Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız Soruları Cevapladı Açıklaması

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Erbil'e gitmek üzere havalanan uçağına izin verilmemesine ilişkin, ''Bunların hepsi çözülür. Bunlar usül açısından konuşulacak konular. Esasta bir sıkıntımız yok'' dedi.

Bakan Yıldız, Hazar Strateji Enstitüsü tarafından düzenlenen Hazar Forumu'nun ''Hazar Enerji Kaynaklarının Avrasya Enerji Dinamiklerindeki Rolü'' oturumundaki konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.

Yıldız, Erbil'e gitmek üzere havalanan uçağına izin verilmemesi konusunda Irak Başbakanı Nuri el-Maliki'nin açıklamasına ilişkin şunları söyledi:

''Uluslararası nezaket gereği bir ülkenin başbakanına bir bakan olarak cevap vermeyi uygun bulmam. Ama sırf bilgilendirme açısından söyleyeyim. Hiçbir uçak genelde boş gitmez. Genelde bir konuğuyla beraber gider ve biz oraya herhangi bir tedirginlik oluşturacak yeni bir açıklama yapmak üzere gitmedik. Türkiye bir hukuk devleti. Bütün bu ilişkileri kurumsal hafızasıyla beraber yerine oturtmuş, nerede nasıl davranacağını sabitlemiş bir ülke. Bir gün önceden hangi uçak olursa olsun kuyruk numaraları, uçuş numaraları, her bir şeyi Dışişleri Bakanlığı vesilesiyle bildirilir. O ülkenin Ulaştırma Bakanlığı bunu teyit eder ve bunlar karşılıklı teyit edilerek verilir. Türkiye bunları yaptı.''

Olayın, kardeş iki ülke arasında zaman zaman iletişim kopukluğunun olduğu zamanlara denk geldiğini ifade eden Yıldız, ''Esasında herhangi bir ayrılık noktası yok. Irak'ın normalleşmesinin en önemli yollarından biri Türkiye'nin yapacağı katkılarla beraber olacak. Türkiye bunun farkındadır ve bu sorumluluğu omuzlarında hissetmektedir. O yüzden biz sayın Maliki, Sayın Başbakan Yardımcısı Şehristani veya Sayın Petrol Bakanı Luaybi ile önümüzdeki süreçte mutlaka bir araya geliriz. Eğer kendileri isterlerse Boğaz'da yemek ikram ederiz. İsterlerse Bağdat'ta gidip görüşürüz. Bunların hepsi çözülür. Bunlar usül açısından konuşulacak konular. Esasta bir sıkıntımız yok'' diye konuştu.

Bakan Yıldız bir soru üzerine, bazı devletlerin kurumsal hafızalarını muhafaza ettiklerini ve bir konunun bu durumdan ayrıştırılarak açıklanmasının mümkün olmayacağını söyledi.

-ABD'nin İran'a yaptırımları-

ABD'nin İran'a yönelik yaptırım kararlarına da değinen Yıldız, ABD'nin İran'la alakalı aldığı yaptırım kararlarının bölgede ve bölge ülkelerinde nasıl tesir uyandırdığına, sonuçları itibariyle bakmak gerektiğine işaret etti.

Yıldız, şöyle devam etti:

''İran, Hazar'a komşu ve Hazar'a kıyısı olan bir ülke. Şu anda siyasi konjonktür enerji yapılanmasından çok ayrı bir şekilde oluştu bölgede. Tabi her hareketin, her yaptırımın, her eylemin aslında bir takım fırsatları ve tehditleri var. Bu, Türkiye için de geçerli, bir başka ülke için de geçerli. Bundan kastım şu; İran'dan alınmayan her petrol ve doğalgazın yerinin Rusya Federasyonu ve bölgedeki ülkeler tarafından yerine getirilirliğini bilmemiz gerekiyor. Tabi bu ABD ve Rusya'nın beraber geliştirdiği projelere örnek olması açısından takdire şayan bir durum.

Ama burada Türkiye, artık ekonomisi gereği, son 10 yılda aldığı mesafe gereği, Gayri Safi Yurtiçi Hasılasını 3 katına çıkaran, enerji yapılanmasını 2 katına çıkaran ve her ülkeyle proje geliştirme kabiliyet ve kapasitesine ulaşana bir ülke haline gelmiştir. Bir ülkeyi veya bir projeyi tercih etmenin, diğerinden vazgeçmek anlamına gelmediğini çok iyi ortaya koymuştur.

Yarın Gümey Akım'ın temel atmasına gideceğiz. Sayın Putin Pazartesi günü Türkiye'yi ziyaret etmişti ve bir kısım yeni proje imkanları karşılıklı değerlendirildi. Dost ve kardeş ülkemiz, Sayın Haydar Aliyev'in söylemiyle 'Bir millet iki devlet'in bir projede gerçekleştiğini bütün bölgeye göstermişiz. Ayrıca yeni proje adaylarıyla görüşebileceğimizi göstermişiz.''

-''Vatandaşımın isteği birinci plandadır''-

Yıldız, İran'a yönelik yaptırım kararları ve bu ülkeden alınan doğalgazın ödeme şekline ilişkin bir soruyu ise, hangi ülke olursa olsun o ülkenin yöneticilerinin, öncelikle milletine vatandaşına karşı sorumlu olduğuna dikkati çekti.

Yaptığı bütün uluslararası anlaşmaların, o ülkeyi ve yöneticilerini bağlayacağına işaret eden Yıldız, ''Bizim ülkenin doğalgazda tedariki için Rusya Federasyonu'ndan sonra aldığımız en yüksek pay İran'a ait. Biz bütün yetkililerle, 'konuşmalarımızda özellikle doğalgazda kontratların devam edeceğini' belirttik. Şimdi bize hiç kimsenin bir konuyu problem olarak kucağımıza bırakmaması lazım. Sözü olanın çözümüyle beraber gelmesi gerekiyor. Alternatif bir çözüm var mı- Yok. Bu ülke gaz tedarikine devam edecek mi- Etmeli'' yorumunu yaptı.

Yıldız, şöyle devam etti:

''Gerek altın gerekse başka bir ayni ödeme için eğer bir yaptırım oluşuyorsa, bu ödemenin ayni veya altın olarak veya herhangi bir kalemle yapılmaması halinde, bunu ancak hibe yoluyla verilmesi gerçeği ortaya çıkar. Yani o ülke buraya bağış mı yapsın- Parasını alamıyor, ayni olarak da ödenemiyor. O zaman hibe yoluyla vermesi gerekiyor. Her zaman söylediklerimizin mantıklı ve filmin sonuna kadar izlenebilir olması lazım. O yüzden Türkiye, özellikle geçtiğimiz yıl son 62 yılın en soğuğunu yaşadığı bu bölgede vatandaşlarının ihtiyacını karşılayacaktır.''

-Kaya gazı-

Bölgede çok konu edinilmeyen ama önemli bir kavram olduğunu ifade ettiği kaya gazı üretimine de değinen Yıldız, ABD'nin şu anda ülkesinin yüzde 27'lik ihtiyacını kaya gazından karşıladığını hatırlattı.

Kaya gazının ihracının yasak olduğuna dikkati çeken Yıldız, ''Kayagazı, uluslararası piyasaya geldiğinde bir balans tesiri gösterip yüksek fiyattan düşük fiyata doğru dengelenecektir. , 'Bize kaya gazıyla alakalı bir çözüm öneriniz, bir teklifiniz mi var-' dedim. 'Şu anda böyle bir teklifimiz olamıyor' dendi. Olamıyorsa, mevcut sistem korunmak durumunda. Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve Avrasya coğrafyası geçtiğimiz yıl içerisinde enerjide yüzde yarım küçüldü. Türkiye, yüzde 7,8'ler civarında, doğalgazda son 2 yılda yüzde 25 büyüdü. Böyle bir gerçeği gözardı ederek hareketlerimi ona göre ayarlayamam. Vatandaşımın isteği ve ülkemizin gerçekleri birinci plandadır ve önceliklidir. O yüzden bize problem veya soru soranların problemi çözümüyle beraber sunmalarında büyük fayda var'' diye konuştu.

-''Türkiye, Hazine garantili herhangi bir projeyi tercih etmiyor''-

Çin'in enerji sektöründeki yerine ilişkin bir soruyu ise Yıldız, ''Çin şu anda nükleer güç santrallerinin ikincisini yapacağımız ve 4 ünitelik blok bir üretim tesisi kuracağımız 4 ülkeden biri. Şu anda bizimle müzakereleri devam eden Çin, Japonya, Güney Kore ve Kanada... Birincisini Akdeniz'de Rusya'yla, ikincisini Karadeniz'de bu 4 ülkeden biriyle sonlandıracağımız müzakerelerle beraber nihayetlendireceğiz'' dedi.

Dünyada her yıl kullanılan 7 milyar ton kömürün 3,5 milyar tonunun Çin tarafından tüketildiğini anımsatan Yıldız, ''Her hafta sonu bir kömür santrali devreye alınıyor. Türkiye yerli kaynaklarını Çin'in yine çevreye duyarlı teknolojileriyle beraber kullanabileceği ülkelerden bir tanesidir ve 18 bin megavattlık yerli linyitin kullanılmasında önemli partnerlerinden birisi olacaktır'' bilgisini verdi.

Bir projenin geliştirilmesi için global krizin tesiriyle yalnızca teknoloji sahibi olmanın yetmediğini belirten Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:

''Hernekadar bir kısım ülkeler kendilerine yakıştıramıyor olsa da Çin bütün bunları finanse etmektedir. Türkiye 10 yıl önceki Türkiye olmadığı için Hazine garantili herhangi bir projeyi tercih etmiyor. 'Bize finansınızla beraber gelin ve bizden Hazine garantisi istemeyin' diyoruz. Çünkü Türkiye'de siyasi istikrar sürdürülebilir haldedir ve bütün ekonomik verileri doğru yolda kullanmaktadır. Çin bizden ortaklık isteyebiliyor ama herhangi bir Hazine garantisi istemiyor ve finansmanıyla beraber geliyor. Bu önemli bir avantajdır.''

Muhabir: Mücahid Eker

Yayıncı: Zekeriya Gülün
Kaynak: AA