Sanatçı Erol Büyükburç, Vali Taşkesen'i Ziyaret Etti
Türk Pop Müziği Sanatçısı Erol Büyükburç, Tokat Valisi Mustafa Taşkesen'i makamında ziyaret etti.
Büyükburç, ziyarette, Tokat için yazdığı şiiri okudu. Şiir için Tokat'ta klip çekeceklerini belirten Büyükburç, okuduğu şiiri çerçeveletip Taşkesen'e hediye edeceğini söyledi.
Tokat'ı çok sevdiğini belirten Büyükburç, Türk tarihinde ilk aranje edilmiş türkünün ''Hey Onbeşli'' olduğunu belirtti.
Vali Taşkesen ise Tokat'ın tanıtımına katkı sağladığı için Büyükburç'a teşekkür ederek, ''Hey Onbeşli türküsünün ağıt formu için çalışmalar başlattık. Tokat, aslında çok güzel bir şehir. Tokat'a gelen herkes Tokat'ın bu kadar güzel olduğunu bilmediğini söylüyor. Tokat, asaletinin getirdiği mahcubiyetle kendini pek tanıtamamış. Tokat'ı tanıtmak için çabalıyoruz. Sizin çalışmalarınızın da bu tanıtıma büyük bir ivme getireceğini düşünüyorum'' ifadelerini kullandı.
Taşkesen, ziyaretinden dolayı Büyükburç'a plaket verdi.
Ziyaret sonrası bir basın mensubunun ''Levent Kırca'nın çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz-'' sorusu üzerine Büyükburç, ''O anda Levent'in adrenalini yükseldi sanırım yoksa aklı başında bir adam. Levent, bu ülkeye çok yararlı olmuş, çok derinlikli bir sanatçıdır. Onun hangi cenahta olduğunu ortaya koyan bir yanı vardır. Bu yanını her zaman sevmişimdir. Bunu çok abartılacak bir mevzu olarak görmemek lazım. Böylesi olaylar insanlar sahneye çıktığında ani bir coşkuyla olabiliyor. Benim de buna benzer bir konuşmam olmuştu. Elimi vurup masaya 'Ben saksı değilim' demiştim. Oda çok samimi ve candandı. O olayda önce tepkiyi fazla bulmuşlardı ama sonra sonra bana hak verdiler'' ifadelerini kullandı.
Yolculuk yaptığı uçağın geç inmesi konusunda da açıklama yapan Büyükburç, şunları kaydetti:
''Uçağın iniş yapamamasından dolayı korktum. O anda birkaç alternatif düşündüm. Bizi Samsun'a götürsün, oradan buraya tekrar gelebilirdik. Allah'tan sis açıldı, ya açılmasaydı- Ne olacak- İneceksin mecburen Samsun'a. O sırada şarkıları tersten söyledim, bayağı korktum açıkçası. Zaten ben de biraz yükseklik korkusu var. Biraz yükseğe çıktım mı biraz garipleşiyorum. Aslında tedaviyle iyileştiriliyormuş ama ben şimdi kurtarılamayan vakalardan biriyim. Her zaman uçağa bindiğimde o heyecanı yaşıyorum. Zaten koltuğa sıkı tutunuyorum, bir de 'Allah'ım sapasağlam şekilde inelim' diye dua ediyorum.''
Muhabir: Zehra Aydın
Yayıncı: Ahmet Ekici
Kaynak: AA
Tokat'ı çok sevdiğini belirten Büyükburç, Türk tarihinde ilk aranje edilmiş türkünün ''Hey Onbeşli'' olduğunu belirtti.
Vali Taşkesen ise Tokat'ın tanıtımına katkı sağladığı için Büyükburç'a teşekkür ederek, ''Hey Onbeşli türküsünün ağıt formu için çalışmalar başlattık. Tokat, aslında çok güzel bir şehir. Tokat'a gelen herkes Tokat'ın bu kadar güzel olduğunu bilmediğini söylüyor. Tokat, asaletinin getirdiği mahcubiyetle kendini pek tanıtamamış. Tokat'ı tanıtmak için çabalıyoruz. Sizin çalışmalarınızın da bu tanıtıma büyük bir ivme getireceğini düşünüyorum'' ifadelerini kullandı.
Taşkesen, ziyaretinden dolayı Büyükburç'a plaket verdi.
Ziyaret sonrası bir basın mensubunun ''Levent Kırca'nın çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz-'' sorusu üzerine Büyükburç, ''O anda Levent'in adrenalini yükseldi sanırım yoksa aklı başında bir adam. Levent, bu ülkeye çok yararlı olmuş, çok derinlikli bir sanatçıdır. Onun hangi cenahta olduğunu ortaya koyan bir yanı vardır. Bu yanını her zaman sevmişimdir. Bunu çok abartılacak bir mevzu olarak görmemek lazım. Böylesi olaylar insanlar sahneye çıktığında ani bir coşkuyla olabiliyor. Benim de buna benzer bir konuşmam olmuştu. Elimi vurup masaya 'Ben saksı değilim' demiştim. Oda çok samimi ve candandı. O olayda önce tepkiyi fazla bulmuşlardı ama sonra sonra bana hak verdiler'' ifadelerini kullandı.
Yolculuk yaptığı uçağın geç inmesi konusunda da açıklama yapan Büyükburç, şunları kaydetti:
''Uçağın iniş yapamamasından dolayı korktum. O anda birkaç alternatif düşündüm. Bizi Samsun'a götürsün, oradan buraya tekrar gelebilirdik. Allah'tan sis açıldı, ya açılmasaydı- Ne olacak- İneceksin mecburen Samsun'a. O sırada şarkıları tersten söyledim, bayağı korktum açıkçası. Zaten ben de biraz yükseklik korkusu var. Biraz yükseğe çıktım mı biraz garipleşiyorum. Aslında tedaviyle iyileştiriliyormuş ama ben şimdi kurtarılamayan vakalardan biriyim. Her zaman uçağa bindiğimde o heyecanı yaşıyorum. Zaten koltuğa sıkı tutunuyorum, bir de 'Allah'ım sapasağlam şekilde inelim' diye dua ediyorum.''
Muhabir: Zehra Aydın
Yayıncı: Ahmet Ekici