Prof. Dr. Hasan Akay: Akif, Değerlerin Şairiydi
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Hasan Akay, Mehmet Akif Ersoy’un ‘değerlerin şairi' olduğunu söyledi.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından Adapazarı Kültür Merkezi 'nde düzenlenen ve Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Yorulmaz 'ın yönettiği 'İstiklal Marşı ve Mehmet Akif ' paneline Prof. Dr. Hasan Akay, Prof. Dr. M. Fatih Andı, Doç. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu, ve Şair Ercan Yılmaz konuşmacı olarak katıldı.
Panelde ilk olarak Prof. Dr. Hasan Akay bir konuşma yaptı. Akif 'i değerlerin şairi olarak nitelendiren Hasan Akay, “Akif ve onun eserleri bizim için çok büyük değerlerdir. Akif 'in kendisi ilk olarak çok değerlidir. Akif, yaşadığı dönemi en iyi hisseden ve bunu eserlerine yansıtan bir fikir adamıdır. Bir diriltme hareketi başlatmıştır. Çok yüksek bir şuurun bir ruhun adamıdır. İstiklal Marşı 'nı Safahat 'ına almayacak kadar da yüce gönüllüdür. Şairler tek bir mısralarını dahi başkalarına vermek istemezler. Akif, yüce gönüllüğün ifadesidir.” dedi.
Konuşmasına Mehmet Akif 'in hayatını ve mektuplarını anlatarak başlayan Doç. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu, Akif 'i örnek göstermekten bıkmayacağını, Akif 'in şiirlerinin bir ilahi lütuf olduğunu belirtti. Daşçıoğlu, “İlahi kader Akif 'i bize sunmuştur. Akif Türkiye 'nin değerini yansıtır. Özbek bir annenin, Arnavut bir babanın, İstanbul 'da doğan Türk çocuğudur Akif. Onun hakiki çocuğu Asım karakterini benimseyen Türk gençliğidir. İstiklal Marşı, Safahat şiirlerinin özüdür, ulusun içerisinden geçtiği ateş çemberinin söze dönüşüdür, imparatorluktan ulus devlete geçiş sürecinin sancılarını en iyi yansıtan metindir. Geleceği kurmakta İstiklal Marşı 'nı doğru anlamak büyük bir önem arz eder.” ifadelerini kullandı.
Şair Ercan Yılmaz, Akif 'i anlamak için anahtar kavramın 'acziyet ' olduğunu belirtti. Yılmaz, “Acziyet söz konusu olmasaydı Safahat, Safahatı taçlandıran İstiklal Marşı ortaya çıkmazdı. Kemal Tahir, 'Memleketi düşünmenin günü ve saati olmaz ' der. Akif 'in günü ve saati yoktu. Memleket için kendini veren inanmış adamdır, büyük bir şairdir Akif. Akif, şiiri ideolojiye değil, ideolojiyi şiire dönüştürmüştür.” dedi.
'34 YIL BOYUNCA AKİF 'TEN TEK SORU SORULMADI '
Panelin son konuşmasını Prof. Dr. Fatih Andı gerçekleştirdi. Sosyolojik kavram ve toplumsal değer ile Akif 'i anlatan Prof. Andı, Akif 'in hayattan çıkarıldığı takdirde çok büyük bir boşlukla karşılaşılacağını söyledi.
Akif 'in dar kavramlardan çıkarılması gerektiğini ifade eden Fatih Andı, ders kitaplarında Akif 'in gerçek manada anlatılamamasını eleştirdi. Andı, şunları kaydetti: “2004 yılına kadar tam 34 yıl boyunca sınavlarda Akif 'ten tek bir soru bile sorulmamıştır. Akif 'in karakter kristalizasyonu neden halkla buluşturulmamıştır? Akif, şairdir, eğitimcidir, hocadır. Bu milletin hocasıdır Akif. Aynı zamanda bir Fen adamıdır, veterinerdir. Vaizdir, cumaları camilerde vaazlar vermiştir, din alimidir, ileri yaşlarında, 6 ayda hafız olmuştur. Akif, bir dil bilginidir. Arapça, Farsça, Fransızcayı çok iyi bilir. Edebi eserleri bilen yorumlayan bir filologdur Akif, tevazu sahibidir. Gazetecidir, basın mensubudur, siyasetçidir, düşünce adamıdır.”
Akif 'in, aktüel şartlarda kurtuluş reçeteleri sunan bir adam olduğunu da vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kopyacı değil, özgün yorumcudur. Söylem ve eylemi birleştiren seylem adamıdır. Bir musikişinastır Akif. Klasik Türk musikisine aşina olan, meclislerine katılan bir şahsiyettir. Neyzen Tevfik 'ten 40 'lı yaşlarda ney dersleri alarak ney virtüözü olmuştur. Sportmendir; güreşçidir, gülle atmayı ve yüzmeyi çok sever. Akif bir aktivisttir. Kendi bireysel hayatını bile isteye örtmüştür. Böylesi bir vakıf insanını eleştiren, eleştirdiği oranda küçülür. Toplumun her kesimi Akif 'e baktığında Akif 'in bir özelliği kendisine göz kırpar. İstiklal Marşı ise bu toplum için bir turnusol kâğıdıdır. Kim bu millet için asittir, kim bazdır? Bu, İstiklal Marşı 'na samimiyet bakışı ile ortaya çıkar.”
Panelin sonunda, Sakarya Valisi Mustafa Büyük ve Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fevzi Kılıç konuşmacıları tebrik ederek hediye takdim etti.
Panelde ilk olarak Prof. Dr. Hasan Akay bir konuşma yaptı. Akif 'i değerlerin şairi olarak nitelendiren Hasan Akay, “Akif ve onun eserleri bizim için çok büyük değerlerdir. Akif 'in kendisi ilk olarak çok değerlidir. Akif, yaşadığı dönemi en iyi hisseden ve bunu eserlerine yansıtan bir fikir adamıdır. Bir diriltme hareketi başlatmıştır. Çok yüksek bir şuurun bir ruhun adamıdır. İstiklal Marşı 'nı Safahat 'ına almayacak kadar da yüce gönüllüdür. Şairler tek bir mısralarını dahi başkalarına vermek istemezler. Akif, yüce gönüllüğün ifadesidir.” dedi.
Konuşmasına Mehmet Akif 'in hayatını ve mektuplarını anlatarak başlayan Doç. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu, Akif 'i örnek göstermekten bıkmayacağını, Akif 'in şiirlerinin bir ilahi lütuf olduğunu belirtti. Daşçıoğlu, “İlahi kader Akif 'i bize sunmuştur. Akif Türkiye 'nin değerini yansıtır. Özbek bir annenin, Arnavut bir babanın, İstanbul 'da doğan Türk çocuğudur Akif. Onun hakiki çocuğu Asım karakterini benimseyen Türk gençliğidir. İstiklal Marşı, Safahat şiirlerinin özüdür, ulusun içerisinden geçtiği ateş çemberinin söze dönüşüdür, imparatorluktan ulus devlete geçiş sürecinin sancılarını en iyi yansıtan metindir. Geleceği kurmakta İstiklal Marşı 'nı doğru anlamak büyük bir önem arz eder.” ifadelerini kullandı.
Şair Ercan Yılmaz, Akif 'i anlamak için anahtar kavramın 'acziyet ' olduğunu belirtti. Yılmaz, “Acziyet söz konusu olmasaydı Safahat, Safahatı taçlandıran İstiklal Marşı ortaya çıkmazdı. Kemal Tahir, 'Memleketi düşünmenin günü ve saati olmaz ' der. Akif 'in günü ve saati yoktu. Memleket için kendini veren inanmış adamdır, büyük bir şairdir Akif. Akif, şiiri ideolojiye değil, ideolojiyi şiire dönüştürmüştür.” dedi.
'34 YIL BOYUNCA AKİF 'TEN TEK SORU SORULMADI '
Panelin son konuşmasını Prof. Dr. Fatih Andı gerçekleştirdi. Sosyolojik kavram ve toplumsal değer ile Akif 'i anlatan Prof. Andı, Akif 'in hayattan çıkarıldığı takdirde çok büyük bir boşlukla karşılaşılacağını söyledi.
Akif 'in dar kavramlardan çıkarılması gerektiğini ifade eden Fatih Andı, ders kitaplarında Akif 'in gerçek manada anlatılamamasını eleştirdi. Andı, şunları kaydetti: “2004 yılına kadar tam 34 yıl boyunca sınavlarda Akif 'ten tek bir soru bile sorulmamıştır. Akif 'in karakter kristalizasyonu neden halkla buluşturulmamıştır? Akif, şairdir, eğitimcidir, hocadır. Bu milletin hocasıdır Akif. Aynı zamanda bir Fen adamıdır, veterinerdir. Vaizdir, cumaları camilerde vaazlar vermiştir, din alimidir, ileri yaşlarında, 6 ayda hafız olmuştur. Akif, bir dil bilginidir. Arapça, Farsça, Fransızcayı çok iyi bilir. Edebi eserleri bilen yorumlayan bir filologdur Akif, tevazu sahibidir. Gazetecidir, basın mensubudur, siyasetçidir, düşünce adamıdır.”
Akif 'in, aktüel şartlarda kurtuluş reçeteleri sunan bir adam olduğunu da vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kopyacı değil, özgün yorumcudur. Söylem ve eylemi birleştiren seylem adamıdır. Bir musikişinastır Akif. Klasik Türk musikisine aşina olan, meclislerine katılan bir şahsiyettir. Neyzen Tevfik 'ten 40 'lı yaşlarda ney dersleri alarak ney virtüözü olmuştur. Sportmendir; güreşçidir, gülle atmayı ve yüzmeyi çok sever. Akif bir aktivisttir. Kendi bireysel hayatını bile isteye örtmüştür. Böylesi bir vakıf insanını eleştiren, eleştirdiği oranda küçülür. Toplumun her kesimi Akif 'e baktığında Akif 'in bir özelliği kendisine göz kırpar. İstiklal Marşı ise bu toplum için bir turnusol kâğıdıdır. Kim bu millet için asittir, kim bazdır? Bu, İstiklal Marşı 'na samimiyet bakışı ile ortaya çıkar.”
Panelin sonunda, Sakarya Valisi Mustafa Büyük ve Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fevzi Kılıç konuşmacıları tebrik ederek hediye takdim etti.