Ergün: İmf 1 Milyar Dolar Verdi Diye Sevinirdik, Şimdi Bu Para Hayır Hasenatımız
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, bu ayın sonunda 16 büyük şehirde birden Teknoloji Geliştirme Merkezleri açacaklarını söyledi.
Ergün, “Paramız var da var Alla 'a şükür. Ne kadar 1 milyar dolar mı, tamam veririz. Eskiden 1 milyar dolar büyük para idi. Eskiden 1 milyar dolar IMF serbest bıraktı diye gazeteler manşet atıyordu. Bir milyar dolara ihtiyacımız vardı çünkü. Bugün bir milyar dolar ne, sağda solda, garibe, gurebaya, zorda kalana, Türkiye 'nin hayır hasenatı.” dedi.
Uludağ Üniversitesi Görükle Yerleşkesi 'nde bulunan ULUTEK Teknoloji Geliştirme Bölgesi tarafından 'Bilim ve Teknoloji Haftası' kapsamında etkinlik düzenlendi. Programa Bakan Ergün 'ün yanı sıra Vali Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, BTSO Meclis Başkanı ve ULUTEK Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Parseker katıldı.
Nihat Ergün, bakanlık olarak Teknopak sayısını artırmayı ve daha nitelikli yerler haline getirmeye önem verdiklerini kaydetti. Teknoparkların tüm dünyada üniversite ile sanayiyi buluşturan mekanlar olduğuna dikkat çeken Bakan Ergün, gelişmiş ülkelerin teknoparklarla ilgili çalışmaların 1950 'li yıllarda başladığını Türkiye 'nin ise çok geç kaldığını belirtti. Dünyaca ünlü firmaların kendi Ar-Ge merkezlerinin yanı sıra halen teknoparklarda varlıklarını sürdürdüğüne dikkat çekti.
2002 yılında Türkiye 'de 2 teknopark varken bugün bu sayının 45 'e çıktığının altçını çizen Ergün, bu merkezlerde ağırlıklı olarak yazılım, bilişim, teknoloji, otomotiv, nano teknoloji alanlarında firmalar araştırma geliştirmelerini sürdürdüğünü dile getirdi. Teknoparkların şehrin bütün aktörlerini bir araya getirmesini çok önemsediklerini ifad eden Ergün, sanayi odasının, üniversitenin, valiliğin, büyükşehirin işin içinde olduğunu söyledi.
“HAYIR HASENATIMIZ BİR MİLYAR DOLAR”
81 vilayette bilim ve teknoloji merkezleri kurulması kararını, 2 ay önce bilim teknoloji kurulunda aldıklarını aktaran Ergün, yapılacak çalışmaları şöyle anlattı:
“Bu ayın sonunda, nisan başında bütün büyükşehir başkanları ile toplanacağız. 16 büyükşehirde birden bilim teknoloji merkezlerinin kuruluşun gerçekleştireceğiz. Öyle çağrı esaslı filan değil. Bu bizim ihtiyacımız mı, hemen yapmalıyız. Paramız var da var Allah 'a şükür. Ne kadar 1 milyar dolar mı, tamam veririz. Eskiden 1 milyar dolar büyük para idi. Eskiden 1 milyar dolar IMF serbest bıraktı diye gazeteler manşet atıyordu. Bir milyar dolara ihtiyacımız vardı çünkü. Bugün bir milyar dolar ne, Türkiye 'nin hayır hasenatı. Gerçekten, sağda solda, garibe, gurabaya, zorda kalana, Türkiye 'nin hayır hasenatı bu. Onun için bilim ve teknoloji merkezleri için bir milyar dolar mı harcayacağız, harcarız. Var bir milyar dolarımız. Bugün bu imkanlara sahibiz. Sahipken işin gereğini yapmak lazım. Yarın öbür gün darlık olur o zaman yapamazsın. Varken var olan yerli yerine kullanmak lazım. Çok şükür bugün ülkemizde istikrar var, ilerleme var, sivil toplum var, kamu özel işbirliği var.”
“SÜTE SU KATARAK OLMAZ”
Türkiye 'de son yıllardaki ekonomik gelişmelere de değinen Ergün, ekonominin dünyAda 16. Sıraya yükseldiğini, 36 milyar dolar olan ihracın 135 milyar dolara çıktığını ve milli gelirin arttığını anlatı. Ergün, şöyle konuştu:
“230 milyar dolar olan milli gelirimiz 750 milyar doların üzerine çıktı. Hedef koymaya başladık. 500 milyar dolar ihracat, 2 triyon dolar milli gelir diyoruz. Ama bu alalade mallar üreterek olmaz. Ürettiğimiz ürünler ileri teknoloji ürünler olmalı. Biz orta teknolojilerde oyalandık. Düşük teknolojiler çok azaldı, orta teknolojilerde yoğunlaştık ekonomimiz de büyüdü. Artık yüksek katma değerli ürünler üretmemiz gerekiyor. Ne katacağız da ürünlerimizin değeri artacak, katma değer dediğimiz şey bu. Ne katarsak artar. Süt düşünün buna bir şey katacaksınız değeri artacak. Su katsanız artır mı? Buna bilgi katacaksınız. Ona yeni bir tasarım, inovasyon yapacaksınız. Süte inovasyon katmazsanız bir arge yapıp yeni bir ürün ortaya çıkarmazsanız sütün değeri olmaz. Su katmakla olmuyor bu iş. Bilgi aktarmak gerekiyor. Yeni ürünler ortaya koymak lazım. Bunun içinde tarım ve hayvancılıkta ürünlerin değerini artırmanın yolu da araştırma geliştirme. Başka bir yolumuz yok bizim. Yoksa su katarak olmaz.”
Bunun için desteklemeye devam ettiklerini ve Türkiye 'nin her yerinde de büyük heyecan gördüklerini ifade etti. Rekabet yarışında öne çıkmak için insan ihtiyaçlarına uygun yeni ürünler tasarlamak gerektiğine işaret eden Ergün, ileri teknoloji ürünlerin ihracat içindeki payını yüzde 5 'den yüzde 20 'ye çıkartacaklarını vurguladı. Dünyada ilk on içinde bulunan ülkelerin hepsinde kendilerine ait otomobil markası gibi bir çok markası bulunduğunu, araştırma geliştirme konusunda ön planda olduğuna dikkat çeken Ergün, Türkiye 'nin de bu özellikleri kazanması gerektiğini ifade etti.
“HEDEFİMİZ AVRASYA 'NIN MERKEZİ OLMAK”
Hazırladıkları sanayi strateji belgesinin 4-5 yıl içinde Türkiye 'yi çok iyi bir yere getireceğini öne süren Nihat Ergün, “Hedefimiz Türkiye 'yi orta ve ileri teknolojilerde Avrasya 'nın merkezi haline getirmek. Bütün altyapılar bu hedefe varmak için hazırlanacak. Belgedeki 72 eylemden 23 'ü firmaların teknolojik kapasitelerini geliştirmeye yönelik eylemler. Seçimlerden sonra bakanlığımızı yapısı buna göre kurgulandı. Türkiye 'nin bu hedeflerine uygun kurumsal yapılarda oluşturulmaya başlandı.” şeklinde konuştu:
Bilim ve teknoloii çalışmalarının ayrı, sanayi hizmetlerinin ayrı yürütülmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Ergün, şöyle devam etti:
“Sanayicinin gündemi araştırma geliştirme, inovasyon olmalıdır ve üniversitelerle ilişki kurması gerekiyor. Yani birbirinizi beklemeyin bize gelsinler diye. Birisi hemen öncülük etsin o gitsin. Bazen üniversite önce davarın o gider, bazen sanayi önce davranır o gider. Ben üniversiteyim sanayinin ayağına gitmek demek olmaz. Birbirimize çok ihtiyacımız var. Yani hocanın bilgisinin sanayiye aktarmaya ihtiyacı var, sanayinin hocadaki bilgiye ihtiyacı var. Biz bakanlı olarak bu konudaki çalışmaları artık çok yukarı bir noktaya taşıyoruz.”
“TEKNOPARK VE ÜNİVERSİTELERE PERFORMANS KRİTERLERİ GELİYOR”
Yeni dönemde teknoparkların sayısını artırmanın yanında sanayi ile olan ilişkilerini de güçlendireceklerini belirten Nihat Ergün, yapılan çalışmalar hakkında da şu bilgileri verdi:
“Teknoparkların nitelik değiştirmesi gerekir. Performans kriterleri getireceğiz. Artık her şeyin ölçülebilir olması lazım. Kaç firma değil. Ne oluyor burada, patent çıkıyor mu, patentler lisansa dönüşüyor mu? Ne kadar ihracat yapıyor, ne kadar teknoloji ihracat yapmış yurt dışına? Yurt içindeki firmalar ne satmış? Kendi firmasına ne kadar katma değer üretmiş? Patenti ile lisansı ile kaç doktoralı eleman çalışıyor? Aynı şeyler üniversiteler içinde geçerli olacak yeni dönemde. Girişimcilik ve yenilikçilik endeksi ne göre sıralayacağız ve ilan edeceğiz bunları. Hangi üniversite daha yenilikçi, daha çok araştırma yapıyor, patent oluşturmuş, patentleri lisansa dönüştürmüş? Hangi üniversite girişimci, hocalar, öğrenciler şirket kurmuşlular? Eğitim alanlardan şirket kuran kaç kişi var?”
“AKADEMİK YÜKSELME KRİTERLERİ DEĞİŞİYOR”
Akademi yükselme kriterlerinde sadece yayın sayısının değil yayınlara yapılan atıfların, hocaların şirket kurması, patent ile lisansın da yer alacağına işaret eden Bakan Ergün, “Birisi sadece yayın yapmış, peki atfı almış mı, kaç atıf almış. Almamış, yani kimsenin istifa de etmeyeceği bir yayın yapmış. Siz kendi kitaplarınızda bir takım atıflar yapıyorsunuz, başkasının fikirlerinden yararlandığınız belirtiyorsunuz. O atıf da o kişilerin eserlerinin değerini artırıyor. Çok nitelikli işler çıkartmak lazım.” diye konuştu.
“PATENT KANUNUDA DEĞİŞİKLİK, DOKTORA ÖĞRENCİLERİNE ÖZEL TEŞVİK”
Patent kanununda da değişiklikler yaptıklarını ifade eden Ergün, doktora öğrencileriyle ilgili değişikleri de şöyle anlattı:
“Patentteki değişiklikle üniversitelerin kurumsal olarak patent başvurusu yapmasına da imkan vermiş olacağız. Üniversiteler bünyesindeki bilgi lisanslama ofisleri patent lisanslama gibi roller üstlenecekler ve böylece ayrı bir kaynak gelir elde edecekler. Doktora yapan öğrencilere özel teşviklere verilecek, yönlendirici olarak bazı doktora programları. Gerçekten neye ihtiyacımız olduğunu tespit edelim o konuda yüksek lisans yapanı desteleyelim ki insanlar oraya yönelsinler. Özel burs uygulamak gibi bir çalışmamız da devam ediyor.”
“MİLLİ GELİRİN YÜZDE 3 'Ü AR-GE 'YE AYRILACAK”
Bir bütünsellik kazandırmak ve kurumlar arasında koordinasyonu sağlama için Koordinasyon Kurumu oluşturulacağını belirten Ergün, hedeflerinin teknolojiyi başka ülkelerden transfere den değil, üreten ve teknolojiyi başka toplumlara ihraç eder hale gelmek olduğunu kaydetti. Ergün, “Daha önce milli gelirden 0,48 'i kadar Ar-Ge 'ye pay ayrılıyordu şimdi 1 'i kadar ayrılıyor. Şimdi iki katına çıkmış oluyor. 2023 'deki hedefimiz yüzde 3 'e çıkarmak. Mili gelirin yüzde 3 'ü kaçar Türkiye Ar-Ge 'ye pay ayırın ve bunun üçte ikisin özel sektör yapsın. Şuanda üçte ikisini kamu yapıyor. 2 trilyon dolar hedeflediğimize göre o zaman 60 milyar dolarlık Ar-Ge yapmamız gerekiyor. Bunun 40 milyar dolarının özel sektör 20 milyar dolarının da kamu yapsın istiyoruz.”ifadelerini kullandı.
TEKNOLOJİ MERKEZİNDE ELEKTİRKLER KESİLDİ
Bu arada Bakan Ergün 'ün konuşması sırasında iki kez elektrikler kesildi. Bir anda salonun kararmasıyla konuşması yarıda kalan Bakan Ergün, elektriklerin gelmesiyle, “Böyle bir olay olacağını biliyorduk önceden, bizi uyardılar. Saat 12.00 'de bir arıza nedeniyle elektriklerin kesileceğini söylemişlerdi.” dedi. Ancak birkaç dakika sonra elektriklerin yeniden kesildi.
Konuşmaların ardından 'Projeleriniz Rafta, Fikirleriniz Lafta Kalmasın' sloganıyla düzenlenen yarışmanın da sonuçları açıklanarak ödüller dağıtıldı.
Uludağ Üniversitesi Görükle Yerleşkesi 'nde bulunan ULUTEK Teknoloji Geliştirme Bölgesi tarafından 'Bilim ve Teknoloji Haftası' kapsamında etkinlik düzenlendi. Programa Bakan Ergün 'ün yanı sıra Vali Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, BTSO Meclis Başkanı ve ULUTEK Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Parseker katıldı.
Nihat Ergün, bakanlık olarak Teknopak sayısını artırmayı ve daha nitelikli yerler haline getirmeye önem verdiklerini kaydetti. Teknoparkların tüm dünyada üniversite ile sanayiyi buluşturan mekanlar olduğuna dikkat çeken Bakan Ergün, gelişmiş ülkelerin teknoparklarla ilgili çalışmaların 1950 'li yıllarda başladığını Türkiye 'nin ise çok geç kaldığını belirtti. Dünyaca ünlü firmaların kendi Ar-Ge merkezlerinin yanı sıra halen teknoparklarda varlıklarını sürdürdüğüne dikkat çekti.
2002 yılında Türkiye 'de 2 teknopark varken bugün bu sayının 45 'e çıktığının altçını çizen Ergün, bu merkezlerde ağırlıklı olarak yazılım, bilişim, teknoloji, otomotiv, nano teknoloji alanlarında firmalar araştırma geliştirmelerini sürdürdüğünü dile getirdi. Teknoparkların şehrin bütün aktörlerini bir araya getirmesini çok önemsediklerini ifad eden Ergün, sanayi odasının, üniversitenin, valiliğin, büyükşehirin işin içinde olduğunu söyledi.
“HAYIR HASENATIMIZ BİR MİLYAR DOLAR”
81 vilayette bilim ve teknoloji merkezleri kurulması kararını, 2 ay önce bilim teknoloji kurulunda aldıklarını aktaran Ergün, yapılacak çalışmaları şöyle anlattı:
“Bu ayın sonunda, nisan başında bütün büyükşehir başkanları ile toplanacağız. 16 büyükşehirde birden bilim teknoloji merkezlerinin kuruluşun gerçekleştireceğiz. Öyle çağrı esaslı filan değil. Bu bizim ihtiyacımız mı, hemen yapmalıyız. Paramız var da var Allah 'a şükür. Ne kadar 1 milyar dolar mı, tamam veririz. Eskiden 1 milyar dolar büyük para idi. Eskiden 1 milyar dolar IMF serbest bıraktı diye gazeteler manşet atıyordu. Bir milyar dolara ihtiyacımız vardı çünkü. Bugün bir milyar dolar ne, Türkiye 'nin hayır hasenatı. Gerçekten, sağda solda, garibe, gurabaya, zorda kalana, Türkiye 'nin hayır hasenatı bu. Onun için bilim ve teknoloji merkezleri için bir milyar dolar mı harcayacağız, harcarız. Var bir milyar dolarımız. Bugün bu imkanlara sahibiz. Sahipken işin gereğini yapmak lazım. Yarın öbür gün darlık olur o zaman yapamazsın. Varken var olan yerli yerine kullanmak lazım. Çok şükür bugün ülkemizde istikrar var, ilerleme var, sivil toplum var, kamu özel işbirliği var.”
“SÜTE SU KATARAK OLMAZ”
Türkiye 'de son yıllardaki ekonomik gelişmelere de değinen Ergün, ekonominin dünyAda 16. Sıraya yükseldiğini, 36 milyar dolar olan ihracın 135 milyar dolara çıktığını ve milli gelirin arttığını anlatı. Ergün, şöyle konuştu:
“230 milyar dolar olan milli gelirimiz 750 milyar doların üzerine çıktı. Hedef koymaya başladık. 500 milyar dolar ihracat, 2 triyon dolar milli gelir diyoruz. Ama bu alalade mallar üreterek olmaz. Ürettiğimiz ürünler ileri teknoloji ürünler olmalı. Biz orta teknolojilerde oyalandık. Düşük teknolojiler çok azaldı, orta teknolojilerde yoğunlaştık ekonomimiz de büyüdü. Artık yüksek katma değerli ürünler üretmemiz gerekiyor. Ne katacağız da ürünlerimizin değeri artacak, katma değer dediğimiz şey bu. Ne katarsak artar. Süt düşünün buna bir şey katacaksınız değeri artacak. Su katsanız artır mı? Buna bilgi katacaksınız. Ona yeni bir tasarım, inovasyon yapacaksınız. Süte inovasyon katmazsanız bir arge yapıp yeni bir ürün ortaya çıkarmazsanız sütün değeri olmaz. Su katmakla olmuyor bu iş. Bilgi aktarmak gerekiyor. Yeni ürünler ortaya koymak lazım. Bunun içinde tarım ve hayvancılıkta ürünlerin değerini artırmanın yolu da araştırma geliştirme. Başka bir yolumuz yok bizim. Yoksa su katarak olmaz.”
Bunun için desteklemeye devam ettiklerini ve Türkiye 'nin her yerinde de büyük heyecan gördüklerini ifade etti. Rekabet yarışında öne çıkmak için insan ihtiyaçlarına uygun yeni ürünler tasarlamak gerektiğine işaret eden Ergün, ileri teknoloji ürünlerin ihracat içindeki payını yüzde 5 'den yüzde 20 'ye çıkartacaklarını vurguladı. Dünyada ilk on içinde bulunan ülkelerin hepsinde kendilerine ait otomobil markası gibi bir çok markası bulunduğunu, araştırma geliştirme konusunda ön planda olduğuna dikkat çeken Ergün, Türkiye 'nin de bu özellikleri kazanması gerektiğini ifade etti.
“HEDEFİMİZ AVRASYA 'NIN MERKEZİ OLMAK”
Hazırladıkları sanayi strateji belgesinin 4-5 yıl içinde Türkiye 'yi çok iyi bir yere getireceğini öne süren Nihat Ergün, “Hedefimiz Türkiye 'yi orta ve ileri teknolojilerde Avrasya 'nın merkezi haline getirmek. Bütün altyapılar bu hedefe varmak için hazırlanacak. Belgedeki 72 eylemden 23 'ü firmaların teknolojik kapasitelerini geliştirmeye yönelik eylemler. Seçimlerden sonra bakanlığımızı yapısı buna göre kurgulandı. Türkiye 'nin bu hedeflerine uygun kurumsal yapılarda oluşturulmaya başlandı.” şeklinde konuştu:
Bilim ve teknoloii çalışmalarının ayrı, sanayi hizmetlerinin ayrı yürütülmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Ergün, şöyle devam etti:
“Sanayicinin gündemi araştırma geliştirme, inovasyon olmalıdır ve üniversitelerle ilişki kurması gerekiyor. Yani birbirinizi beklemeyin bize gelsinler diye. Birisi hemen öncülük etsin o gitsin. Bazen üniversite önce davarın o gider, bazen sanayi önce davranır o gider. Ben üniversiteyim sanayinin ayağına gitmek demek olmaz. Birbirimize çok ihtiyacımız var. Yani hocanın bilgisinin sanayiye aktarmaya ihtiyacı var, sanayinin hocadaki bilgiye ihtiyacı var. Biz bakanlı olarak bu konudaki çalışmaları artık çok yukarı bir noktaya taşıyoruz.”
“TEKNOPARK VE ÜNİVERSİTELERE PERFORMANS KRİTERLERİ GELİYOR”
Yeni dönemde teknoparkların sayısını artırmanın yanında sanayi ile olan ilişkilerini de güçlendireceklerini belirten Nihat Ergün, yapılan çalışmalar hakkında da şu bilgileri verdi:
“Teknoparkların nitelik değiştirmesi gerekir. Performans kriterleri getireceğiz. Artık her şeyin ölçülebilir olması lazım. Kaç firma değil. Ne oluyor burada, patent çıkıyor mu, patentler lisansa dönüşüyor mu? Ne kadar ihracat yapıyor, ne kadar teknoloji ihracat yapmış yurt dışına? Yurt içindeki firmalar ne satmış? Kendi firmasına ne kadar katma değer üretmiş? Patenti ile lisansı ile kaç doktoralı eleman çalışıyor? Aynı şeyler üniversiteler içinde geçerli olacak yeni dönemde. Girişimcilik ve yenilikçilik endeksi ne göre sıralayacağız ve ilan edeceğiz bunları. Hangi üniversite daha yenilikçi, daha çok araştırma yapıyor, patent oluşturmuş, patentleri lisansa dönüştürmüş? Hangi üniversite girişimci, hocalar, öğrenciler şirket kurmuşlular? Eğitim alanlardan şirket kuran kaç kişi var?”
“AKADEMİK YÜKSELME KRİTERLERİ DEĞİŞİYOR”
Akademi yükselme kriterlerinde sadece yayın sayısının değil yayınlara yapılan atıfların, hocaların şirket kurması, patent ile lisansın da yer alacağına işaret eden Bakan Ergün, “Birisi sadece yayın yapmış, peki atfı almış mı, kaç atıf almış. Almamış, yani kimsenin istifa de etmeyeceği bir yayın yapmış. Siz kendi kitaplarınızda bir takım atıflar yapıyorsunuz, başkasının fikirlerinden yararlandığınız belirtiyorsunuz. O atıf da o kişilerin eserlerinin değerini artırıyor. Çok nitelikli işler çıkartmak lazım.” diye konuştu.
“PATENT KANUNUDA DEĞİŞİKLİK, DOKTORA ÖĞRENCİLERİNE ÖZEL TEŞVİK”
Patent kanununda da değişiklikler yaptıklarını ifade eden Ergün, doktora öğrencileriyle ilgili değişikleri de şöyle anlattı:
“Patentteki değişiklikle üniversitelerin kurumsal olarak patent başvurusu yapmasına da imkan vermiş olacağız. Üniversiteler bünyesindeki bilgi lisanslama ofisleri patent lisanslama gibi roller üstlenecekler ve böylece ayrı bir kaynak gelir elde edecekler. Doktora yapan öğrencilere özel teşviklere verilecek, yönlendirici olarak bazı doktora programları. Gerçekten neye ihtiyacımız olduğunu tespit edelim o konuda yüksek lisans yapanı desteleyelim ki insanlar oraya yönelsinler. Özel burs uygulamak gibi bir çalışmamız da devam ediyor.”
“MİLLİ GELİRİN YÜZDE 3 'Ü AR-GE 'YE AYRILACAK”
Bir bütünsellik kazandırmak ve kurumlar arasında koordinasyonu sağlama için Koordinasyon Kurumu oluşturulacağını belirten Ergün, hedeflerinin teknolojiyi başka ülkelerden transfere den değil, üreten ve teknolojiyi başka toplumlara ihraç eder hale gelmek olduğunu kaydetti. Ergün, “Daha önce milli gelirden 0,48 'i kadar Ar-Ge 'ye pay ayrılıyordu şimdi 1 'i kadar ayrılıyor. Şimdi iki katına çıkmış oluyor. 2023 'deki hedefimiz yüzde 3 'e çıkarmak. Mili gelirin yüzde 3 'ü kaçar Türkiye Ar-Ge 'ye pay ayırın ve bunun üçte ikisin özel sektör yapsın. Şuanda üçte ikisini kamu yapıyor. 2 trilyon dolar hedeflediğimize göre o zaman 60 milyar dolarlık Ar-Ge yapmamız gerekiyor. Bunun 40 milyar dolarının özel sektör 20 milyar dolarının da kamu yapsın istiyoruz.”ifadelerini kullandı.
TEKNOLOJİ MERKEZİNDE ELEKTİRKLER KESİLDİ
Bu arada Bakan Ergün 'ün konuşması sırasında iki kez elektrikler kesildi. Bir anda salonun kararmasıyla konuşması yarıda kalan Bakan Ergün, elektriklerin gelmesiyle, “Böyle bir olay olacağını biliyorduk önceden, bizi uyardılar. Saat 12.00 'de bir arıza nedeniyle elektriklerin kesileceğini söylemişlerdi.” dedi. Ancak birkaç dakika sonra elektriklerin yeniden kesildi.
Konuşmaların ardından 'Projeleriniz Rafta, Fikirleriniz Lafta Kalmasın' sloganıyla düzenlenen yarışmanın da sonuçları açıklanarak ödüller dağıtıldı.