Balyoz Davasında, Gölcük Aramalarına İlişkin Tanıklar Dinleniyor
Balyoz davasında, 6 Aralık 2010 tarihinde Gölcük Donanma Komutanlığı'nda yapılan arama ve aramada ele geçirilen 9 çuval evrak ile bilgisayar harddiskleri ile ilgili bilgisi olan tanıkların dinlenmesine devam ediliyor.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Balyoz davasının 80. duruşmasında; emekli Oramiral Özden Örnek ile emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ve emekli Orgeneral Çetin Doğan ile Engin Alan'ın da aralarında bulunduğu 174 tutuklu sanık hazır bulundu. Ayrıca başka suçtan tutuklu sanık Mehmet Cem Çağlar ile tutuksuz sanıklar Osman Fevzi Güneş, Süha Civan, Erol Ersan ve Mustafa Faröz de duruşmada hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Bilgin Balanlı, Halil Helvacıoğlu, Ahmet Zeki Üçok, Feyyaz Öğütçü ve Levent Ersöz'ün de aralarında bulunduğu 75 tutuklu sanık ile hakkında yakalama kararı bulunan sanıklardan GATA'da tedavisi devam eden Ergin Saygun ile yurt dışı görevde oldukları belirtilen Ahmet Gökhan Rahtuvan ve Ali Göznek ise duruşmaya gelmedi.
Mahkeme Başkanı Ömer Diken, önceki oturumda 1. Ordu Komutanlığı bünyesinde 5-7 Mart 2003 tarihinde düzenlenen dava konusu plan semineri konusunda bazı tanıkların dinlenmesi işleminin tamamlandığını hatırlattı. Diken, katılmadığı son iki oturuma ilişkin 'Daha sonra Gölcük Donanma Komutanlığı'nda 6 Aralık 2010 tarihinde yapılan aramalara ilişkin bilgisi olan tanıkların dinlenmesine geçilmiş. Bu konu ile ilgili olarak ifadesine başvurulan Behçet Altıntaş ve Ogün Güren'in bu duruşmaya da katılmaları istenmiş. Bu iki tanığın da aralarında bulunduğu toplam 18 tanık bugün duruşmada hazır bulunuyor. Altıntaş ve Güren haricinde öncelikle Donanma Komutanlığı'ndaki aramalara ilişkin Adil Yörük, Birol Berber, Mehmet Cemil Bayrak, Mustafa Özdemir ve Salih Koşmaz'ın ifadesine başvuracağız. Bu tanıkların dinlenmesinden sonra diğer konulara ilişkin tanıkların dinlenmesine geçeceğiz. ' şeklinde bilgilendirme yaptı.
Tanıkların dinlenmesine başlanmadan önce bazı sanık avukatları, usule ilişkin konuşmak için söz istedi. Tanıkların dinlenmesinden sonra bu beyanlarına karşı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 125. maddesi gereği sanıklar ile avukatlara söz verilmesi gerektiği, ancak söyleyeceklerinin sorulmadığını açıkladılar. Avukat Ali Fahir Kayacan, bu durumun savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiğini belirterek Yargıtay'ın bozma gerekçesi olabileceğini söyledi. Avukat Celal Ülgen de tanık konusunda diyeceklerinin sorulmaması konusuna katıldığını belirterek, 'Mahkemeye gelen evraklar da okunduğunda bize bu evraklar hakkında 'Ne diyorsunuz?' diye sormalısınız. Ancak gelen evraklar okunurken ayrıntısı okunmuyor. Biz bu evrakları kalemden alana kadar ayrıntılarından haberimiz olmuyor. ' dedi.
Yargıtay'daki uygulamaları çok iyi bildiğini belirten Mahkeme Başkanı Ömer Diken, Yargıtay'da görev yaptığı dönemi hatırlatarak '7 yılım orada geçti. Bozma gerekçesi olarak neye dikkat edildiğini emin olun çok iyi biliyorum. Her dinlenen tanık ve her gelen belgeden sonra 365 sanığa tek tek sorulması, vakit kaybına neden olur. Bu durumda da davada bir ilerleme sağlayamayız. Size CMK 125 gereği söz vereceğiz, konuşacaksınız. Ancak biriktirin ve toplu olarak beyanlarınızı alacağız. ' şeklinde açıklama yaptı.
Mahkeme Başkanı Diken'in, 'Size daha sonra söz hakkı vereceğiz ' şeklindeki sözleri üzerine Avukat Celal Ülgen, 'Ne zaman, bilinmeyen zamanda mı? ' dedi. Başkan Diken de , 'Çok yakında, haftaya deliller okunacak. Olay belli. ' şeklindeki sözleri üzerine Ülgen, 'Olay belli mi? ' diye sordu. Hakim Diken, 'Olay belli derken soracağımız soru belli. Konuyu uzatmanın manası yok. Her tanığın bilgisi sınırlı konuyu kapsıyor. Size vakti geldiğinde imkanlar tanınacak. Sorulmayacak şey kalmayacak. ' diye konuştu..
Sanık avukatlarından Şule Nazlıoğlu Erol da, 'Tanık ifadeleri tutanaklara geçiyor ama tutanaklar çok geç ulaşıyor elimize. Bu nedenle tanık ifadelerine karşı bu tutanaklar elimize geçene kadar bir beyanda bulunmayacağız. ' dedi.
Bu diyalogların ardından Mahkeme Başkanı Ömer Diken, Donanma Komutanlığı'nda yapılan aramalara ilişkin önceki oturumda ifadelerine başvurulan tanıklar Behçet Altıntaş ve Ogün Güren'in duruşma salonunda kalmasını isteyerek, 'Aynı konunun tanığı Adil Yörük de salonda kalsın, ifadesine başvuracağız. Diğer 15 tanık duruşma salonunun dışında beklesin. ' dedi. 15 tanığın duruşma salonunun dışına çıkarılmasının ardından tanık Yörük'ün ifadesinin alınmasına başlandı.
Mahkeme Başkanı Ömer Diken, önceki oturumda 1. Ordu Komutanlığı bünyesinde 5-7 Mart 2003 tarihinde düzenlenen dava konusu plan semineri konusunda bazı tanıkların dinlenmesi işleminin tamamlandığını hatırlattı. Diken, katılmadığı son iki oturuma ilişkin 'Daha sonra Gölcük Donanma Komutanlığı'nda 6 Aralık 2010 tarihinde yapılan aramalara ilişkin bilgisi olan tanıkların dinlenmesine geçilmiş. Bu konu ile ilgili olarak ifadesine başvurulan Behçet Altıntaş ve Ogün Güren'in bu duruşmaya da katılmaları istenmiş. Bu iki tanığın da aralarında bulunduğu toplam 18 tanık bugün duruşmada hazır bulunuyor. Altıntaş ve Güren haricinde öncelikle Donanma Komutanlığı'ndaki aramalara ilişkin Adil Yörük, Birol Berber, Mehmet Cemil Bayrak, Mustafa Özdemir ve Salih Koşmaz'ın ifadesine başvuracağız. Bu tanıkların dinlenmesinden sonra diğer konulara ilişkin tanıkların dinlenmesine geçeceğiz. ' şeklinde bilgilendirme yaptı.
Tanıkların dinlenmesine başlanmadan önce bazı sanık avukatları, usule ilişkin konuşmak için söz istedi. Tanıkların dinlenmesinden sonra bu beyanlarına karşı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 125. maddesi gereği sanıklar ile avukatlara söz verilmesi gerektiği, ancak söyleyeceklerinin sorulmadığını açıkladılar. Avukat Ali Fahir Kayacan, bu durumun savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiğini belirterek Yargıtay'ın bozma gerekçesi olabileceğini söyledi. Avukat Celal Ülgen de tanık konusunda diyeceklerinin sorulmaması konusuna katıldığını belirterek, 'Mahkemeye gelen evraklar da okunduğunda bize bu evraklar hakkında 'Ne diyorsunuz?' diye sormalısınız. Ancak gelen evraklar okunurken ayrıntısı okunmuyor. Biz bu evrakları kalemden alana kadar ayrıntılarından haberimiz olmuyor. ' dedi.
Yargıtay'daki uygulamaları çok iyi bildiğini belirten Mahkeme Başkanı Ömer Diken, Yargıtay'da görev yaptığı dönemi hatırlatarak '7 yılım orada geçti. Bozma gerekçesi olarak neye dikkat edildiğini emin olun çok iyi biliyorum. Her dinlenen tanık ve her gelen belgeden sonra 365 sanığa tek tek sorulması, vakit kaybına neden olur. Bu durumda da davada bir ilerleme sağlayamayız. Size CMK 125 gereği söz vereceğiz, konuşacaksınız. Ancak biriktirin ve toplu olarak beyanlarınızı alacağız. ' şeklinde açıklama yaptı.
Mahkeme Başkanı Diken'in, 'Size daha sonra söz hakkı vereceğiz ' şeklindeki sözleri üzerine Avukat Celal Ülgen, 'Ne zaman, bilinmeyen zamanda mı? ' dedi. Başkan Diken de , 'Çok yakında, haftaya deliller okunacak. Olay belli. ' şeklindeki sözleri üzerine Ülgen, 'Olay belli mi? ' diye sordu. Hakim Diken, 'Olay belli derken soracağımız soru belli. Konuyu uzatmanın manası yok. Her tanığın bilgisi sınırlı konuyu kapsıyor. Size vakti geldiğinde imkanlar tanınacak. Sorulmayacak şey kalmayacak. ' diye konuştu..
Sanık avukatlarından Şule Nazlıoğlu Erol da, 'Tanık ifadeleri tutanaklara geçiyor ama tutanaklar çok geç ulaşıyor elimize. Bu nedenle tanık ifadelerine karşı bu tutanaklar elimize geçene kadar bir beyanda bulunmayacağız. ' dedi.
Bu diyalogların ardından Mahkeme Başkanı Ömer Diken, Donanma Komutanlığı'nda yapılan aramalara ilişkin önceki oturumda ifadelerine başvurulan tanıklar Behçet Altıntaş ve Ogün Güren'in duruşma salonunda kalmasını isteyerek, 'Aynı konunun tanığı Adil Yörük de salonda kalsın, ifadesine başvuracağız. Diğer 15 tanık duruşma salonunun dışında beklesin. ' dedi. 15 tanığın duruşma salonunun dışına çıkarılmasının ardından tanık Yörük'ün ifadesinin alınmasına başlandı.