İnternet bağımlılığı zihin, beden ve ruhsal gelişimi etkiliyor
Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesi ile internet kullanımına yönelik bağımlılık her geçen gün artıyor.
Ankara’nın Polatlı Duatepe Devlet Hastanesi Psikologu Ezel Eser Özer, internet bağımlılığının zihin, beden ve ruhsal gelişimi etkilediğini söyledi.
Özer, Ticaret Meslek Lisesi'nde öğrencilere internet bağımlılığının zararları hakkında bilgiler verdi. Sosyal Hizmet Uzmanı Hicran Ayaz’da öğrencilere güvenli interneti anlatan broşür dağıttı.
İnternet bağımlılığının panik atak gibi bazı psikolojik rahatsızlıklara sebebiyet verdiğini anlatan Psikolog Ezel Eser Özer, “Bilgisayarın uzun saatlere varan kullanımları, fiziksel olarak zarar verebiliyor. Yaklaşık 20 saate yakın bilgisayar başında duran çocuklar var. Fiziksel rahatsızlardan gözden başlayarak; boyun, el gibi rahatsızlıklara sebep oluyor. Psikolojik olarak da uzun süre bilgisayar başında duran artık bedenini tanımıyor. Bedeninden uzaklaşıyor. Kontrolünü kaybediyor. Dolayısıyla kontrol gittiği için kendinden, vücudunda tanımadığı için büyük bir yorgunlukla birlikte panik atak yaşayabiliyor.” dedi.
İnternet Bağımlılığının iletişim kabiliyetini azalttığını vurgulayan Psikolog Ezel Eser Özer, “Çünkü yüz yüze konuşmadan uzaklaşıyor. Jestlerini, mimiklerini, bedenini kullanmadan yalan söyleme gibi tutumları da sergileyerek farklı bir iletişim biçimi geliştiriyor. Dolayısıyla bu durumda çocukların yüz yüze iletişiminde gerilikleri sebep oluyor. Uzun vadede baktığımız zaman da sosyal fobi gibi hastalıklara da sebebiyet verebiliyor. Artık akranları ile sosyal faaliyetlerden uzaklaşan çocuklar, bilgisayar üzerinde vakit geçiriyor. Yani kısacası hem zihin gelişimlerine hem beden gelişimlerine hem de ruhsal gelişimlerini olumsuz yönde etkiliyor.” diye konuştu.
KONTROL AİLELERDE OLMALI
Psikolog Ezel Eser Özer, çocuğun bilgisayarda nasıl vakit geçirdiği, neler yaptığının aileler tarafından devamlı kontrol edilmesi gerektiğini belirtti.
Özer, çocuğunda kontrol altında olduğunu bilmesi gerektiğini kaydetti.
Özer şöyle konuştu:
“Aileler tarafından denetimde bulunulmadığı zaman çocuk bazı kumar siteleri, cinsel içerikli siteler, gibi olmayacak sitelere giriyor. Dolayısıyla yaşından erken bazı şeylere tanıklık ediyor. Bu da yine ruhsal gelişimini olumsuz etkiliyor. Aileler bir şekilde kaç saat çocuk bilgisayar başında duracak bunun kuralını koymalı. Bu konuda hiçbir şekilde taviz vermemeliler. Bilgisayarın asıl amacından çocuklar saptırılmamalı. Biliyoruz ki bilgisayarın asıl amacı bilgiye erişimin kolaylaşması, haberleşme gibi bir amacı var. Ama artık çocuklar haberleşmeyi sadece yüz yüze eğitimin bile yerini alan normal bir konuşma imiş gibi sürekli her hallerini geçirdikleri ortam şeklinde kullanıyorlar. Ailelerin bununda önüne geçmeleri gerekiyor. Birde bir şekilde ödül olarak da kullanılabilir. Çocuklar belirli sürüde sosyalleştikten, okul hayatlarında belirli bir seviyeye vardıktan sonra, akademik becerilerini geliştirdikten sonra örneğin gün içerisinde ödevlerini yapan bir çocuk, gün içerisinde bir saat gibi bir süre ile bilgisayar hakkını edinebilir. Ama bunu da aşamamak ve taviz vermemek şartıyla.”
Özer, Ticaret Meslek Lisesi'nde öğrencilere internet bağımlılığının zararları hakkında bilgiler verdi. Sosyal Hizmet Uzmanı Hicran Ayaz’da öğrencilere güvenli interneti anlatan broşür dağıttı.
İnternet bağımlılığının panik atak gibi bazı psikolojik rahatsızlıklara sebebiyet verdiğini anlatan Psikolog Ezel Eser Özer, “Bilgisayarın uzun saatlere varan kullanımları, fiziksel olarak zarar verebiliyor. Yaklaşık 20 saate yakın bilgisayar başında duran çocuklar var. Fiziksel rahatsızlardan gözden başlayarak; boyun, el gibi rahatsızlıklara sebep oluyor. Psikolojik olarak da uzun süre bilgisayar başında duran artık bedenini tanımıyor. Bedeninden uzaklaşıyor. Kontrolünü kaybediyor. Dolayısıyla kontrol gittiği için kendinden, vücudunda tanımadığı için büyük bir yorgunlukla birlikte panik atak yaşayabiliyor.” dedi.
İnternet Bağımlılığının iletişim kabiliyetini azalttığını vurgulayan Psikolog Ezel Eser Özer, “Çünkü yüz yüze konuşmadan uzaklaşıyor. Jestlerini, mimiklerini, bedenini kullanmadan yalan söyleme gibi tutumları da sergileyerek farklı bir iletişim biçimi geliştiriyor. Dolayısıyla bu durumda çocukların yüz yüze iletişiminde gerilikleri sebep oluyor. Uzun vadede baktığımız zaman da sosyal fobi gibi hastalıklara da sebebiyet verebiliyor. Artık akranları ile sosyal faaliyetlerden uzaklaşan çocuklar, bilgisayar üzerinde vakit geçiriyor. Yani kısacası hem zihin gelişimlerine hem beden gelişimlerine hem de ruhsal gelişimlerini olumsuz yönde etkiliyor.” diye konuştu.
KONTROL AİLELERDE OLMALI
Psikolog Ezel Eser Özer, çocuğun bilgisayarda nasıl vakit geçirdiği, neler yaptığının aileler tarafından devamlı kontrol edilmesi gerektiğini belirtti.
Özer, çocuğunda kontrol altında olduğunu bilmesi gerektiğini kaydetti.
Özer şöyle konuştu:
“Aileler tarafından denetimde bulunulmadığı zaman çocuk bazı kumar siteleri, cinsel içerikli siteler, gibi olmayacak sitelere giriyor. Dolayısıyla yaşından erken bazı şeylere tanıklık ediyor. Bu da yine ruhsal gelişimini olumsuz etkiliyor. Aileler bir şekilde kaç saat çocuk bilgisayar başında duracak bunun kuralını koymalı. Bu konuda hiçbir şekilde taviz vermemeliler. Bilgisayarın asıl amacından çocuklar saptırılmamalı. Biliyoruz ki bilgisayarın asıl amacı bilgiye erişimin kolaylaşması, haberleşme gibi bir amacı var. Ama artık çocuklar haberleşmeyi sadece yüz yüze eğitimin bile yerini alan normal bir konuşma imiş gibi sürekli her hallerini geçirdikleri ortam şeklinde kullanıyorlar. Ailelerin bununda önüne geçmeleri gerekiyor. Birde bir şekilde ödül olarak da kullanılabilir. Çocuklar belirli sürüde sosyalleştikten, okul hayatlarında belirli bir seviyeye vardıktan sonra, akademik becerilerini geliştirdikten sonra örneğin gün içerisinde ödevlerini yapan bir çocuk, gün içerisinde bir saat gibi bir süre ile bilgisayar hakkını edinebilir. Ama bunu da aşamamak ve taviz vermemek şartıyla.”