş. Sanıklar bilirlişiden daha fazla biliyorlarsa, burada bilirkişi dinlenilmesine ne gerek var" diyerek itirazda bulundu. Savcı Hüseyin Kaplan, "Dinlenen bilirkişi, iddia makamının mütalaasını değiştirecek bilgiler vermemiştir." şeklinde görüş açıkladı.
Sanıklardan uğultu halinde tepki seslerinin yükselmesi üzerine Başkan Ömer Diken, "Savcı Bey görüşünü açıklıyor, mahkemenin kararı değil. Böyle ilkokul gibi 'aaa' sesleri falan size yakışmıyor." uyarısında bulundu. Bu arada, duruşma salonundan ihtiyaç gidermek için ayrılan sanık Ergun Saygun, salona girerken tökezlediği sırada mübaşir ve bazı sanıklar destek oldu. Saygun sağlık kontrolü için ambulansa alındı. Daha sonra tutuklu sanık Ömer Faruk Ağa Yarman tarafından duruşmada hazır edilen bilirkişi Türker Görüm dinlendi. Saat 17.15'te Mahkeme Başkanı Ömer Diken, duruşmayı yarına ertelediklerini açıkladı.
Önce CD'ler ile ilgili açıklama yapacağını belirten Peksayar, "CD'lerin içerisinde yer alan bazı Office dosyalarının Microsoft Office 2007 sürümü öncesi yazılımlarla bazılarının ise 2007 veya sonrası sürümlerle yazılmış olan dosyalar olduğunu tespit ettim." dedi.
Peksayar, bu nedenle verilerin bazılarının 2006 tarihinde kullanılmaya başlayan Open Office, bazılarının da 26 Aralık ayında kullanıma sunulan Microsoft Office 2007 veya sonrası sürümleri ile yazılmasına karşın CD'lerin oluşturma tarıhının ise 2003 olarak göründüğünü söyledi.
Peksayar, bununla birlikte incelediği CD'lerden 11 ve 16 nolu olanlarının ise tek seferde yazılabilirlik özelliği kullanılarak yazıldığını, dolayısıyla da CD'lerin oluşturma, değiştirme tarihleri gibi üst bilgilerinin sonradan değiştirilmesinin mümkün olmadığı bilgisini verdi. CD içerisinde oluşturulan Office verilerinin bazılarında 2007 öncesi sürümle yazılmış olmasına rağmen 2007 veya sonrası sürümlerle oluşturulan dosyalardan bazı bölümlerin alınıp kopyalandığı şeklinde tespitleri bulunduğunu söyledi.
Mahkeme Başkanı Ömer Diken, "İncelediğiniz TÜBİTAK raporuna ilişkin tespitiniz nedir?" diye sordu. Tanık Peksayar, "Yetersiz, tam anlamıyla gerçeği yansıtmıyor. Dosyalar size bilgi sunuyor ama kapıyı açıp baktığınız zaman fark şeyler olduğunu görüyorsunuz. Tespitlerinin bir kısmı doğru. Fakat altında yatan detaylar tam anlamıyla incelenmemiş." cevabını verdi. Tanık Peksayar, daha sonra da 5 nolu Harddisk üzerinde yaptığı incelemeleri aktardı. Harddiskin D bölümünde yaptığı incelemede 2 tane virüs bulunduğunu, bunlardan birinin solucan, diğerinin ise backdoor tabir edilen virüsler olduğunu söyledi.
Bu virüslerin, kopyalandığı sisteme uzaktan erişim sağlayabilen virüsler olduğunu belirten Peksayar, "Bu virüsler, internete bağlandığında görünüşte masum bir internet sayfası açmak ya da MSN açmak gibi işlemler yaparlar ama arkada bağlandığı adrese kendisini sunucu olarak göstererek dosya alışverişi yapabilir." şeklinde konuştu.
Deneme amacıyla bu virüsleri bir bilgisayara kopyaladığını belirten Peksayar, "Bilgisayarımı internete bağladığımda Google Talk protokolü ile bağlantı kurdu. Oysa benim bilgisayarımda Google Talk protokolünü devreye sokacak bir uygulama mevcut değildi." dedi.
TÜBİTAK tarafından gönderilen bilirkişi raporlarını da eleştiren Peksayar, "Yaptıkları tespitler doğru ama bunları (CD oluşturma, veri değiştirme veya silme işlemleri ile ilgili tespitler) yapmamışlar." iddiasında bulundu. Avukat Ali Sezenoğlu, "Bir kişiyi bir bilgisayara dosya koyma konusunda nasıl suçlayabiliriz?" diye sordu. Peksayar bu soruya da "Muhtemelen dosyayı bilgisayara koyarken görmek lazım." diye konuştu.
Tutuklu sanık Özden Örnek'in sorusu üzerine Peksayar, 5 nolu harddisk içinde yer alan yasemin.ppt isimli dosyanın 7 Temmuz 2003 tarihinde oluşturulduğunu, Samsung marka harddiskin ise Ekim 2003 tarihinde üretildiğini söyledi.
Örnek, Powerpoint dosyasının, harddisk üretim tarihinden önce oluşturulmuş olmasına karşın bu harddisk içinde bulunmasını eleştirdi.
Tutuklu sanık Ergin Saygun'un, bilgisayarda hile yapmak için hangi düzeyde eğitim alınması gerektiğine ilişkin sorusunu Peksayar, "Sahtecilik eylemi olduğu düşünüldüğünde, burada da bir sahtecilik var gibi gözüküyor. Ancak yaparken amatörce hatalar yapılmış." diye cevapladı. Sanıklardan Abdurrahman Başbuğ'un TÜBİTAK uzmanlarınca hazırlanan raporun bilimsel gerçeği nasıl ifade ettiği şeklindeki sorusuna ise savcı Savaş Kırbaş, yönlendirme yapıldığını ileri sürerek itiraz etti. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken de, TÜBİTAK raporunda 3 kişilik heyetin yer aldığını belirterek, "3 kişilik heyetten farklı mı düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Peksayar, bilirkişilerin derin bir inceleme yapmadığını savundu. Başkan Diken de, "Siz de bazı dosyalarda inceleme yapmadığınızı söylüyorsunuz." karşılığını verdi. Tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Özden Örnek de, CD'lerle ilgili çok detaylı incelemeler yaptığını ifade edince savcı Savaş Kırbaş, "Bilirkişi getirilmiş. Sanıklar bilirlişiden daha fazla biliyorlarsa, burada bilirkişi dinlenilmesine ne gerek var" diyerek itirazda bulundu. Savcı Hüseyin Kaplan, "Dinlenen bilirkişi, iddia makamının mütalaasını değiştirecek bilgiler vermemiştir." şeklinde görüş açıkladı.
Sanıklardan uğultu halinde tepki seslerinin yükselmesi üzerine Başkan Ömer Diken, "Savcı Bey görüşünü açıklıyor, mahkemenin kararı değil. Böyle ilkokul gibi 'aaa' sesleri falan size yakışmıyor." uyarısında bulundu. Bu arada, duruşma salonundan ihtiyaç gidermek için ayrılan sanık Ergun Saygun, salona girerken tökezlediği sırada mübaşir ve bazı sanıklar destek oldu. Saygun sağlık kontrolü için ambulansa alındı. Daha sonra tutuklu sanık Ömer Faruk Ağa Yarman tarafından duruşmada hazır edilen bilirkişi Türker Görüm dinlendi. Saat 17.15'te Mahkeme Başkanı Ömer Diken, duruşmayı yarına ertelediklerini açıkladı.