“darbecilerden Milletvekili Çıkarma Alışkanlığı İnönü’den Geliyor”

Aksiyon Dergisi Ankara Temsilcisi İdris Gürsoy’un yaptığı habere göre, CHP‘nin, darbecilikle suçlananları listesinden aday göstermesi ve süren davalara destek olma politikasının sırrı, 1962’de yaşanan 11 havacı olayında gizli.

  Habere göre, CHP, 1962 'de Hava Kuvvetleri Komutanlığı 'nda teşkilatlanan cuntacıların darbe planları ayyuka çıktıktan sonra General Hüsnü Özkan, CHP 'ye kaydolur ve milletvekili yapılır. Emekli edilen Albay Fevzi Arsın da CHP 'nin Ankara İl Başkanlığı 'na getirilir.

Habere göre; 27 Mayıs askeri darbesi bir yılını doldurmadan yeni cuntalar kurulmaya başlar. CHP, 1961 'de beklenen oyu alamayınca Hava Kuvvetleri`nde bir kısım cuntacı yönetime el koymak içir bir araya gelir. Ancak, CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, Hava Kuvvetleri 'ndeki bir grup subayın darbe planlarını görmezden gelir. Üzerini örter. İnönü CHP 'li milletvekilleri ile ilişkisi tespit edilen Hava Kuvvetleri 'ndeki cuntanın üzerine gitmemekle suçlanır. AP Grubu adına konuşan Gökhan Evliyaoğlu, CHP 'yi eleştirerek uyarıda bulunur: “Meselenin üzerine ciddiyetle gidilmelidir. Orduda siyasi faaliyetler ve cunta teşkil edilmesi sapık düşüncedir. Bu türlü maceraya kalkışanı hükümet affederse, bunlar birbirini takip eder gider.”

Gürsoy 'un haberine göre, İnönü, Hava Kuvvetleri Komutanı 'nın 11 havacının istifalarını işleme koyma talebini reddeder. Çünkü cunta ile CHP 'nin ilişkisi vardır. Cuntacıların, yanlarında bulundurdukları 70 kişilik listede üç yıldız işareti konulan bazı CHP 'li milletvekillerinin isimleri sıralanıyordu. Cuntanın açığa çıkmasından sonra darbe çalışmalarını yürütmekle suçlanan General Hüsnü Özkan, CHP 'ye kaydolur ve milletvekili yapılır. Emekli edilen Albay Fevzi Arsın da CHP 'nin Ankara İl Başkanlığı 'na getirilir.

“İNÖNÜ, HAVACILARIN ÜZERİNE KENDİNE YAKIN OLDUĞU İÇİN GİTMEDİ”

Meclis tutanaklarına da atıfta bulunulan haberde, 1962 'de yayımlanan gazeteler ve tanıkların hatıralarında olayın ayrıntıları da anlatılıyor. Haberde, 4 ciltlik “Matbuat Basın Derken Medya” isimli kitabında Gazeteci Bedii Faik 'in, 11 subay olayını detayları ile anlattığı ifade ediliyor. Gürsoy, Talep Aydemir 'le birlikte babası asılan ve döneme ilişkin iki kitabı bulunan Ömer Gürcan 'la da görüşmüş. Gürcan, yaptığı açıklamada, İnönü 'nün kendisine yakın ilişkiler içinde olduğu için havacıların üzerine gitmediğini de açıklıyor. 'Darbe, planları Meclis`ten ve kamuoyundan İsmet Paşa tarafından saklanmış ve örtbas edilmiştir.” diyor.

İNÖNÜ: “AP 'LİLER ORDUYU YIPRATIYOR”

Habere göre, darbe planının basına sızması ve 11 subayın açığa alınmasının ardından Başbakan İnönü, Meclis araştırma önergesi veren AP 'lileri 'orduyu yıpratmakla 'suçlar. İnönü, Milli Savunma Bakanı 'nın emekliliklerini istediği darbe ile suçlanan subayları görevlerinde kalması için gayret gösterir. Konuyu gündeme getiren Bedii Faik de diğer basın kuruluşları tarafından yalnız bırakılır. Hatta, bazı gazeteciler, cuntanın üzerine gitmek yerine bu bilginin nereden sızdırıldığını sorgulayan yayınlar yapar.

DARBEDE KİMLER VARDI?

Birinci kademesi Planlama Koordinasyonu Grubu olan cuntanın başlıca kadrosu Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı olan General Hüsnü Özkan 'ın başkanlığında toplanmış şu isimlerden oluşuyordu: “Halim Menteş, Fevzi Arsın, Tufan Akkoç, Refik Yurtsever, Yusuf Parmaksız ve Halit Elgin”
Hava cuntasının ikinci kademesi, planlama grubunun emrinde daha küçük rütbeli subaylardan oluşuyordu. Üçüncü kademe İstanbul irtibat komutası idi. Burası Hv. Yzb. Remzi Oral 'ın idaresinde olduğu biliniyordu. Dördüncü kademe ise Hava Kuvvetleri Karargâhı`nda görevli yeminli daktilocu sekreter yer almaktaydı. Görevi, hazırlanan yazıları yazmak ve çoğaltmaktı.