Gelişim Koleji'nin ABD'lisi Wıllıams'ın Hayatı Roman

ABD'de 9 kardeşinin sorumluluğu nedeniyle alışveriş merkezlerinde çalışmaktan kafasını kaldıramayan Gelişim Koleji'nin ABD'li oyuncusu Derek Williams, ilk kez üniversitede tanıştığı basketbolda kısa sürede büyük aşama kaydetti.

Gelişim Koleji'nin ABD'lisi Wıllıams'ın Hayatı Roman
Gecen yıl Letonya'nın Baron's takımında oynayan ve Gelişim Koleji'nin kısa bir süre önce transfer ettiği ABD'li basketbolcu Derek Williams'ın hayatı, kelimenin tam anlamıyla roman gibi. Babasını hiç tanımayan, 9 kardeşine bakmak için hayatı alışveriş merkezlerinde çalışarak geçen Williams, buna rağmen Southern Methodist'te sosyoloji eğitimi almayı başardı. "Çalışmaktan basketbola ayıracak vaktim hiç olmadı" diyen Williams, basketbol topuyla ancak üniversite eğitimi sırasında tanıştığını söyledi. "Küçücük yaşlarda, 7'si kız 11 kişilik bir ailenin sorumluluğunu almak gerçekten hiç kolay değildi. Okulla iş arasındaki kıskaca takılıyor, tüm hayatımı buna odaklamak zorunda kalıyordum. Bu nedenle, yaşıtlarımın çoğu basketbol oynarken, ben başımı kaldıracak vakit bulamıyordum. Üniversite eğitimine başlamamla beraber üzerimdeki yük biraz olsun azaldı ve işte o zaman basketbola vakit ayırabildim" dedi.

Yeteneği sayesinde kısa sürede iyi bir noktaya geldiğini belirten Williams, "Lamar Odom ve Ron Artest gibi üst düzey iki oyuncuyla birlikte oynadım. Bu, bana çok şey kattı. New York'lu olduğum için basketbol, sanırım genlerimde var. Mucizevi bir şekilde önce üniversite takımına girdim, okuldan sonra da Letonya'da Riga ve Baron's takımlarında oynadım. Gelişim Koleji sayesinde de Türkiye'ye geldim. Burada uyum sürecini çabuk aşarak takıma katkı verdiğime inanıyorum. Tüm hayatını belirli kalıplar arasında yaşayan insanlar için, organizasyonunu tamamlamış kulüplerde forma şansı bulabilmek çok önemli. Ben de bu şansı elimden geldiğince iyi değerlendiriyorum" diye konuştu.

Kısa basketbol geçmişi nedeniyle kariyer planlaması yapacak vakit bile bulamadığının altını çizen Williams, sözlerini şöyle tamamladı: "Hayalimde, çok üst düzey ilglerde ve takımlarda forma giymek var. Ancak yaşım 27 ve basketbola sadece 6 sene önce başladım. Bazı şeyler için çok geç kaldığımı biliyorum. Bu handikabımı çok çalışarak aşıyorum. Basketbol artık benim için bir yaşam biçimi oldu. Fakat, asıl ulaşmak istediğim noktayı çok iyi biliyorum; dünyanın sayılı antrenörleri arasına girmek. "