Selçuk Özdağ: 27 Nisan’ı Tarihî Kılan. Hükümetin Dik Duruşudur

AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, 27 Nisan e-muhtırasını tarihî kılan durumun, dönemin hükümetinin dik duruşu olduğunu söyledi.

Türkiye’nin son 50 yıllık darbeler tarihinde ilk kez 27 Nisan muhtırasıyla siyasetçinin halkın kendisine verdiği yetkiye sahip çıkarak askere boyun eğmediğini ifade etti.

Selçuk Özdağ, Türkiye’nin son 50 yıllık tarihinde demokrasi geleneği oluşması gerekirken darbeler geleneği oluştuğunu kaydetti.

“Bazı darbeler bedenimize, bazıları da ruhumuza zarar vermiştir.” diyen Özdağ, 28 Şubat askerî darbesi ve 27 nisan e-muhtırasının toplumun ruhuna zarar verdiğini kaydetti.

27 Nisan muhtırasını diğerlerinden ayıran hususun, bildiriyi yayınlayanların siyasetçinin ne kadar yönetilebilir olduğunu göstermek istediğini anlatan Özdağ, “Bir bildiri yayınlarız, siyasetçiler bizim isteklerimize boyun eğerler diye düşünmüşlerdir. Haksız da sayılmazlar. Yıllarca siyaset kurumuna emir vermişlerdir, vesayet altında tutmuşlardır. Siyasetçiler de halkın kendilerine verdiği yetkiyi kullanmamışlardır. Oysa ki siyasetçinin patronu halktır. 'Millet bize bir yetki verdi, bu yetkiyi kimseyle paylaşmayalım.' dememişlerdir, diyememişlerdir. Milletin verdiği yetkiyi zaman zaman cuntacılarla, kirli sermaye, kirli medya, oligarşik bürokrasiyle paylaşmışlardır. Türk siyaseti, ilk defa 27 Nisan muhtırasında yetkilerine sahip çıktı. O günkü iktidar, şahsiyetli bir duruş sergiledi. Muhtırayı yayınlayanlar, karşılarında kırılgan ve naif kişiliğiyle, kibar kişiliğiyle bir Menderes, şapkasını alıp giden bir Süleyman Demirel veya Mesut Yılmaz görmek istemişlerdir. Oysa bu defa karşılarında güçlü bir irade gördüler. 27 Nisan’ın en önemli tarafı, siyaset kurumunun darbeciler karşısındaki tutumudur. Siyasetçiler, ilk defa tutum değiştirerek boyun eğmekten vazgeçtiler. Tarihî olan da budur. Tarihî olan e-muhtıra değil, siyaset kurumunun ilk defa ortaya koyduğu şahsiyetli, omurgalı, 'Ben iktidarıma sahip çıkarım. Millet iradesinin dışında bir irade tanımam.' demesidir. Bu davranıştan sonra birileri, bir daha e-muhtıra da olsa bir muhtıra yayınlayamadı.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin mutlaka darbe ve muhtıralarla yüzleşmesi gerektiğini kaydeden Özdağ, TBMM bünyesinde kurulan DarbeleriAraştırma Komisyonu'nun darbelerin önünde ve arkasında, içeride ve dışarıda kim varsa tespit ederek açıklaması gerektiğini vurguladı. Özdağ, millî iradeye ket vurmak isteyen, millî iradeyi hiçe sayanlarla hukuk çerçevesinde hesaplaşmanın tehir edilemez olduğunu dile getirdi. Özdağ, e-muhtırayı soruşturmak için savcıları göreve çağırdı .