Tbmm İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Üstün Açıklaması

Üstün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de büyük bir insanlık dramı yaşandığını, geçmiş yıllarda Bosna ve Kosova'da yaşanan olayların bir benzerinin bugün Suriye'de olduğunu söyledi.

Üstün, ''Balkanlar'da katledilen insanlar için anma törenleri düzenleniyor. İnsanlık yeni bir anma töreni düzenlememek için Suriye'ye müdahale etmelidir çünkü bir yılda 10 bine yakın insan hayatını kaybetti'' diye konuştu.

Türkiye'nin Suriye konusunda onurlu bir politika izlediğini, Suriye'den kaçan insanlara kucak açtığını, açık kapı politikası uyguladığını ifade eden Üstün, ''Bunca insan geldi ve gelecek insanlara sahip çıkacağız. Şu anda 17 bin Suriyeli ülkemize geldi ve onlara sahip çıkıyoruz. İleride bu rakam artabilir. Ne kadar artarsa artsın gelenlerin hepsine kapımız açık'' dedi.

Üstün, komisyonun Suriyeli sığınmacıların yaşadığı kamplarda incelemelerde bulunduğunu anımsatarak, kampların elverişli koşullara sahip olduğunu bildirdi.

-''Arapların öncülüğünde gerekirse müdahale edilmeli''-

Kamplar elverişli koşullara sahip olmasına rağmen her insanın kendi evinde yaşamak isteyeceğini söyleyen Üstün, bu doğrultuda dış müdahalenin gündeme geldiğini kaydetti.

Suriye konusunda önemli gelişmeler yaşandığına işaret eden Üstün, ''Rusya ve Çin daha önceki katı tutumlarını azalttı. Artık onlar da Esad'ın arkasından çekildi. Suriye sınırında insani bir koridor yanı tampon bölge açılma ihtimali var. Bunlar tabii hep uluslararası toplumla alınacak kararlardır. Türkiye bu konuda tek başına karar vermeyeceğini açıkladı'' diye konuştu.

Suriye'de bir kişinin daha ölmesini istemediklerini, olayların hemen sona ermesi gerektiğini belirten Üstün, şöyle devam etti:

''Burada bu önlenecekse bir an önce önlenmesini arzu ediyoruz ama bunu bir ülke tek başına yapmamalıdır. Uluslararası toplum buna karar vermelidir. Uluslararası toplumda özellikle daha çok Arap Ligi ön plana çıkıyor. Çünkü oraya en yakın Arap devletleri var. Arapların bu işte öncü olması gerekiyor. Çünkü Arapların öncülüğünde orada gerekirse müdahale de yapılmalıdır. Batı yerine Arap Ligi'nin Suriye'ye müdahale etmesi daha mantıklı çünkü Afganistan gibi, Irak gibi kötü örnekler yaşandı. Bu şekilde kötü örnekler var tabii. Bu bakımdan kardeşin kardeşine müdahale etmesi Suriye halkını fazla rahatsız etmez. Orada güven tesis eder. Arap Ligi güçlü bir topluluk ve bu işin üstesinden rahatlıkla gelebilir. Yeter ki karar versinler ve irade göstersinler.''

-''İsrail'deki görüntüleri izleyince iğrendim''-

Üstün, İsrailli askerlerin Gazze Şeridi'nde Filistinli bir gencin üzerine köpek saldığını hatırlatarak, ''İsrail'in Gazze Şeridi'nde her türlü işkence uygulanıyor. İsrail'deki görüntüleri izleyince iğrendim. Yıllardan beri İsrail burada işkencenin her türlüsünü yapıyor. Hatta yeni işkence taktiklerini bu insanlar üzerinde uyguluyor. Bu da yeni bir işkence taktiğidir'' dedi.

''Gazze Şeridi'nin açık bir cezaevi olduğunu'' ifade eden Üstün, İsrail'in doğudan, kuzeyden ve denizden, Hüsnü Mübarek döneminde de Mısır'ın güneyden bölgeyi abluka altına aldığını ifade etti.

Arap Baharı'nın Filistin halkı için umut olabileceğini belirten Üstün, şunları kaydetti:

''Demokrasi yerleştiğinde bir ülkede yöneticiler, halkın istekleri dışında bir şey yapamaz. Bunu en iyi şekilde Mısır'da ve Tunus'ta gördük. Yarın Suriye'de de göreceğiz. Suriye'ye demokrasi geldiğinde halkın dediği olacaktır. O zaman İsrail daha fazla köşeye sıkışacaktır. Şimdi her türlü insan hakkı ihlalini yapıyor. Bütün Orta Doğu'da, Afrika ve Orta Asya'da demokrasinin yayılmasını arzu ediyoruz. Orta Doğu'da Batılılara fırsat verilmemeli yani kendi işimizi kendimiz yapmalıyız, maalesef bunu dikkate almadılar. Şimdi Orta Doğu'da halklar ayaklandı ve mücadelelerini ortaya koyuyor. Orta Doğu'daki ayaklanmalar sonunda demokrasi yerleştiği zaman İsrail'in işi zorlaşacaktır.' '