Kavala’dan İstanbul’a Bir Beyaz Türk Ailesi
Zeynep Emeç, Kavala-İskenderiye, İskenderiye-İstanbul hattında geçen “Kavalalı Beyaz Türk” ailesinin hayat hikayesiyle okuyucularını sürükleyici bir macera yaşatacak.

Kavala-İskenderiye, İskenderiye-İstanbul hattında geçen bu göç hikayesini anlatan Zeynep Emeç, “Soğuk bir kış akşamı tanıştım kitabın kahramanı, eşim Ali’nin anneannesi Nakime Çullu’yla. Krem rengi ipek gömleği, siyah kumaş eteği, arkadan toplanmış saçlarıyla kapıyı açtığında heyecandan kalbim yerinden çıkmak üzereydi. Sıcaklığıyla ve güler yüzüyle sakinleştim. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım sohbette Saraçhanebaşı’ndaki köşkün güzelliğini dinledim. O kadar güzel ve keyifli anılarla dolu bir hayattı ki, yaşadığı yıllarca dinlemeye doyamadım. O dönemde gazeteci olarak çalıştığım için bilgileri sadece beynime kaydetsem de bir süre sonra kağıda dökmeye başladım” diye konuştu.
Emeç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eşimin yıllardır biriktirdiği fotoğraf ve belgeleri aklımdaki notlarla birleştirdim. İlk sayfalarda her cümlenin arkasından bakıp düşünsem de bir süre sonra klavye kendiliğinden yazmaya başladı.
Kimi zaman yazdıklarıma hayran kaldım, kimi zaman da onlardan düşmanım gibi nefret ettim. Ama kelimelerle anlaşıp orta yolu bulduk. Ben sevdim ilk çocuğumu, umarım siz de seversiniz.” KAVALALI AİLESİ Kavala'nın önde gelen ailesine mensup, dönemin fabrikatörü Hüseyin Kavalalı, İstanbul'da tütün ticaretiyle uğraşıyordu. Atatürk'ün isteği üzerine milletvekili oldu, İstanbul Ticaret Odası Başkanlığı yaptı, İş Bankası’nın ve dönemin Milli İstihbarat Teşkilatı Mim Mim'in kurucuları arasında yer aldı. Tütün ticareti sayesinde hem ülkesine para kazandırdı, hem de tütün ticaretinin yurt dışına açılmasına liderlik etti. Hüseyin Kavalalı, son nefesini verene kadar vatanı için çalıştı .
