'Yeni Üniversitelere Karşı Olanlar Gibi Odtü’nün De Açılması İstenmemişti'
Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek, Türkiye’de yeni üniversitelere karşı çıkan kişilerin 1960’lı yıllarda Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)’nin kurulmasına da karşı çıktığını, bunu o günkü gazete kupürlerinde görüldüğünü söyledi.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Rektör Bağcı, 20. yıl çerçevesinde çeşitli etkinlikler düzenlediklerini ifade ederek, “Üniversitemiz bundan sonraki süreçte koyduğu hedefe nasıl yaklaşacağı, bu süreyi nasıl kısaltacağı konusundaki politikaların işleneceği bir yıl içindeyiz.” dedi.
Prof. Dr. Şimşek de devletin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda YÖK’ün çalışma yaptığını belirtti.
Şimşek, “Hükümetimiz 2023 yılı hedefi olarak 80 milyon nüfus, 25 bin dolar kişi başı gelir hedefi koydu. Bu iki trilyon dolardır. Gerçekçi olalım ki bu hedefe bugünkü insan gücüyle ulaşamayız. Bizim en büyük zenginliğimiz genç nüfusumuzdur. Belki madenlerimiz yok ama dünyayı korkutan genç nüfusumuz var. Gençlerimizi lisana hâkim, dünya teknolojisini yakından takip eden gençlik istiyoruz. Bu gençler bizde var. Her alanda farkındalığını ortaya koyan sizlerin önünü açarak, bilgiyi kullanmanızı öğreteceğiz. Gençlerimiz 2023 vizyonundaki en önemli zenginliğimizdir.” diye konuştu.
Yükseköğretimi değişime zorlayan ana faktörlerin demografi, demokratikleşme, küreselleşme, rekabet ve bilgi ekonomisinin yükselişi olduğunu dile getiren Şimşek, çağdaş üniversitenin bilgiyi üreten, öğreten, sunan ve yayan bir misyona sahip olması gerektiğini anlattı. Türkiye’de yeni kurulanlarla birlikte 168 üniversitenin olduğu bilgisini veren Şimşek, “Bizi bu anlamda çok eleştirenler oldu. ‘Şırnak’a, Hakkâri’ye, Uşak’a üniversite mi açılır? dediler. Elimizde 1962 yılına ait ODTÜ hakkında gazete kupürleri var. O zamanlar da ODTÜ için ‘buraya üniversite mi yapılır?, ‘barakada eğitim mi yapılır?’ diye eleştirilmiş. Bugün ilk 500'e giren üniversiteler içinde ODTÜ var. Atatürk Üniversitesi bir ortaokulun bir katında kurulmuş. Bugün doğuda bölgenin en önemli üniversitelerinden biridir. Yeni kurulan üniversitelerimiz hızla gelişiyor.“ şeklinde konuştu.
HÜKÜMET YÜKSEKÖĞRENİM İÇİN HER TÜRLÜ İMKÂNI VERİYOR“
Binalar yapılıp kısa sürede yükselir ancak mekânları şereflendirenin içindeki insanlardır” diyen Şimşek, hükümetin kendilerine ‘Ne istiyorsunuz?’ diye sorarak gerekli kadro da dâhil olmak üzere her türlü imkânı verdiğini vurguladı. Şimşek, “Gelecek 8-10 yıl içinde bu ülkede 40-50 bin daha öğretim üyesi olacak. Bugün 15 bin 529’u profesör toplam 111 bin 495 öğretim elemanımız var. Bir taraftan binalar yükselirken diğer taraftan da insanlar yetişecek. Bugün üniversitelerde 3 milyon 817 bin 86 öğrenci vardır. 2 milyon 528 bin 332 öğrenci lisans öğrencisidir. 1912’de Darülfünun’daki öğrenci sayısı 4 bin 600. 1922-1933 yılları arasındaki 11 yılda Darülfünun’dan mezun olan öğrenci sayısı üç bin 554’tür. Yılda 323 öğrenci mezun olmuştur. Bugün sadece bir yılda 2009-2010 döneminde üniversitelerden mezun olan toplam öğrenci sayısı 559 bin 868’dir. Bu rakamlar dikkate alındığında Türkiye’deki yükseköğretimin büyüklüğü daha iyi anlaşılacaktır. Bu tür çalışmalarda sayıyla beraber kalitede gelir.” ifadelerini kullandı.
ÜNİVERSİTE DIŞINDA ALINAN EĞİTİM KREDİ OLARAK DEĞERLENDİRİLECEK
Dünyada mesleki eğitim önem kazandığını söyleyen Şimşek, dünyada artık sadece formel eğitimin olmadığını dışarıda alınan bir kursun bile belgelendirildiği takdirde üniversitede kredi yerine geçebildiğini çeşitli örnekler vererek anlattı. ‘
PEDAGOJİK FORMASYONU MERAK EDENLER PERŞEMBE GÜNÜNÜ BEKLESİN’
YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Şimşek konferans sonrası çeşitli soruları cevaplandırdı. Pedagojik formasyonu kaldırması ile ilgili bir soru hakkında Şimşek bu konu hakkında Perşembe gününün (3 Mayıs 2012) beklenmesini YÖK’ün açıklama yapacağını sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından Rektör Bağcı, Şimşek’e şilt ve çiçek takdim etti .