Esnaf, Büyük Avm'lerden Yana Çok Dertli
Mersin Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (ESOB) Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dinçer, büyük alışveriş merkezlerinin Mersin'in her tarafına kuralsızca ve fütursuzca girdiklerini belirterek, küresel sermayenin yerli sermayeyi yerle bir ettiğini söyledi.
Mersin ESOB Başkanı Talat Dinçer, Mersin'in birçok noktasında büyük alışveriş merkezleri açılmasının esnaf ve sanatkarlar üzerinde yarattığı sıkıntıları İHA muhabirine anlattı. Esnaf ve sanatkarın, büyük alışveriş merkezlerinden yana çok dertli olduğunu ifade eden Dinçer, küresel sermayenin girmediği hiçbir yer olmadığını ve girdiği her yeri hallaç pamuğu gibi attığını savundu. Türkiye'de bir yatırım gelmeden önce altyapısını oluşturmamanın en büyük eksiklik olduğuna işaret eden Dinçer, bu çerçevedebüyük alışveriş merkezlerini sürekli gündeme getirdiklerine dikkat çekti. AVM'lerin şehrin her tarafına kuralsızca ve fütursuzca girdiklerinin altını çizen Dinçer, 'Dünyanın her yerinde büyük alışveriş merkezleri, yaşam merkezleri var ama bunlar küçük ve orta boy işletmelere zarar vermeyecek şekilde şehrin merkezine değil, dışına konuşlandırılmış. Böylece şehrin içindeki küçük esnaf ve sanatkarı da korumuşlar. Avrupa böyle yapmış, küçük esnafını hiçbir zaman ezdirmemiş. Çünkü işsizliği en çokönleyecek kesim biziz, bizim dışımızda yok. Şu an çalışan kesimin neredeyse yüzde 20'sini biz istihdam ediyoruz. Kayıtsızları da eklersek rakam çok çok yükselir ' dedi.
Türkiye'deki sigortanın mevzuatı çok ağır olduğunu, bu nedenle insanların büyük bir bölümünün çalışanlarını sosyal güvenlik şemsiyesi altına sokmadığını dile getiren Dinçer, esnaf ve sanatkarın hem kendileri için hem yanlarındaki elemanlar için sosyal güvenlik primi ödediğini kaydetti. Bu çerçevede esnaf ve sanatkarın yükünün çok ağır olduğuna vurgu yapan Dinçer, 'Bu biraz ekonomik olarak aşağıya çekilseydi piyasada çalışan insanlardan hiç kimse sigortasız eleman çalıştırmazdı. Dolayısıyla kayıt dışınızorluyor bu sistem, yani, 'Çalıştırma' diyor. Ama bir iş kazası olduğunda da o iş yerini satsa bile bunu ödeyemez duruma geliyor. Bu çerçevede de büyük alışveriş merkezlerinin şehre girişiyle ilgili bir düzen, bir kanun, bir sistem getirilmedi ve küresel sermaye serbest bırakıldı. Ama yerli üretimi yerle bir edeceğini hiç hesap edemediler ' diye konuştu.
'EN BÜYÜK SORUN KURALSIZLIK '
Açılan AVM'lerle Mersin'in merkezinin de değiştiğini iddia eden Dinçer, şöyle devam etti: 'Bir tane büyük firma geldi Pozcu'ya, şehrin içerisine gelen de kalmadı. Artık herkes soluğu orada alıyor, bir cazibe merkezi oldu. Onun dışındaki mağazalar ise sıkıntı yaşamaya başladı ve birçoğu kapanma noktasına geldi. Bana, 'Esnafın en büyük sorunu ne?' diye sorduklarında kuralsızlık diyorum. Kural olmayan hiçbir yerde sistem işlemez. Kuralsızlığı ben ikiye ayırıyorum: Bir, yerli ve yabancı küresel sermayeninyaşam merkezlerinin kentlerin içerisine girdiğinde bunların statüsü belli olmalı. Adam bilmeli ki, 'Ben şehir içerisinde yer açamayacağım.' Kendine göre yer bulmalı. İnsanlar oraya zaten her gün, her mesai saati bitiminde gidemez. Hafta sonu, 15 günde, ayda bir gidecektir. Yine oraya da gitsinler, ihtiyaçlarını oradan karşılasınlar. Ama sen şehrin içinde yıllardır yaşam mücadelesi veren küçük esnaf ve sanatkarı, orta boy işletmeleri yok edemezsin. '
'BEN YILDA 5 BİN ESNAF KAYBEDİYORUM '
Mersin'de bir yılda kapanan iş yeri sayısının 5 binin altına düşmediğine dikkat çeken Dinçer, yanlarında çalıştırdıkları elemanlar ve aileleri ile birlikte bir yılda Mersin'in kaybının 40-50 bin kişiye ulaştığının altını çizdi. 'Yazık değil mi bu insanlara? Hangi işletme 5 bin kişiyi istihdam eder? ' diye yakınan Dinçer, bunun en büyük nedenlerden birinin büyük AVM'lerin kuralsızca şehrin içine girmeleri olduğunu savundu.
AVM'lerin yanında artık mahalle aralarında zincir marketler açılmasını da sert dille eleştiren ESOB Başkanı Dinçer, şunları söyledi: 'AVM'ler yetmedi, hızlarını alamadılar, mahalleler arasında değişik isimler altında zincir market yaptılar. Yazık değil mi bu esnafa? O zaman biz nasıl para kazanacağız, nasıl vergi ödeyeceğiz? İnsanların büyük çoğunluğu kapatma noktasına geldi. Yani küçük esnaf yok olma noktasında. Ben hep kural istiyorum. Bunlar bu şehrin içerisine bu şekilde girememeli. Benim kentime birfaydası yok bunların. Parası buradan gider, trafiğin sıkıntılarını biz çekeriz, her türlü çevre kirliliğini biz üstleniriz ama kazandıkları paraların hiçbiri Mersin'de kalmaz, akşam saat 17.00 oldu mu buradan çıkar gider. O zaman ne gerek var? Sen kendi halkını, esnafını, tüccarını niye yok ediyorsun? ' Büyük alışveriş merkezleri konusunda hiçbir bakanın gücünün yetmediğini, bu işte tek yetkilinin Başbakan olduğunu öne süren Dinçer, 'Çünkü bununla ilgili yasa tasarısı 6 kez hazırlandı ve Başbakanlığa gitti ancak Başbakanlıktan Meclis Genel Kurulu'na indirilmedi. Vekillerin büyük bir bölümünün buna benzer işler yapmaları, hepsinin arkasında böyle şirketlerinin olması burada çok etkili. Bu şekilde Türkiye'nin her yerinde kendi halkımızı yok ettik. Benim yılda kaybettiğim 5 bin esnaf çok büyük rakam. Bizdiyoruz ki, bir taraftan müteşebbis yetiştirelim, bir taraftan girişimci yetiştirelim, bunlar piyasaya girsin. Ben 5 bin girişimci yetiştirsem bu piyasaya nasıl girecek, girse bile ayakta kalma şansı var mı? Mümkün değil ' iddialarında bulundu.
Bu konudaki taleplerini de sıralayan Talat Dinçer, ilk etapta büyük AVM'lerin çalışma usul ve esasları, yerlerinin belirlenmesi ve açılış-kapanış saatlerinin belirlenmesine kadar her şeyinin kural altına alınması gerektiğini belirterek, 'İkinci etapta gelsinler, bizi sınırlasınlar. Ben çok esnaf istemiyorum. Ben işini iyi yapan kaliteli esnafımızın ayakta kalmasını istiyorum. Herkes her işi yapmamalı ' dedi
Kaynak: İHA
Türkiye'deki sigortanın mevzuatı çok ağır olduğunu, bu nedenle insanların büyük bir bölümünün çalışanlarını sosyal güvenlik şemsiyesi altına sokmadığını dile getiren Dinçer, esnaf ve sanatkarın hem kendileri için hem yanlarındaki elemanlar için sosyal güvenlik primi ödediğini kaydetti. Bu çerçevede esnaf ve sanatkarın yükünün çok ağır olduğuna vurgu yapan Dinçer, 'Bu biraz ekonomik olarak aşağıya çekilseydi piyasada çalışan insanlardan hiç kimse sigortasız eleman çalıştırmazdı. Dolayısıyla kayıt dışınızorluyor bu sistem, yani, 'Çalıştırma' diyor. Ama bir iş kazası olduğunda da o iş yerini satsa bile bunu ödeyemez duruma geliyor. Bu çerçevede de büyük alışveriş merkezlerinin şehre girişiyle ilgili bir düzen, bir kanun, bir sistem getirilmedi ve küresel sermaye serbest bırakıldı. Ama yerli üretimi yerle bir edeceğini hiç hesap edemediler ' diye konuştu.
'EN BÜYÜK SORUN KURALSIZLIK '
Açılan AVM'lerle Mersin'in merkezinin de değiştiğini iddia eden Dinçer, şöyle devam etti: 'Bir tane büyük firma geldi Pozcu'ya, şehrin içerisine gelen de kalmadı. Artık herkes soluğu orada alıyor, bir cazibe merkezi oldu. Onun dışındaki mağazalar ise sıkıntı yaşamaya başladı ve birçoğu kapanma noktasına geldi. Bana, 'Esnafın en büyük sorunu ne?' diye sorduklarında kuralsızlık diyorum. Kural olmayan hiçbir yerde sistem işlemez. Kuralsızlığı ben ikiye ayırıyorum: Bir, yerli ve yabancı küresel sermayeninyaşam merkezlerinin kentlerin içerisine girdiğinde bunların statüsü belli olmalı. Adam bilmeli ki, 'Ben şehir içerisinde yer açamayacağım.' Kendine göre yer bulmalı. İnsanlar oraya zaten her gün, her mesai saati bitiminde gidemez. Hafta sonu, 15 günde, ayda bir gidecektir. Yine oraya da gitsinler, ihtiyaçlarını oradan karşılasınlar. Ama sen şehrin içinde yıllardır yaşam mücadelesi veren küçük esnaf ve sanatkarı, orta boy işletmeleri yok edemezsin. '
'BEN YILDA 5 BİN ESNAF KAYBEDİYORUM '
Mersin'de bir yılda kapanan iş yeri sayısının 5 binin altına düşmediğine dikkat çeken Dinçer, yanlarında çalıştırdıkları elemanlar ve aileleri ile birlikte bir yılda Mersin'in kaybının 40-50 bin kişiye ulaştığının altını çizdi. 'Yazık değil mi bu insanlara? Hangi işletme 5 bin kişiyi istihdam eder? ' diye yakınan Dinçer, bunun en büyük nedenlerden birinin büyük AVM'lerin kuralsızca şehrin içine girmeleri olduğunu savundu.
AVM'lerin yanında artık mahalle aralarında zincir marketler açılmasını da sert dille eleştiren ESOB Başkanı Dinçer, şunları söyledi: 'AVM'ler yetmedi, hızlarını alamadılar, mahalleler arasında değişik isimler altında zincir market yaptılar. Yazık değil mi bu esnafa? O zaman biz nasıl para kazanacağız, nasıl vergi ödeyeceğiz? İnsanların büyük çoğunluğu kapatma noktasına geldi. Yani küçük esnaf yok olma noktasında. Ben hep kural istiyorum. Bunlar bu şehrin içerisine bu şekilde girememeli. Benim kentime birfaydası yok bunların. Parası buradan gider, trafiğin sıkıntılarını biz çekeriz, her türlü çevre kirliliğini biz üstleniriz ama kazandıkları paraların hiçbiri Mersin'de kalmaz, akşam saat 17.00 oldu mu buradan çıkar gider. O zaman ne gerek var? Sen kendi halkını, esnafını, tüccarını niye yok ediyorsun? ' Büyük alışveriş merkezleri konusunda hiçbir bakanın gücünün yetmediğini, bu işte tek yetkilinin Başbakan olduğunu öne süren Dinçer, 'Çünkü bununla ilgili yasa tasarısı 6 kez hazırlandı ve Başbakanlığa gitti ancak Başbakanlıktan Meclis Genel Kurulu'na indirilmedi. Vekillerin büyük bir bölümünün buna benzer işler yapmaları, hepsinin arkasında böyle şirketlerinin olması burada çok etkili. Bu şekilde Türkiye'nin her yerinde kendi halkımızı yok ettik. Benim yılda kaybettiğim 5 bin esnaf çok büyük rakam. Bizdiyoruz ki, bir taraftan müteşebbis yetiştirelim, bir taraftan girişimci yetiştirelim, bunlar piyasaya girsin. Ben 5 bin girişimci yetiştirsem bu piyasaya nasıl girecek, girse bile ayakta kalma şansı var mı? Mümkün değil ' iddialarında bulundu.
Bu konudaki taleplerini de sıralayan Talat Dinçer, ilk etapta büyük AVM'lerin çalışma usul ve esasları, yerlerinin belirlenmesi ve açılış-kapanış saatlerinin belirlenmesine kadar her şeyinin kural altına alınması gerektiğini belirterek, 'İkinci etapta gelsinler, bizi sınırlasınlar. Ben çok esnaf istemiyorum. Ben işini iyi yapan kaliteli esnafımızın ayakta kalmasını istiyorum. Herkes her işi yapmamalı ' dedi