Prof. Dr. Laçiner: 28 Şubat Cezasız Kalmış Bir Suç
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, 28 Şubat’ın cezasız kalmış bir suç olduğunu söyledi.
Laçiner, “Darbe girişimleri devam ettiği için 28 Şubat 'ın ve 12 Eylül 'ün hesabı sorulmadı.” dedi.
28 Şubat soruşturması çerçevesinde yapılan arama ve gözaltıları değerlendiren Laçiner, 28 Şubat 'ın bir askeri darbe olduğunu, yapanın da mağdur olanların da kabul ettiğini söyledi.
28 Şubat 'ı ortada cezasız kalmış bir suç olarak tanımlayan Laçiner, askerin sivil otoriteye bir müdahalesi olduğunu, geçmiş darbelerden farklı bir yöntem kullansa da tipik bir darbe olduğunun herkes tarafından kabul edildiğini aktardı. Darbenin bir suç olduğunu hatırlatan Laçiner, “28 Şubat, tıpkı 12 Eeylül 'de olduğu gibi pek çok işkenceyi de içinde barındırıyor. Pek çok insan hakkı ihlâlini de içinde barındırıyor. Sadece bir askerî darbe suçu yok ortada, mağdur edilen insanlar var. İşinden haksız yere atılan insanlar var. Kendisine ikinci sınıf muamelesi yapılan insanlar var. Kıyafetinden dolayı bir hücreye atılıp orada sorguya çekilen, kılık kıyafetini değiştirmezse eğitim hakkını kullanamayacağı söylenen insanlar var. İftira atıldığı için buna dayanamayıp hayatını kaybeden insanlar var. Kundaktaki çocuğuna süt götürememiş, 28 Şubat 'ın karalamaları nedeniyle işsiz aşsız kaldığı için mağdur olan, arkadaşlarının para toplayıp yardım ettiği insanlar var.” dedi.
'SUÇLULAR ELİNİ KOLLUNU SALLAYIP GEZİYOR'
O dönemde üniversite öğrencilerinin fişlenerek düzenli olarak YÖK 'e bildirildiğini belirten Laçiner, burada sadece askerî darbe suçu değil, insan hakları ihlâllerinin de olduğunu söyledi.
Laçiner, ortada milyonlarca mağdur olmasına rağmen suçluların ellini kollunu sallayarak ortada dolaştığına vurgu yaparak şöyle konuştu: “O dönemde fişlemeler var. Demokrasiye karşı, hukuka karşı o kadar ihlâl var ki. Bunlarda süre aşımı olmaz, zaman aşımı olmaz. Dolayısı ile suç çok net. Mağduru milyonlarca insan, suçlusu sorumlusu ortalarda dolaşıyor elini kolunu sallayarak. Bir suç cezasız kalırsa yeni suçların teşvik edilmesi demek. Suçun cezalandırılması ötesinde 28 Şubat 'a, 12 Eylül 'e ceza verilmesi, mahkemelerinin yapılması aynı zamanda gelecekte böyle suçlar işlenmemesi için de gerekli. Burada bir yargı süreci var.”
'DARBE GİRİŞİMLERİ OLDUĞU İÇİN DARBELERİN HESABI SORULMADI'
28 Şubat 'ın neden şimdiye kadar soruşturulmadığı yönünde sık sık yapılan eleştirileri de cevaplayan Laçiner, darbelerin hesabının sorulmamasını, darbe girişimlerinin devam etmesine bağladı. Laçiner, sözlerini şöyle tamamladı: “Hukuki açıdan bakarsanız, 28 Şubat 'ta bunun yapılması gerekiyordu. 98, 99 ve 2000 'li yıllarda polisin gidip bunu yapanları yakalaması gerekiyordu ama o gün önlemesi gerekenler de suçun parçasıydı. Sonra Türkiye değişti ama her şeyin bir sırası var. 2000 'li yıllara baktığınız zaman neden 28 Şubat 'tan hesap sormadınız, neden 12 Eylül 'den hesap sormadınız diye soramıyorsunuz, çünkü 28 Şubat 'tan çok daha önemli, çok daha ölümcül, çok daha acil, o da yeni bir darbe girişimi. Bakarsanız darbe planlarına, Sarıkız, şudur budur, 2000 'li yıllar boyunca darbe girişimleri devam etmiştir. 28 Şubat 'tan sonra da darbe girişimleri devam etmiştir. O anda üzerinize gelen darbe girişimlerini önlemeyi bırakıp 12 Eylül 'deki,28 Şubat 'taki darbeyle uğraşamazsınız. Bir öncelik sırası sözkonusu. Ülkelerin bir kapasitesi vardır, o kapasiteyi dikkate almamız gerekiyor.”
28 Şubat soruşturması çerçevesinde yapılan arama ve gözaltıları değerlendiren Laçiner, 28 Şubat 'ın bir askeri darbe olduğunu, yapanın da mağdur olanların da kabul ettiğini söyledi.
28 Şubat 'ı ortada cezasız kalmış bir suç olarak tanımlayan Laçiner, askerin sivil otoriteye bir müdahalesi olduğunu, geçmiş darbelerden farklı bir yöntem kullansa da tipik bir darbe olduğunun herkes tarafından kabul edildiğini aktardı. Darbenin bir suç olduğunu hatırlatan Laçiner, “28 Şubat, tıpkı 12 Eeylül 'de olduğu gibi pek çok işkenceyi de içinde barındırıyor. Pek çok insan hakkı ihlâlini de içinde barındırıyor. Sadece bir askerî darbe suçu yok ortada, mağdur edilen insanlar var. İşinden haksız yere atılan insanlar var. Kendisine ikinci sınıf muamelesi yapılan insanlar var. Kıyafetinden dolayı bir hücreye atılıp orada sorguya çekilen, kılık kıyafetini değiştirmezse eğitim hakkını kullanamayacağı söylenen insanlar var. İftira atıldığı için buna dayanamayıp hayatını kaybeden insanlar var. Kundaktaki çocuğuna süt götürememiş, 28 Şubat 'ın karalamaları nedeniyle işsiz aşsız kaldığı için mağdur olan, arkadaşlarının para toplayıp yardım ettiği insanlar var.” dedi.
'SUÇLULAR ELİNİ KOLLUNU SALLAYIP GEZİYOR'
O dönemde üniversite öğrencilerinin fişlenerek düzenli olarak YÖK 'e bildirildiğini belirten Laçiner, burada sadece askerî darbe suçu değil, insan hakları ihlâllerinin de olduğunu söyledi.
Laçiner, ortada milyonlarca mağdur olmasına rağmen suçluların ellini kollunu sallayarak ortada dolaştığına vurgu yaparak şöyle konuştu: “O dönemde fişlemeler var. Demokrasiye karşı, hukuka karşı o kadar ihlâl var ki. Bunlarda süre aşımı olmaz, zaman aşımı olmaz. Dolayısı ile suç çok net. Mağduru milyonlarca insan, suçlusu sorumlusu ortalarda dolaşıyor elini kolunu sallayarak. Bir suç cezasız kalırsa yeni suçların teşvik edilmesi demek. Suçun cezalandırılması ötesinde 28 Şubat 'a, 12 Eylül 'e ceza verilmesi, mahkemelerinin yapılması aynı zamanda gelecekte böyle suçlar işlenmemesi için de gerekli. Burada bir yargı süreci var.”
'DARBE GİRİŞİMLERİ OLDUĞU İÇİN DARBELERİN HESABI SORULMADI'
28 Şubat 'ın neden şimdiye kadar soruşturulmadığı yönünde sık sık yapılan eleştirileri de cevaplayan Laçiner, darbelerin hesabının sorulmamasını, darbe girişimlerinin devam etmesine bağladı. Laçiner, sözlerini şöyle tamamladı: “Hukuki açıdan bakarsanız, 28 Şubat 'ta bunun yapılması gerekiyordu. 98, 99 ve 2000 'li yıllarda polisin gidip bunu yapanları yakalaması gerekiyordu ama o gün önlemesi gerekenler de suçun parçasıydı. Sonra Türkiye değişti ama her şeyin bir sırası var. 2000 'li yıllara baktığınız zaman neden 28 Şubat 'tan hesap sormadınız, neden 12 Eylül 'den hesap sormadınız diye soramıyorsunuz, çünkü 28 Şubat 'tan çok daha önemli, çok daha ölümcül, çok daha acil, o da yeni bir darbe girişimi. Bakarsanız darbe planlarına, Sarıkız, şudur budur, 2000 'li yıllar boyunca darbe girişimleri devam etmiştir. 28 Şubat 'tan sonra da darbe girişimleri devam etmiştir. O anda üzerinize gelen darbe girişimlerini önlemeyi bırakıp 12 Eylül 'deki,28 Şubat 'taki darbeyle uğraşamazsınız. Bir öncelik sırası sözkonusu. Ülkelerin bir kapasitesi vardır, o kapasiteyi dikkate almamız gerekiyor.”