'Denizli Tekstilden Sonra Tarım ve Hayvancılığın Da Üssü Haline Geliyor'

Denizli Ticaret Borsası (DTB) Başkanı İbrahim Tefenlili, gerek devletin gerekse özel sektörün yaptığı yatırımların ardından Denizli’nin, tarım ve hayvancılıkta bir üs haline gelmeye başladığını söyledi.

'Denizli Tekstilden Sonra Tarım ve Hayvancılığın Da Üssü Haline Geliyor'
Denizli bir tekstil şehri olarak öne çıkmasına rağmen tarım ve hayvancılıktaki potansiyelinin son yıllarda öne çıkmaya başladığını ifade eden Tefenlili, “Dünyada insanlar hangi toprağa ne ekilip dikilebilir, daha 1950 'li yıllarda tamamlamışlar. Bizde ise Türkiye genelinde tamamlanmamasına rağmen Denizli 'de bu işi üniversitelerimizle beraber çalışarak tamamladık. Artık Denizli 'nin hangi köyündeki toprağına ne ekilip dikilirse daha verimli olabileceğinin analiz raporları tamamlandı. Bunlar basılarak köylere gönderilecek, herkes kendi toprağını daha verimli şekilde işleyebilecek.” dedi.

Türkiye 'nin tarım ve hayvancılık sektöründe son yıllarda önemli gelişmeler kaydettiğini ifade eden Tefenlili, “Devlet 1923 yılında kuruldu ancak tohumculuk yasası daha 2006 'da çıktı. Sektörümüzde bir 10 seneye göre çok iyi yerdeyiz. 1983 'te genel tarım ihracatımız Türkiye genelinde 2,5 milyar dolar, ithalatımız ise 5,5 milyar dolar olan büyük bir Türkiye idik. 2012 'de 135 milyar dolar ihracat, 190 milyar dolar ithalatımız var. O dönemde tarım ihracatı 100 milyon dolardı. Şu anda tarımda ihracatımız 12 milyar doların üstünde. Bu yeterli değil, en az 50 milyar dolar olmalıdır.” diye konuştu.

Denizli 'de hayvancılık, sera yatırımları, meyvecilik, hayvancılık, kuru mahsul ve yağlı tohumlarda ciddi ilerlemeler olduğunu vurgulayan Tefenlili, “Sadece Çivril, Baklan ve Çal ovalarında ekilen ayçiçeği, 30 bin tonu geçti. Çiftçimiz, bu çekirdek parasından oldukça memnun. Denizli'de büyükbaş hayvan sayısı 220 bine ulaştı. Bundan yedi sekiz sene evvel 60-65 bin hayvanımız vardı. Bunlar ciddi rakamlar. 100 ile 5 bin arasında büyükbaş hayvan bulunan çiftlikler kuruluyor. Denizli 'de kurulan tesislerden dolayı sütler hemen işlendiğinden bakterisi çok düşük. Süt üretilen her yerde soğuk zincir tankları var. Sabah sütüyle akşam sütü karışmıyor. Örneğin Atasancak Grubu, günlük 90 ton süt üretiyor. İneğin memesinden direkt tanka gidiyor. Onun bakterisi daha düşük. Avrupa standartlarından bile çok çok iyi. Denizli, 81 il içinde toplulaştırması en yüksek olan şehir. 570 bin hektar toplulaştırma yapıldı. Bu kolay değil. Bu hızla giderse 10 yıl sonra toplulaştırma tamamen bitecek, sulanabilecek arazilerin tamamı sulanır hale gelecek.” şeklinde konuştu.

Tarım sektörünün içine sanayicinin girmesi için çaba sarfettiklerini anlatan Tefenlili, “Önce, 'Ne üretirsek satarız? ' zihniyetimizi değiştirmemiz gerekiyor. Pazar ne istiyorsa ona göre üretim yapmalıyız. Tarımda katma değeri yüksek sanayi ürünleri üzerine yoğunlaşmalıyız. Artık çuvalda değil, pakette ürün satacağız. Tarım, petrolden çok daha önemli hale gelecek. Bir kabuk değişimi yaşıyoruz. Hepimiz kendimizi yenilemek zorundayız.” ifadelerini kullandı. Tarım sektöründe rekabetçi bir anlayışla gelişmenin uygun olacağını ifade eden Tefenlili, şunları kaydetti: “Şu ürünün ithalatı yasaklansın diye bir anlayışımız yok. Yasaklarla kendimizi geliştiremeyiz. Biz daha kaliteli yaparsak başarılı olacak. Hem ithal hem ihraç edeceğiz. Serbest rekabetle rakiplerimizi alt etmemiz gerekiyor. Hükümetimiz, gerek ar-ge gerekse ihracat için bize her türlü kolaylığı bu dönemde sağlıyor. Ticarette rakiplerimizden korkmadan, yasaklamadan ilerlersek hedeflerimize ulaşabiliriz.”