Van'da Görev Yapan Öğretmenlerden Türk Eğitim Sen'e Mektup
Van'da görev yapan öğretmenler Türk Eğitim Sen'e bir mektup göndererek, sorunlarının çözülmesi ve kamuoyuna taşınması noktasında yardım istedi.
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Van ve Erciş`te görev yapan öğretmenler ve öğretim üyelerinin büyük bir sıkıntı içinde olduklarını söyledi. Bostan, öğretmenlerin barınma sorunlarının hala çözülmediğini ve ek ders ücretlerinin de hala ödenmediğini belirterek, 'Milli Eğitim Bakanlığı dışındaki bütün Bakanlıklar Van ve Erciş`teki personeline tayin hakkı verirken, Milli Eğitim Bakanlığı ve Üniversite Rektörü bukonuda direnerek öğretmenlerin ve öğretim üyelerinin tayin haklarını kullanmalarına engel olmaktadırlar. Böyle bir anlayışla Van ve Erciş`te eğitimin sağlıklı yürümesini beklemek mümkün mü? 'diye konuştu.
Van ve Erciş`teki öğretmenlerin diğer önemli sorunlarından birinin de sorunlarını çözecek bir muhatap bulamama sıkıntısı olduğunu dile getiren Bostan, 'Milli Eğitim Bakanı Van ve Erciş`teki öğretmenlerin hiçbir sorunu ile ilgilenmediği gibi, bütün öğretmenlerin özlük haklarını budamakla meşgul bulunuyor. Öğretmenlerin özlük ve maaş sorununu çözmek için uğraşmayan, öğretmenleri memnun etmeyen bir bakanlık eğimi daha ileri bir seviyeye nasıl taşıyacak? Van`da görev yapan öğretmenler sendikamıza bir mektupgöndererek sorunlarının çözülmesi ve kamuoyuna taşınması noktasında bizden yardım istemektedirler 'dedi.
İşte Van`da görev yapan öğretmenlerin Türk Eğitim Sen`e gönderdikleri o mektup; Güneşin doğduğu çaresizliğin bitmediği afet bölgesinden; '23 Ekim 2011 tarihinde 7.2 ve 09 Kasım 2011 tarihlerinde 5.6 şiddetinde ilimizde meydana gelen depremleri yaşayan biri olarak yaşadığımız olumsuzlukları ve sorunları siz değerli büyüklerimizle paylaşmak istiyorum; Eşimle birlikte Van Merkezde görev yapan öğretmenler olarak yaşadığımız bunca soruna bir muhatap bulamamanın verdiği çaresizlik içerisinde her gün sesimizi ve çaresizliğimizi duyuracağımız bir yer bulma ümidiyle birçok basın açıklaması ve görüşmeye rağmen değişen hiçbir şeyin olmadığını gördük. Depremler sonrası 26 Aralık 2011 tarihinden şimdiye kadar görevimizin başında ve bilincinde hareket ediyoruz. Ama ne yazık ki sağlam raporu verilen (gözle kontrol edilerek) ve bizlere hiçbir bilgilendirmeyapılmaksızın Van`ın ilkokul binalarından biri olan normal mevcudu 1500 olan fakat deprem sonrası 150 öğrenciye kadar düşen okulumuzda sayısız sorunla ve psikolojisi alt üst olmuş arkadaşlarımla eğitim vermeye çalışıyoruz. Bizlerin psikolojik olarak ne durumda olduğumuz hiç kimse tarafından önemsenmemekte dikkate alınmamaktadır. Suçumuz rapor almayıp burada eğitime muhtaç öğrencilerimize koşup gelmemiz ve onlarla birlikte olmamız. Eşimle birlikte evimiz orta hasarlı olduğundan dolayı şimdiye kadar çadırdakalarak -20 derecede ve yoğun kar yağışı altında bu şartlarda görevimizin bilincinde hareket ederken bizleri yönetenlerin, başımızdakilerin her şey normalmiş gibi hareket etmeleri bizleri daha çok üzmekte ve yaralamaktadır. Bekar olan öğretmen arkadaşlarımız anaokullarında bir sınıfta 10-12 kişi kalacak şekilde kaloriferleri yanmayan ve özel ihtiyaçları karşılamaktan uzak koşullarda kalmaya zorlanmakta bunun dışında bir şey yapılmayacağı söylenilmektedir. Şuan okulumuzda girdiğimiz ders saati branş olarak12-13 ders saati civarında ki bu problem bütün branşlarda mevcut yani verdiğimiz ders maaş karşılığı bile değil. Yaşam şartlarının bu kadar zor ve pahalı olduğu bu durumda maddi- manevi çökmüş durumdayız. Ek ders ve ek ödemeden yararlanamıyor ve idarecilerimizle bunları paylaştığımızda hep terslenerek elimizden gelen bir şey yok şartlar böyle denilerekten tekrar bir çıkmaza itiliyoruz
Lütfen!!! Bu zor anımızda yanımızda olan siz değerli büyüklerimizden tek isteğimiz tayin hakkımızın verilmesi (Kütahya Simav depreminde verildi), şimdiye kadar ödenmeyen ek derslerimizin (ki bu bizim istediğimiz bir durum değildi olağanüstü hal durumu) ödenmesi, ek ödemenin 23 Ekim depremin ilk gününden bu tarihe kadar olan kısmının ödenmesi, şuan ki ek ders problemlerimizin çözülmesi ve en önemlisi de insani koşullar altında kalabilecek barınabilecek yerlerin temin edilmesi hususunda bizlere yardımcıolursanız bizleri çok mutlu edersiniz. Ben ve burada görev yapan öğretmen arkadaşlarım adına sizlere iyi çalışmalar diler. Saygılar sunarız. '
Kaynak: İHA
Van ve Erciş`teki öğretmenlerin diğer önemli sorunlarından birinin de sorunlarını çözecek bir muhatap bulamama sıkıntısı olduğunu dile getiren Bostan, 'Milli Eğitim Bakanı Van ve Erciş`teki öğretmenlerin hiçbir sorunu ile ilgilenmediği gibi, bütün öğretmenlerin özlük haklarını budamakla meşgul bulunuyor. Öğretmenlerin özlük ve maaş sorununu çözmek için uğraşmayan, öğretmenleri memnun etmeyen bir bakanlık eğimi daha ileri bir seviyeye nasıl taşıyacak? Van`da görev yapan öğretmenler sendikamıza bir mektupgöndererek sorunlarının çözülmesi ve kamuoyuna taşınması noktasında bizden yardım istemektedirler 'dedi.
İşte Van`da görev yapan öğretmenlerin Türk Eğitim Sen`e gönderdikleri o mektup; Güneşin doğduğu çaresizliğin bitmediği afet bölgesinden; '23 Ekim 2011 tarihinde 7.2 ve 09 Kasım 2011 tarihlerinde 5.6 şiddetinde ilimizde meydana gelen depremleri yaşayan biri olarak yaşadığımız olumsuzlukları ve sorunları siz değerli büyüklerimizle paylaşmak istiyorum; Eşimle birlikte Van Merkezde görev yapan öğretmenler olarak yaşadığımız bunca soruna bir muhatap bulamamanın verdiği çaresizlik içerisinde her gün sesimizi ve çaresizliğimizi duyuracağımız bir yer bulma ümidiyle birçok basın açıklaması ve görüşmeye rağmen değişen hiçbir şeyin olmadığını gördük. Depremler sonrası 26 Aralık 2011 tarihinden şimdiye kadar görevimizin başında ve bilincinde hareket ediyoruz. Ama ne yazık ki sağlam raporu verilen (gözle kontrol edilerek) ve bizlere hiçbir bilgilendirmeyapılmaksızın Van`ın ilkokul binalarından biri olan normal mevcudu 1500 olan fakat deprem sonrası 150 öğrenciye kadar düşen okulumuzda sayısız sorunla ve psikolojisi alt üst olmuş arkadaşlarımla eğitim vermeye çalışıyoruz. Bizlerin psikolojik olarak ne durumda olduğumuz hiç kimse tarafından önemsenmemekte dikkate alınmamaktadır. Suçumuz rapor almayıp burada eğitime muhtaç öğrencilerimize koşup gelmemiz ve onlarla birlikte olmamız. Eşimle birlikte evimiz orta hasarlı olduğundan dolayı şimdiye kadar çadırdakalarak -20 derecede ve yoğun kar yağışı altında bu şartlarda görevimizin bilincinde hareket ederken bizleri yönetenlerin, başımızdakilerin her şey normalmiş gibi hareket etmeleri bizleri daha çok üzmekte ve yaralamaktadır. Bekar olan öğretmen arkadaşlarımız anaokullarında bir sınıfta 10-12 kişi kalacak şekilde kaloriferleri yanmayan ve özel ihtiyaçları karşılamaktan uzak koşullarda kalmaya zorlanmakta bunun dışında bir şey yapılmayacağı söylenilmektedir. Şuan okulumuzda girdiğimiz ders saati branş olarak12-13 ders saati civarında ki bu problem bütün branşlarda mevcut yani verdiğimiz ders maaş karşılığı bile değil. Yaşam şartlarının bu kadar zor ve pahalı olduğu bu durumda maddi- manevi çökmüş durumdayız. Ek ders ve ek ödemeden yararlanamıyor ve idarecilerimizle bunları paylaştığımızda hep terslenerek elimizden gelen bir şey yok şartlar böyle denilerekten tekrar bir çıkmaza itiliyoruz
Lütfen!!! Bu zor anımızda yanımızda olan siz değerli büyüklerimizden tek isteğimiz tayin hakkımızın verilmesi (Kütahya Simav depreminde verildi), şimdiye kadar ödenmeyen ek derslerimizin (ki bu bizim istediğimiz bir durum değildi olağanüstü hal durumu) ödenmesi, ek ödemenin 23 Ekim depremin ilk gününden bu tarihe kadar olan kısmının ödenmesi, şuan ki ek ders problemlerimizin çözülmesi ve en önemlisi de insani koşullar altında kalabilecek barınabilecek yerlerin temin edilmesi hususunda bizlere yardımcıolursanız bizleri çok mutlu edersiniz. Ben ve burada görev yapan öğretmen arkadaşlarım adına sizlere iyi çalışmalar diler. Saygılar sunarız. '