Bakan Yazıcı: 'İhracatta Güçlü Olmak İçin Altın İle Kıymetli Taşları Buluşturmak Lazım'
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, altın ve mücevher ihracatının arttırılması gerektiğini belirterek, "2025'te İstanbul'u altın ve mücevher ticaretinin üretim ve dağıtım merkezi olarak görmek istiyoruz.İhracatta güçlü olmak için altın ile kıymetli taşları buluşturmak lazım" dedi
Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilen "İstanbul Uluslararası Altın ve Mücevher Zirvesi 2012" toplantısına Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın yanı sıra Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, İstanbul Altın Borsası Başkanı Osman Saraç, Atasay Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Kamer, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ve çok sayıda davetli katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Yazıcı,zirvede iki ana tema üzerinde hassasiyetle durulması gerektiğini belirterek, "Birincisi Türkiye'nin altın ve mücevher üretim kapasitesine tasarım ve markalaştırmayı da birleştirerek arttırmak. İkincisi yastık altı diye tabir ettiğimiz ve 5 bin-6 bin ton tahmin edilen tasarruf amaçlı biriktirilen altınların ekonomik yapı içine girmesini sağlamak" dedi
Altın ve mücevher ihracatının arttırması gerektiğine de değinen Bakan Yazıcı, "2025'te İstanbul'u altın ve mücevher ticaretinin üretim ve dağıtım merkezi olarak görmek istiyoruz. İhracatta güçlü olmak için altın ile kıymetli taşları buluşturmak lazım. Devlet olarak sektörün gelişmesini sağlayacak her türlü teşvik ve desteği sağlamak konusunda kararlıyız" diye konuştu
Bakan Yazıcı, Cihan Kamer'in sektörün siyasallaştığını söylemesi üzerine ise sektörün önemli sorunları olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Sektörün önemli sorunları var, vergilerinde sorunlar var. Siyaset kötü bir şey değil, biz de siyasetçiyiz ama tarz önemli. Ülkenin gerçeklerine, sektörün büyümesi anlamında yapılması gerekenler noktasında sorumluluğu üstlenmiş hükümetlerin yaptıklarını anlamayanlar hiç olmazsa bunu politize etmemeleri gerekir. Bu anlamda Sayın Kamer'in söylediklerine katılıyorum. Büyük bir hassasiyet içerisinde konuyu takip ediyoruz." Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ise, "2011 yılında 10 bin adet altın hesabı açan muidimiz oldu. Türkiye'de yastık altında 5 bin ton altın olduğu düşünülüyor. Bu altın ekonomimiz dışında kalmış durumda. Bu altını sisteme kazandırma gayreti içindeyiz" dedi.
Türkiye'yi altının ve mücevherin merkezi yapmayı düşündüklerini ancak başaramadıklarını belirten Atasay Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Kamer ise, "Türkiye birçok noktada ilerlerken bizim sektörde geriye doğru gitti. Bir buçuk milyar dolarlık ihracatın 100-150 milyon dolarının ülkemize katkısı oluyor. Yastık altındaki altınları ekonomiye kazandırmaya gayetleri var. Ancak kayıt altına alamadığımız evkiyayı ekonomiye kazandıramazsınız. Kayıt altına alınmazsa yüzde 20 vergilerle olmaz. Maalesef bizim sektörümüz çok siyasallaştı. Siyasallaşmanın bedelini ödüyoruz. 2 sene önce Maliye Bakanımızlayine bu zirvede bir araya geldik ama maalesef olmadı. Lütfen bu sektörü siyasallaştırmadan kurtaralım" diye konuştu
Mehmet Büyükekşi de ÖTV konusunda bir arpa boyu yol alamadıkların, siyasi partilerin bu konuyla ilgili ikna edilmesinin gündeme geldiğini ancak olmadığınu ifade etti
Konuşmaların ardından Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'ya bir plaket takdim etti
Altın ve mücevher ihracatının arttırması gerektiğine de değinen Bakan Yazıcı, "2025'te İstanbul'u altın ve mücevher ticaretinin üretim ve dağıtım merkezi olarak görmek istiyoruz. İhracatta güçlü olmak için altın ile kıymetli taşları buluşturmak lazım. Devlet olarak sektörün gelişmesini sağlayacak her türlü teşvik ve desteği sağlamak konusunda kararlıyız" diye konuştu
Bakan Yazıcı, Cihan Kamer'in sektörün siyasallaştığını söylemesi üzerine ise sektörün önemli sorunları olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Sektörün önemli sorunları var, vergilerinde sorunlar var. Siyaset kötü bir şey değil, biz de siyasetçiyiz ama tarz önemli. Ülkenin gerçeklerine, sektörün büyümesi anlamında yapılması gerekenler noktasında sorumluluğu üstlenmiş hükümetlerin yaptıklarını anlamayanlar hiç olmazsa bunu politize etmemeleri gerekir. Bu anlamda Sayın Kamer'in söylediklerine katılıyorum. Büyük bir hassasiyet içerisinde konuyu takip ediyoruz." Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ise, "2011 yılında 10 bin adet altın hesabı açan muidimiz oldu. Türkiye'de yastık altında 5 bin ton altın olduğu düşünülüyor. Bu altın ekonomimiz dışında kalmış durumda. Bu altını sisteme kazandırma gayreti içindeyiz" dedi.
Türkiye'yi altının ve mücevherin merkezi yapmayı düşündüklerini ancak başaramadıklarını belirten Atasay Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Kamer ise, "Türkiye birçok noktada ilerlerken bizim sektörde geriye doğru gitti. Bir buçuk milyar dolarlık ihracatın 100-150 milyon dolarının ülkemize katkısı oluyor. Yastık altındaki altınları ekonomiye kazandırmaya gayetleri var. Ancak kayıt altına alamadığımız evkiyayı ekonomiye kazandıramazsınız. Kayıt altına alınmazsa yüzde 20 vergilerle olmaz. Maalesef bizim sektörümüz çok siyasallaştı. Siyasallaşmanın bedelini ödüyoruz. 2 sene önce Maliye Bakanımızlayine bu zirvede bir araya geldik ama maalesef olmadı. Lütfen bu sektörü siyasallaştırmadan kurtaralım" diye konuştu
Mehmet Büyükekşi de ÖTV konusunda bir arpa boyu yol alamadıkların, siyasi partilerin bu konuyla ilgili ikna edilmesinin gündeme geldiğini ancak olmadığınu ifade etti
Konuşmaların ardından Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'ya bir plaket takdim etti