Hak-İş Dünya Kadınlar Günü Uluslararası Konferansı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, hedeflerinin, siyasete kadın elinin biraz daha değmesi olduğunu ifade ederek, ''Siyasetin de kadın nezaketine, kadının zarafetine hoşgörüsüne ve aklına ihtiyacı var'' dedi

Tanrıverdi, Hak-İş tarafından Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla ''Hak-İş'li Kadınlar Buluşuyor:81 Renk Tek Ses Oluyor'' sloganıyla düzenlediği uluslararası konferansın açılışında, ''Gökyüzünün yarısı kadınlarındır'' Çin atasözünü anımsatarak, dünyanın kadınların eliyle değiştiğini ifade etti. Kadınların birey olarak güçlenmesini, kız çocuklarının eğitilmesini ve ekonomik olarak güçlenmesini önemsediklerini anlatan Tanrıverdi, ''Hedefimiz, siyasete kadın elinin biraz daha değmesidir. Siyasetin de kadın nezaketine, kadının zarafetine hoşgörüsüne ve aklına ihtiyacı var. Kadınlarımız, siyasette ne kadar çok yer alırsa siyaset o kadar daha kaliteli olacaktır'' dedi. Kadınların hem sosyal hayatın içinde daha aktif rol almasına, hem de siyasal alanlara daha rahat nüfus etmesine önem verdiklerini dile getiren Tanrıverdi, hükümetleri döneminde kadınlara ve gençlere yönelik düzenlemelerden örnekler verdi. Yeni yapılan düzenlemeyle eşi vefat etmiş fakat geliri olmayan kadınlara aylık 250 TL yardım yapılmasının kararlaştırıldığını bildiren Tanrıverdi, uygulamanın nisanda başlayacağını söyledi. Dünyadaki her türlü kavgadan, şiddetten, yoksulluktan açlıktan ve savaştan en çok kadınların etkilendiğine işaret eden Tanrıverdi, ''Bugün Filistin'de, Afganistan'da, Somali'de, Irak'ta, Çeçenistan'da mazlumların coğrafyalarında anaların gözyaşı hala dinmemiştir. Yaşanan her türlü olumsuzluklar ilk önce kadınların sosyal ve toplumsal hayattaki durumlarını kötüleştirmektedir'' dedi.

''28 ŞUBAT'TAN EN ÇOK KADINLAR MADUR OLDU''

28 Şubat döneminde de en çok ve ilk önce kadınların mağdur olduğunu belirten Tanrıverdi, şöyle devam etti: ''İçi boş anlamsız laiklik tartışmalarıyla eğitim hakları ellerinden alınan binlerce kızımız, üniversite kapılarından geri dönmüş, başı örtülü diye bir çok yerde ikinci sınıf insan muamelesi görmüştür. Hatta milletvekili seçilen bir hanımefendinin TBMM içerisinde dönemin Başbakanı tarafından nasıl hakaret edildiğini hala unutamıyoruz. Sivas'ta bir diploma töreninde konuşma yapmak isteyen başörtülü kız öğrencinin ağzının zorla kapatıldığı görüntüler hala hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır. Bunlar ne yazık ki bu güzel ülkemizde yaşandı. Geçmişte demokrasi ve insan hakları karnemize kara bir leke olarak düşen bu notlar geleceğimiz için oldukça önemlidir.''

''Kadınları kör ve sığ bir ideolojik çemberin içine alarak onların üzerinden siyasi heveslerini gerçekleştirmek isteyenlerin'' bugün de ibretle izlendiğini ifade eden Tanrıverdi, ''Kadın erdem abidesidir. Asla nesne ve obje değildir. Kendi medeniyet havzamıza yabancılaşmadan kadınlık değerini layık olduğu düzeye yükselterek bir kimlik dejenerasyonuna uğramadan çalışma hayatı ile aile hayatını mutlu bir şekilde bütünleştirmiş kadınlarımızın ülkemizi aydınlık geleceğe taşıyacağına inanıyoruz'' diye konuştu.

''SORUNLARIN MEDENİYETE YÜKLEMEK HAKSIZLIK''

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan da sendikalarının küresel sendika sürecini kadın emekçilerle birlikte gerçekleştireceklerini ifade etti. Hazreti Muhammed'in eşi Hazreti Hatice'nin büyük bir iş kadını olduğunu dile getiren Arslan, şunları söyledi: ''Dolayısıyla çalışma hayatında ve sosyal hayatta kadın, tarihimizde hiçbir zaman yok sayılmamıştır. Bugün yaşadığımız sorunları bugünün şartlarına modern zamanların sorunlarına bağlamak gerekirken bunu tarihi olarak bizim medeniyetimize bağlamayı haksızlık ve adaletsizlik olarak görüyoruz. Onun için hiçbir komplekse kapılmayın, hiçbir mahcubiyet duymayın. Bizim medeniyetimizin kadına verdiği önemi ve değeri yeniden ortaya çıkarırsak bugün yaşadığımız sorunların pek çoğunu ortadan kaldırmış olacağız.'' Kadınların yaşadıklarını, travmalarını, bir erkek olarak tam olmasa da anlamaya çalıştıklarını ifade eden Arslan, ''İşyerlerinde yaşadığınız mobingin her türünü eşinizle, çocuğunuzla, yakınlarınızla paylaşamadığınızı biliyorum. Paylaşmaktan mahcup olduğunuzu, yaşadığınız tacizlerin, baskıların karşılığında bunları içinize attığınızı ve duygularınızı örtbas ettiğinizi biliyorum'' dedi.

Arslan, metal, ağaç, orman ve belediyelerde çalışan kadın sayısının ortalamaların altında olduğuna işaret ederek, bunun arttırılması gerektiğini vurguladı.

''ZİHNİYET DEĞİŞİMİ GEREKİYOR''

AK Parti Ağrı milletvekili Fatma Salman Kotan da kadınların önündeki engellerin aşılması için öncelikle zihniyetlerin değişmesi gerektiğini söyledi. Anaların ağlamamasını herkesin istediğini dile getiren Kotan, kendisinin de bir Kürt olduğunu belirterek, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bireyiyim. Ülkemi, bayrağımı çok seviyorum. Hiç kimsenin ağlamasını istemiyorum ve benim de bir oğlum var. Yıllar sonra askere gidecek. Türkiye'de herkesin birbirini sevdiği ve bütün annelerin 'artık yeter' dediği, Kürt-Türk, alevi-sünni ayrımı yapılmaksızın herkesin bir arada kardeşçe yaşayacağı günlere ulaşılmasını istiyorum'' diye konuştu. AK Parti Diyarbakır milletvekili Mine Lök Beyaz da kadın meselesini siyaset üstü bir mesele olarak gördüklerini söyledi. Beyaz, Hak-İş'in sonraki toplantısının Diyarbakır'da yapılmasını istedi. AK Parti Çorum milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu ise Avrupa'da part-time çalışmanın yaygın olduğunu, bu sayede daha çok kadının çalıştığını ifade ederek, bunun model olarak Türkiye'de benimsenmesi gerektiğini belirtti.
Kaynak: AA