BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'dan Gündeme Dair Açıklamalar
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır milletvekili Nursel Aydoğan, "Siyasal iktidarın, savaştan yana tavır aldığını görüyoruz. En son Başbakanın Kürt meselesi ile ilgili yaklaşımı, gerçekten bu ülkede savaşın devamına hizmet edecek noktadadır" dedi.
Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın, terör örgütü PKK'nın silah bıraktıktan sonra operasyonların durdurulabileceğini açıklamasının ardından, BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan açıklamalarda bulundu. Aydoğan, kendilerinin Türkiye'deki diğer siyasi partilerden farklı olarak özel bir durumlarının olduğunu, belediyeleri almalarının kolay olmadığını söyledi.
Her bir belediyenin arkasında, her bir başarılarının arkasında 17 bin faili meçhul cinayetin bulunduğunu aktaran Aydoğan, "Yüzlerce, binlercearkadaşımızın şahadeti var. Yakılan köyler var, cezaevine atılan, cezaevlerinde tacize tecavüze uğrayan çocuklar gerçekliği var. İşte biz tüm bunların bilincinde olarak diğer belediyelerden farklı olarak daha fazla çalışmak, daha fazla üretmek, daha fazla bu halka layık olmak gibi bir görev ve sorumluluk altındayız. Güzelim Diyarbakır'da belediyelerimiz her türlü faaliyeti yürüterek halkımızın iyi bir yaşam sürdürmesi için ellerinden geleni yapıyorlar" dedi.
"DİYARBAKIR'DA BARIŞ YERİNE SAVAŞIN KURALLARI HAKİM"
Diyarbakır'da eksik olan bir şeyin olduğunu ifade eden Aydoğan, "Eksik olan şey barıştır. Barışın kenti olması gerekir Diyarbakır. Biz öyle söylüyoruz, öyle biliyoruz ve tarih boyunca da öyle bir misyon taşımıştır. Pek çok halklarla yüz yıllar boyunca birlik içerisinde kardeşlik içerisinde barış içerisinde yaşamış. Ancak geldiğimiz noktada bakıyoruz ki Diyarbakır'da barış yerine savaşın kuralları hakim. Yine bakıyoruz siyasal iktidarın savaş ve barış denklemindeki yaklaşımına bakıyoruz. Siyasal iktidarınAKP'nin savaştan yana tavır aldığını görüyoruz. En son başbakanın Kürt meselesi ile ilgili yaklaşımı gerçekten bu ülkede savaşın devamına hizmet edecek noktadadır" diye konuştu.
"BEN BAŞBAKANI CİDDİYETE DAVET EDİYORUM"
Başbakanı ciddiyete davet ettiğini kaydeden Aydoğan, şunları söyledi: "Kürt sorunu gibi devasa bir sorunda çok önemli bir meselede, yurt dışına çıkarken, altını çizerek söylüyorum; gazetecilere, PKK'nın silah bırakması ile ilgili bir yaklaşımı oluyor. Diyor ki, 'PKK silah bıraksın, biz de operasyon yapmayalım.' Başbakana sormak gerekiyor. Bu kadar önemli, bu kadar ciddi bir konuda, böyle bir yaklaşım sergilenebilir mi? Ayaküstü, uçakta veya herhangi bir yerden inerken. Bu yaklaşım bile bu meseleyi bu şekilde ortaya konuş bile barıya olan yaklaşımlarını sergileyen önemlibir durumdur diye düşünüyorum. İşin ikinci bir yönü, ortaya bir proje koymadan barış nasıl sağlanabilir. PKK nasıl silah bırakabilir, gerilla nasıl dağdan inebilir, dağdan inen gerilla nasıl siyasal ve toplumsal yaşama katılabilir, bununla ilgili ciddi bir proje ortaya koymadan 'silahlarınızı bırakın gelin biz operasyon yapmayacağız' demek 'ben bu savaşı devam ettiriyorum' demektir. Dünyanın neresinde olursa olsun silahlı mücadele yürüten hiçbir örgüt adı, ne olursa olsun böyle bir yaklaşımla asla ve aslasilah bırakmaz. Ben kendilerini ciddiyete davet ediyorum. Sorumluluğa davet ediyorum. Sorumlu ve ciddiyetle bir yaklaşım bu meselenin çözümü ile ilgili ancak bir adım attırabilir. Bunun dışındaki her yaklaşım bu ülkede savaşın ve çatışmaların devamına hizmet edecek bir yaklaşımdır. Diyarbakır'ımızda ve bölgemizde sürdürdüğümüz mücadele ile en yakın zamanda barışa ulaşacağımıza olan inancımı her zaman korudum şimdi de koruyorum. "
Kaynak: İHA
Her bir belediyenin arkasında, her bir başarılarının arkasında 17 bin faili meçhul cinayetin bulunduğunu aktaran Aydoğan, "Yüzlerce, binlercearkadaşımızın şahadeti var. Yakılan köyler var, cezaevine atılan, cezaevlerinde tacize tecavüze uğrayan çocuklar gerçekliği var. İşte biz tüm bunların bilincinde olarak diğer belediyelerden farklı olarak daha fazla çalışmak, daha fazla üretmek, daha fazla bu halka layık olmak gibi bir görev ve sorumluluk altındayız. Güzelim Diyarbakır'da belediyelerimiz her türlü faaliyeti yürüterek halkımızın iyi bir yaşam sürdürmesi için ellerinden geleni yapıyorlar" dedi.
"DİYARBAKIR'DA BARIŞ YERİNE SAVAŞIN KURALLARI HAKİM"
Diyarbakır'da eksik olan bir şeyin olduğunu ifade eden Aydoğan, "Eksik olan şey barıştır. Barışın kenti olması gerekir Diyarbakır. Biz öyle söylüyoruz, öyle biliyoruz ve tarih boyunca da öyle bir misyon taşımıştır. Pek çok halklarla yüz yıllar boyunca birlik içerisinde kardeşlik içerisinde barış içerisinde yaşamış. Ancak geldiğimiz noktada bakıyoruz ki Diyarbakır'da barış yerine savaşın kuralları hakim. Yine bakıyoruz siyasal iktidarın savaş ve barış denklemindeki yaklaşımına bakıyoruz. Siyasal iktidarınAKP'nin savaştan yana tavır aldığını görüyoruz. En son başbakanın Kürt meselesi ile ilgili yaklaşımı gerçekten bu ülkede savaşın devamına hizmet edecek noktadadır" diye konuştu.
"BEN BAŞBAKANI CİDDİYETE DAVET EDİYORUM"
Başbakanı ciddiyete davet ettiğini kaydeden Aydoğan, şunları söyledi: "Kürt sorunu gibi devasa bir sorunda çok önemli bir meselede, yurt dışına çıkarken, altını çizerek söylüyorum; gazetecilere, PKK'nın silah bırakması ile ilgili bir yaklaşımı oluyor. Diyor ki, 'PKK silah bıraksın, biz de operasyon yapmayalım.' Başbakana sormak gerekiyor. Bu kadar önemli, bu kadar ciddi bir konuda, böyle bir yaklaşım sergilenebilir mi? Ayaküstü, uçakta veya herhangi bir yerden inerken. Bu yaklaşım bile bu meseleyi bu şekilde ortaya konuş bile barıya olan yaklaşımlarını sergileyen önemlibir durumdur diye düşünüyorum. İşin ikinci bir yönü, ortaya bir proje koymadan barış nasıl sağlanabilir. PKK nasıl silah bırakabilir, gerilla nasıl dağdan inebilir, dağdan inen gerilla nasıl siyasal ve toplumsal yaşama katılabilir, bununla ilgili ciddi bir proje ortaya koymadan 'silahlarınızı bırakın gelin biz operasyon yapmayacağız' demek 'ben bu savaşı devam ettiriyorum' demektir. Dünyanın neresinde olursa olsun silahlı mücadele yürüten hiçbir örgüt adı, ne olursa olsun böyle bir yaklaşımla asla ve aslasilah bırakmaz. Ben kendilerini ciddiyete davet ediyorum. Sorumluluğa davet ediyorum. Sorumlu ve ciddiyetle bir yaklaşım bu meselenin çözümü ile ilgili ancak bir adım attırabilir. Bunun dışındaki her yaklaşım bu ülkede savaşın ve çatışmaların devamına hizmet edecek bir yaklaşımdır. Diyarbakır'ımızda ve bölgemizde sürdürdüğümüz mücadele ile en yakın zamanda barışa ulaşacağımıza olan inancımı her zaman korudum şimdi de koruyorum. "