Bakan Çelik: '40 İşçinin Kaldığı Çadırda Tek Bir Giriş Var'
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Esenyurt'ta 11 işçinin öldüğü şantiyede incelemelerde bulundu. Çelik, 40 işçinin kaldığı çadırda tek bir girişin olduğunu belirterek, bunun çok büyük bir eksiklik olduğunu, ihmal varsa bunun ortaya çıkartılacağını söyledi.
Bakan Çelik, yangın faciasının ardından Esenyurt'taki şantiyede incelemelerde bulundu. Şantiye alanını gezen Çelik, yetkililerden bilgi aldı. Bakan Çelik'in incelemeleri sırasında İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun da hazır bulundu.
İncelemelerini tamamladıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çelik, 'Esenyurt'tabulunduğumuz bu mekanda dün akşam 21.00 sıralarında şantiyede meydana gelen bir yangın neticesinde 11 vatandaşımızı kaybetmiş bulunuyoruz. Olayın gerçekleştiği andan itibaren başta Sayın Valimiz olmak üzere, belediye başkanlarımız, milletvekili arkadaşlarımız olayla yoğun şekilde ilgili oldular. Çok kısa süre içerisinde yangın başlamış ve gerek malzemelerin yanmaya çok müsait olması ve şu anda idari, adli olarak devam eden çalışmalar neticesinde çıkacak tabloya göre 10 dakika içerisinde yangının söndüğübilgisini arkadaşlarımız verdi. Kısa süre içerisinde 11 vatandaşımızı kaybetmiş bulunuyoruz ' dedi.
Bakanlık olarak haberi alır almaz gerekli incelemelere başladıklarını anlatan Çelik, 'Bölge Müdürlüğümüzdeki müfettişlerimiz kısa süre içerisinde buraya intikal ettiler. Sosyal Güvenlik müfettişlerimiz de buraya geldiler, özellikle sigortalılık durumlarıyla ilgili nedir, ne değildir işleriyle ilgili. Sabahleyin müsteşarımızın başkanlığında, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanımız, İş Sağlığı Güvenliği Genel Müdürümüz ve Teftiş Kurulu Başkanımızdan oluşan heyet de şu saate kadar çalışmalarını sürdürmektedirler.Keşke bu olay olmasaydı. Bunlar zaten devletimizin, bakanlıklarımızın görevleridir, görevlerimizi yapmaya devam ediyoruz. Ama ölüm olayı olunca burada söyleyecek bir şeyimiz olmuyor ' diye konuştu
Bakan Çelik, yangında hayatını kaybeden işçilerin, Bayram Ege Pehlivan, Çetin Coşkun, Seyfettin Topal, Abdurrahman Demir, Sevdin Özen, İsa Topal, Ahmet Yağal, Barış Kıyak, Hakim Ali Can, Fatih Acun ve Ahmet Keskin olduğunu söyledi. İşçilerden 4'ünün Ordu, 2'sinin Sivas nüfusuna kayıtlı olduklarını anlatan Bakan Faruk Çelik, diğer işçilerin ise Van, Bitlis, Muğla, Bartın ve Tokat nüfusuna kayıtlı olduklarını ifade etti.
Ölen işçilerin otopsi işlemlerinin sürdüğünü dile getiren Bakan Faruk Çelik, 'Ailelerine de bu çerçevede cenazeler teslim ediliyor. Memleketlerine gönderilmesi konusunda valimiz ve gerekse belediye başkanlarımız yapılması gerekenleri yerine getiriyorlar ' dedi.
Bir basın mensubunun, işçilerin konteynır yerine çadırda kaldıklarını hatırlatması üzerine de Çelik, 'Görebildiğimiz ilk eksiklik tabi ki araştırmalar yapılıyor olay çok sıcak. Ama 40 işçimizin kaldığı çadırda giriş- çıkış, yani bir olay meydana geldiği zaman tek bir çıkış değil, karşılıklı çıkış kapılarının olması gerekiyor. Bunun olmadığını biz yanmayan çadırlardan görmüş bulunuyoruz. Ayrıca malzemeleri yanmaya müsait, yanıcı malzemeler. Ama konteynırların olduğu bölgede bir sıkıntı yok. Sıkıntı olsaydıbile büyük ihtimalle can kaybı olmadan tahliyesi mümkün olurdu. Bu ve benzer görülen eksiklikler var ' diye konuştu.
Çelik, bir soru üzerine de, 'Arkadaşlarımız şu anda çalışmaları tamamladılar. Bu işyeriyle ilgili ruhsatından denetimine kadar hangi noktada dolduklarını kendilerinden rapor halinde alacağız ve gerekli açıklamaları daha detaylı şekilde yapacağız ' şeklinde konuştu.
Yangında ölen işçilerin yakınlarına yardım edileceğini belirten Faruk Çelik, 'Ölüm olayı olmasa da onları konuşmasak. Ama devletimiz sosyal devlet. Gerek ölüm aylığı, gerekse iş kazası neticesinde aylıklar hak sahiplerine bağlanacak. Bir taraftan iş kazasına yönelik aylıklar, bir de hak eden varsa 900 gün 1800 gün gibi sigortalı olanlara ayrıca bir de ölüm aylıkları hak sahiplerine bağlanacak. Bunda da bir sorun olmaz. Ayrıca definle ilgili eğer götürülmek istenirse illerinde veya İstanbul'da, aynı zamanda kurumumuzun da talimatları verdik ailelerin bütün ihtiyaçları, bundansonraki ihtiyaçları ve gerekse definle ilgili ihtiyaçları karşılanacak ' dedi.
Bakan Faruk Çelik, Türkiye'nin Müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'na acil ihtiyacı olduğunu ifade ederek, 'Bakanlık olarak ilk günden itibaren bu yasayı hazırladık ve TBMM'ye gönderdik. Tabi ki her şey yasayla çözülmez. Yani yasal bütün önlemleri alsanız da yine bazı olumsuzlarla karşılaşabilirsiniz. Ama yasalar da önemlidir. Şu anda mevzuatımız yetersiz mi, değil ama gelişen dünya şartlarında Müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası çok kısa zaman içerisinde devreye girecektir. Belki de bildirimzorunluluğu olacaktır. O bildirim neticesinde denetim yapılmadan kazma vurulamayacaktır. Bu müeyyideleri koymamız gerekiyor. Her şeyin telafisi mümkün. Hayatını kaybedenleri tekrar geri getirmek mümkün değil ' ifadelerini kullandı.
Gözaltına alınanlarla ilgili sorular üzerine de Çelik, 'İdari olarak biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Adli olarak da gerekli çalışmalar sürdürülüyor ' dedi. Çelik, bir soru üzerine de şunları söyledi; 'Taşeron veya asıl işveren önemli değil. Bu tür kazalarda alt işveren, asıl işveren diye bir ayrım söz konusu değil. Kazalarda asıl işverenin de, alt işverenin de sorumluluğu önemlidir. Çıkacak olan neticeye göre yargı bunu değerlendirecektir. Eksiklikler varsa ortaya çıkacaktır. 40 kişinin kalmış olduğu bir çadırda giriş ve çıkışın mutlaka olması gerekiyor. Çıkış noktasının olmaması büyük bir eksikliktir. ' Bakan Faruk Çelik, yangından kurtulan işçilerin ücretsiz izne çıkartılmasıyla ilgili de, 'Hiçbir şey örtbas edilemez. Burada bütün görevlilerimiz olup bitenlerin farkındalar. Eğer bir ihmal söz konusuysa bizim o ihmali giderme gibi bir sorumluluğumuz var ' dedi.
Kaynak: İHA
İncelemelerini tamamladıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çelik, 'Esenyurt'tabulunduğumuz bu mekanda dün akşam 21.00 sıralarında şantiyede meydana gelen bir yangın neticesinde 11 vatandaşımızı kaybetmiş bulunuyoruz. Olayın gerçekleştiği andan itibaren başta Sayın Valimiz olmak üzere, belediye başkanlarımız, milletvekili arkadaşlarımız olayla yoğun şekilde ilgili oldular. Çok kısa süre içerisinde yangın başlamış ve gerek malzemelerin yanmaya çok müsait olması ve şu anda idari, adli olarak devam eden çalışmalar neticesinde çıkacak tabloya göre 10 dakika içerisinde yangının söndüğübilgisini arkadaşlarımız verdi. Kısa süre içerisinde 11 vatandaşımızı kaybetmiş bulunuyoruz ' dedi.
Bakanlık olarak haberi alır almaz gerekli incelemelere başladıklarını anlatan Çelik, 'Bölge Müdürlüğümüzdeki müfettişlerimiz kısa süre içerisinde buraya intikal ettiler. Sosyal Güvenlik müfettişlerimiz de buraya geldiler, özellikle sigortalılık durumlarıyla ilgili nedir, ne değildir işleriyle ilgili. Sabahleyin müsteşarımızın başkanlığında, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanımız, İş Sağlığı Güvenliği Genel Müdürümüz ve Teftiş Kurulu Başkanımızdan oluşan heyet de şu saate kadar çalışmalarını sürdürmektedirler.Keşke bu olay olmasaydı. Bunlar zaten devletimizin, bakanlıklarımızın görevleridir, görevlerimizi yapmaya devam ediyoruz. Ama ölüm olayı olunca burada söyleyecek bir şeyimiz olmuyor ' diye konuştu
Bakan Çelik, yangında hayatını kaybeden işçilerin, Bayram Ege Pehlivan, Çetin Coşkun, Seyfettin Topal, Abdurrahman Demir, Sevdin Özen, İsa Topal, Ahmet Yağal, Barış Kıyak, Hakim Ali Can, Fatih Acun ve Ahmet Keskin olduğunu söyledi. İşçilerden 4'ünün Ordu, 2'sinin Sivas nüfusuna kayıtlı olduklarını anlatan Bakan Faruk Çelik, diğer işçilerin ise Van, Bitlis, Muğla, Bartın ve Tokat nüfusuna kayıtlı olduklarını ifade etti.
Ölen işçilerin otopsi işlemlerinin sürdüğünü dile getiren Bakan Faruk Çelik, 'Ailelerine de bu çerçevede cenazeler teslim ediliyor. Memleketlerine gönderilmesi konusunda valimiz ve gerekse belediye başkanlarımız yapılması gerekenleri yerine getiriyorlar ' dedi.
Bir basın mensubunun, işçilerin konteynır yerine çadırda kaldıklarını hatırlatması üzerine de Çelik, 'Görebildiğimiz ilk eksiklik tabi ki araştırmalar yapılıyor olay çok sıcak. Ama 40 işçimizin kaldığı çadırda giriş- çıkış, yani bir olay meydana geldiği zaman tek bir çıkış değil, karşılıklı çıkış kapılarının olması gerekiyor. Bunun olmadığını biz yanmayan çadırlardan görmüş bulunuyoruz. Ayrıca malzemeleri yanmaya müsait, yanıcı malzemeler. Ama konteynırların olduğu bölgede bir sıkıntı yok. Sıkıntı olsaydıbile büyük ihtimalle can kaybı olmadan tahliyesi mümkün olurdu. Bu ve benzer görülen eksiklikler var ' diye konuştu.
Çelik, bir soru üzerine de, 'Arkadaşlarımız şu anda çalışmaları tamamladılar. Bu işyeriyle ilgili ruhsatından denetimine kadar hangi noktada dolduklarını kendilerinden rapor halinde alacağız ve gerekli açıklamaları daha detaylı şekilde yapacağız ' şeklinde konuştu.
Yangında ölen işçilerin yakınlarına yardım edileceğini belirten Faruk Çelik, 'Ölüm olayı olmasa da onları konuşmasak. Ama devletimiz sosyal devlet. Gerek ölüm aylığı, gerekse iş kazası neticesinde aylıklar hak sahiplerine bağlanacak. Bir taraftan iş kazasına yönelik aylıklar, bir de hak eden varsa 900 gün 1800 gün gibi sigortalı olanlara ayrıca bir de ölüm aylıkları hak sahiplerine bağlanacak. Bunda da bir sorun olmaz. Ayrıca definle ilgili eğer götürülmek istenirse illerinde veya İstanbul'da, aynı zamanda kurumumuzun da talimatları verdik ailelerin bütün ihtiyaçları, bundansonraki ihtiyaçları ve gerekse definle ilgili ihtiyaçları karşılanacak ' dedi.
Bakan Faruk Çelik, Türkiye'nin Müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'na acil ihtiyacı olduğunu ifade ederek, 'Bakanlık olarak ilk günden itibaren bu yasayı hazırladık ve TBMM'ye gönderdik. Tabi ki her şey yasayla çözülmez. Yani yasal bütün önlemleri alsanız da yine bazı olumsuzlarla karşılaşabilirsiniz. Ama yasalar da önemlidir. Şu anda mevzuatımız yetersiz mi, değil ama gelişen dünya şartlarında Müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası çok kısa zaman içerisinde devreye girecektir. Belki de bildirimzorunluluğu olacaktır. O bildirim neticesinde denetim yapılmadan kazma vurulamayacaktır. Bu müeyyideleri koymamız gerekiyor. Her şeyin telafisi mümkün. Hayatını kaybedenleri tekrar geri getirmek mümkün değil ' ifadelerini kullandı.
Gözaltına alınanlarla ilgili sorular üzerine de Çelik, 'İdari olarak biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Adli olarak da gerekli çalışmalar sürdürülüyor ' dedi. Çelik, bir soru üzerine de şunları söyledi; 'Taşeron veya asıl işveren önemli değil. Bu tür kazalarda alt işveren, asıl işveren diye bir ayrım söz konusu değil. Kazalarda asıl işverenin de, alt işverenin de sorumluluğu önemlidir. Çıkacak olan neticeye göre yargı bunu değerlendirecektir. Eksiklikler varsa ortaya çıkacaktır. 40 kişinin kalmış olduğu bir çadırda giriş ve çıkışın mutlaka olması gerekiyor. Çıkış noktasının olmaması büyük bir eksikliktir. ' Bakan Faruk Çelik, yangından kurtulan işçilerin ücretsiz izne çıkartılmasıyla ilgili de, 'Hiçbir şey örtbas edilemez. Burada bütün görevlilerimiz olup bitenlerin farkındalar. Eğer bir ihmal söz konusuysa bizim o ihmali giderme gibi bir sorumluluğumuz var ' dedi.