'Tarım Sektörü Son 8 Yılın 7'sinde Büyüdü'
TBMM Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, tarım sektörünün şiddetli kuraklık ve küresel finans krizlerine rağmen son 8 yılın 7'sinde büyüme göstererek son 50 yılın en istikrarlı dönemini yaşadığını ifade etti
Eker, MHP Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'ın yazılı soru önergesine verdiği yanıtta, Türkiye'nin pamuk ürünü yetiştiriciliğinde dünyada önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti. Türkiye'nin pamuk ekim alanı bakımından dünyada 10'uncu, pamuk üretiminde 8. sırada yer aldığını belirten Eker, ''Pamuk veriminde ise Avustralya ve İsrail'in ardından 3. sırada yer almaktadır. 2010 yılında 480 bin hektar alanda 2 milyon 150 bin ton kütlü pamuk üretimi gerçekleştirilmişken, 2011 yılı 2. tahmin verilerine göre kütlü pamuk üretimimiz bir önceki yıla göre yüzde 20 artarak 2 milyon 580 bin tona yükselmiştir'' dedi.
Eker, şunları kaydetti: ''1980'li yıllarda pamuk, ülkemiz açısından önemli bir ihracat ürünü iken, 199O'lı yılların başından itibaren tekstil sanayimiz büyük gelişmeler göstermiş ve kapasitesi önemli oranda artmıştır. Bu gelişmenin doğal sonucu olarak ihtiyacı karşılamak için ithalat yapılmaya başlanmıştır. Ülkemiz gelişen tekstil sanayi ile dünya pamuk tüketimi açısından da önemli ülkeler arasında yerini almıştır. Türkiye, halen Çin, Hindistan ve Pakistan'ın ardından dünya pamuk tüketiminde 4. sırada yer almaktadır. Türkiye'de 2010 yılında 1,7 milyar dolar değerinde 895 bin ton lif pamuk ithal edilmiş olup, bunun karşılığında da 9,5 milyar dolar değerinde tekstil ihracatı yapılmıştır. Tekstil ihracatımız 2002 yılına göre yüzde 100'e yakın oranda artmıştır. Tarım sektörü; 2011 yılı ilk dokuz aylık verilere göre yüzde 5,3'lük bir büyüme göstermiş olup, bu gelişme yılın bütününün büyüme ile tamamlanacağını göstermektedir. Bu büyüme ile tarım sektörü şiddetli kuraklık ve küresel finans krizlerine rağmen son 8 yılın 7'sinde büyüme göstererek son 50 yılın en istikrarlı dönemini yaşamaktadır. Küresel ekonomik krizden birçok sektör ya da alt sektör etkilenerek küçülme yaşadığı halde tarım sektörü bu dönemde büyüyerek son 4 yıllık dönemde ekonominin tampon sektörü olmuştur. 2007-2010 döneminde ekonomideki genel büyüme yüzde 4,4'te kaldığı halde tarım sektörü bu dönemde yüzde 10,5 büyümüştür.''
Artan gübre fiyatları karşısında çiftçilerin mağdur olmaması için 2005 yılından itibaren de gübre destekleme uygulamasına başlanıldığını anımsatan Eker, ''2005-2011 döneminde 2 milyar 793 milyon TL gübre destekleme ödemesi yapılarak çiftçimizin gübre maliyetinin ortalama yüzde 15'i karşılanmıştır'' dedi. 2012 yılında yapılacak gübre destekleme ödemesinin birim fiyatı 2011 yılına göre ortalama yüzde 12 oranında artırıldığını, ayrıca, 2003-2011 döneminde 3 milyar 482 milyon TL mazot destekleme ödemesi yapılarak çiftçimizin mazot maliyetinin yüzde 17'sinin karşılandığını belirten Eker, şunları kaydetti: ''Bakanlığımızca, 2012 yılı için 2013 yılında yapılacak gübre desteği birim fiyatlarının belirlenmesi ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. 2012 yılında üreticilere tarımsal destekleme ödemeleri için yaklaşık 7,2 milyar TL kaynak ayrılmıştır. 2011 yılı için çiftçilerimize verilen nakit destek miktarı olan 6 milyar 962 milyon TL'ye bu kaynaklar da dahil edildiğinde 2011 yılı için tarım sektörüne devletin ayırdığı kaynak 10 milyar 763 milyona ulaşmaktadır. OECD'nin raporunda, 2010 yılında tarıma verilen toplam desteğin GSYİH'ya oranının OECD ülkelerinde ortalama yüzde 0,85 iken, Türkiye'de bu oranın yüzde 3,15 olduğu belirtilmektedir.''
Kaynak: AA
Eker, şunları kaydetti: ''1980'li yıllarda pamuk, ülkemiz açısından önemli bir ihracat ürünü iken, 199O'lı yılların başından itibaren tekstil sanayimiz büyük gelişmeler göstermiş ve kapasitesi önemli oranda artmıştır. Bu gelişmenin doğal sonucu olarak ihtiyacı karşılamak için ithalat yapılmaya başlanmıştır. Ülkemiz gelişen tekstil sanayi ile dünya pamuk tüketimi açısından da önemli ülkeler arasında yerini almıştır. Türkiye, halen Çin, Hindistan ve Pakistan'ın ardından dünya pamuk tüketiminde 4. sırada yer almaktadır. Türkiye'de 2010 yılında 1,7 milyar dolar değerinde 895 bin ton lif pamuk ithal edilmiş olup, bunun karşılığında da 9,5 milyar dolar değerinde tekstil ihracatı yapılmıştır. Tekstil ihracatımız 2002 yılına göre yüzde 100'e yakın oranda artmıştır. Tarım sektörü; 2011 yılı ilk dokuz aylık verilere göre yüzde 5,3'lük bir büyüme göstermiş olup, bu gelişme yılın bütününün büyüme ile tamamlanacağını göstermektedir. Bu büyüme ile tarım sektörü şiddetli kuraklık ve küresel finans krizlerine rağmen son 8 yılın 7'sinde büyüme göstererek son 50 yılın en istikrarlı dönemini yaşamaktadır. Küresel ekonomik krizden birçok sektör ya da alt sektör etkilenerek küçülme yaşadığı halde tarım sektörü bu dönemde büyüyerek son 4 yıllık dönemde ekonominin tampon sektörü olmuştur. 2007-2010 döneminde ekonomideki genel büyüme yüzde 4,4'te kaldığı halde tarım sektörü bu dönemde yüzde 10,5 büyümüştür.''
Artan gübre fiyatları karşısında çiftçilerin mağdur olmaması için 2005 yılından itibaren de gübre destekleme uygulamasına başlanıldığını anımsatan Eker, ''2005-2011 döneminde 2 milyar 793 milyon TL gübre destekleme ödemesi yapılarak çiftçimizin gübre maliyetinin ortalama yüzde 15'i karşılanmıştır'' dedi. 2012 yılında yapılacak gübre destekleme ödemesinin birim fiyatı 2011 yılına göre ortalama yüzde 12 oranında artırıldığını, ayrıca, 2003-2011 döneminde 3 milyar 482 milyon TL mazot destekleme ödemesi yapılarak çiftçimizin mazot maliyetinin yüzde 17'sinin karşılandığını belirten Eker, şunları kaydetti: ''Bakanlığımızca, 2012 yılı için 2013 yılında yapılacak gübre desteği birim fiyatlarının belirlenmesi ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. 2012 yılında üreticilere tarımsal destekleme ödemeleri için yaklaşık 7,2 milyar TL kaynak ayrılmıştır. 2011 yılı için çiftçilerimize verilen nakit destek miktarı olan 6 milyar 962 milyon TL'ye bu kaynaklar da dahil edildiğinde 2011 yılı için tarım sektörüne devletin ayırdığı kaynak 10 milyar 763 milyona ulaşmaktadır. OECD'nin raporunda, 2010 yılında tarıma verilen toplam desteğin GSYİH'ya oranının OECD ülkelerinde ortalama yüzde 0,85 iken, Türkiye'de bu oranın yüzde 3,15 olduğu belirtilmektedir.''