Atatürk'ün Cenaze Namazını Kıldıran 2. Diyanet İşleri Başkanı Şerafettin Yaltkaya'nın Torunu Yrd. Doç. Dr. Şerafettin Yaltkaya Açıklaması
Hüseyin Kanber - Atatürk'ün cenaze namazını kıldıran 2. Diyanet İşleri Başkanı Şerafettin Yaltkaya'nın torunu Yrd. Doç. Dr. Şerafettin Yaltkaya, büyük babasının gelmiş geçmiş en büyük devlet adamlarından birinin cenaze namazını kıldırdığı için onur duyduğunu söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Atom ve Molekül Fiziği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şerafettin Yaltkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her 10 Kasım'da ailece farklı duygular yaşadıklarını söyledi.
Atatürk'ün cenazesini aynı adı taşıdığı ve büyük babası olan 2. Diyanet İşleri Başkanı Şerafettin Yaltkaya'nın kıldırdığını anlatan Yaltkaya, ''Atatürk'ün Türk milletinin gönlünde elbetteki önemli bir yeri vardır. Büyük babam gelmiş geçmiş en büyük devlet adamlarından birinin cenaze namazını kıldırdığı için onur duyuyoruz'' dedi.
''Her 10 Kasım'da hem Atatürk'ü hem de cenaze namazını kıldıran büyük babamı rahmetle anıyoruz'' diyen Yaltkaya, ''10 Kasım bizim için ayrı bir yere sahip. İki duygu var bizde. Bir yandan büyük bir devlet adamını kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Diğer yandan bu kişinin cenazesini kıldıran kişinin torunları olduğumuzu bilmek farklı duyguların yaşanmasına neden oluyor'' diye konuştu.
-Atatürk'ün cenaze namazı kılınmadığı iddiası doğru değil-
Yaltkaya, Atatürk vefat ettiğinde babasının 9 yaşında olması nedeniyle çok fazla bir şey anımsamadığını belirterek, o dönemde 22 yaşında olan amcası Arif Yaltkaya ve halası Selma Uluç'un Atatürk'ün vefat ettiği dönemle ilgili anılarını anlattıklarını söyledi.
Atatürk'ün cenaze namazının kılınmadığıyla ilgili zaman zaman iddialar ortaya atıldığını kaydeden Yaltkaya, ''O dönemle ilgili belge ve dokümanlar bunu yalanlıyor. Ben o dönemin şahitlerinden bunları dinledim. Atatürk'ün bizzat cenaze namazını kıldıran dedemin yanı sıra, tabutu taşıyan 12 generali ve Atatürk'ün son günlerinden vefatına kadar geçen aşamaların yer aldığı zabıt defterlerinde bunların yazdığını biliyorum. Tarihçi değilim, ama bu bilgiler zaten kitaplarda ve o dönemin gazetelerinde yer alıyor'' dedi.
-Cenaze namazına belirli sayıdaki kişi katılmış-
Amcası Arif Yaltkaya'nın Atatürk'ün cenaze töreni takip ettiğini, cenaze namazının 19 Kasım'da kılındığını anlattığını ifade eden Yaltkaya, şunları söyledi:
''Amcam Atatürk'ün cenazesinin katafalka konulduğunu ve ziyarete açıldığını anlattı. Türkiye'nin dört bir yanından ve diğer ülkelerden ziyarete katılmış. Yoğunluk nedeniyle zaman zaman izdiham yaşandığını söyledi.
Bana çok ilginç gelen bir detay var. Atatürk'ün cenazesine katılmak üzere İstanbul'a gelen 11 yabancı uyruklu kişi, yaşanan izdiham sırasında hayatını kaybetmiş.''
Yaltkaya, Atatürk'ün cenaze namazının belirli sayıdaki kişi tarafından kılındığını vurgulayarak, ''Dönemin yöneticileri izdiham endişesi ve ailesinin isteği üzerine bu kararı almışlar. Cenaze namazının camide kılınmasının izdiham nedeniyle mümkün olmayacağı görüşü hakim olmuş. Cenaze namazı Dolmabahçe Sarayı'nda kılınmış. İnsanlar Atatürk'ün cenazesini görebilmek için minareleri bile çıkmış. Bunları o dönemin fotoğraflarında görmek mümkün'' diye konuştu.
Yaltkaya, şöyle devam etti:
''Atatürk'ün laiklikle ilgili yaptığı çalışmalar var, ama dindar biri. Dinle ilgili yazılmış düşünceleri var. Halkın dini daha iyi anlayabileceğini düşünerek Türkçe ezan gibi bazı çalışmalar yapmış. Bu sırada biraz çekiniliyor. Devlet cenaze namazı kıldırır mı, ya da buna öncülük eder mi- İnanç kişinin kendisiyle ilgili bir durum. Bu nedenle ailesinin görüşü alınmış. Makbule Hanım'ın cenaze namazının kılınmasını istemesi üzerine bu kez nerede kılınacağı gündeme gelmiş. Bunun üzerine dedemden görüş alınmış. Dedem de 'Temiz bir yerinde cenaze namazı kılınabilir' diye cevap vermiş. Dönemin Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi'nin de oluruyla cenaze namazını büyük babam kıldırmış.''
-Ord. Prof. Şerafettin Yaltkaya kimdir--
İstanbul'da 1879 yılında doğan, ilk tahsilinden sonra hafızlık eğitimi alan Şerafettin Yaltkaya, Davutpaşa Rüştiyesi ve Darü'l Muallimi'nden mezun oldu. 1909 yılında Arapça eğitimi yapan Darü'l İlim ve Talim'de ders vermeye başlayan Yaltkaya, sonraki yıllarda çeşitli yüksekokullarda dini dersler okuttu. 1924 yılında Darü'l-Fünun İlahiyat Fakültesine Kelam Tarihi Müderrisi, daha sonra İslam Dini ve Felsefesi alanında ordinaryüs profesör oldu. 1942 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı'na getirilen Yaltkaya, 23 Nisan 1947'de vefat etti.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu
Kaynak: AA
Atatürk'ün cenazesini aynı adı taşıdığı ve büyük babası olan 2. Diyanet İşleri Başkanı Şerafettin Yaltkaya'nın kıldırdığını anlatan Yaltkaya, ''Atatürk'ün Türk milletinin gönlünde elbetteki önemli bir yeri vardır. Büyük babam gelmiş geçmiş en büyük devlet adamlarından birinin cenaze namazını kıldırdığı için onur duyuyoruz'' dedi.
''Her 10 Kasım'da hem Atatürk'ü hem de cenaze namazını kıldıran büyük babamı rahmetle anıyoruz'' diyen Yaltkaya, ''10 Kasım bizim için ayrı bir yere sahip. İki duygu var bizde. Bir yandan büyük bir devlet adamını kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Diğer yandan bu kişinin cenazesini kıldıran kişinin torunları olduğumuzu bilmek farklı duyguların yaşanmasına neden oluyor'' diye konuştu.
-Atatürk'ün cenaze namazı kılınmadığı iddiası doğru değil-
Yaltkaya, Atatürk vefat ettiğinde babasının 9 yaşında olması nedeniyle çok fazla bir şey anımsamadığını belirterek, o dönemde 22 yaşında olan amcası Arif Yaltkaya ve halası Selma Uluç'un Atatürk'ün vefat ettiği dönemle ilgili anılarını anlattıklarını söyledi.
Atatürk'ün cenaze namazının kılınmadığıyla ilgili zaman zaman iddialar ortaya atıldığını kaydeden Yaltkaya, ''O dönemle ilgili belge ve dokümanlar bunu yalanlıyor. Ben o dönemin şahitlerinden bunları dinledim. Atatürk'ün bizzat cenaze namazını kıldıran dedemin yanı sıra, tabutu taşıyan 12 generali ve Atatürk'ün son günlerinden vefatına kadar geçen aşamaların yer aldığı zabıt defterlerinde bunların yazdığını biliyorum. Tarihçi değilim, ama bu bilgiler zaten kitaplarda ve o dönemin gazetelerinde yer alıyor'' dedi.
-Cenaze namazına belirli sayıdaki kişi katılmış-
Amcası Arif Yaltkaya'nın Atatürk'ün cenaze töreni takip ettiğini, cenaze namazının 19 Kasım'da kılındığını anlattığını ifade eden Yaltkaya, şunları söyledi:
''Amcam Atatürk'ün cenazesinin katafalka konulduğunu ve ziyarete açıldığını anlattı. Türkiye'nin dört bir yanından ve diğer ülkelerden ziyarete katılmış. Yoğunluk nedeniyle zaman zaman izdiham yaşandığını söyledi.
Bana çok ilginç gelen bir detay var. Atatürk'ün cenazesine katılmak üzere İstanbul'a gelen 11 yabancı uyruklu kişi, yaşanan izdiham sırasında hayatını kaybetmiş.''
Yaltkaya, Atatürk'ün cenaze namazının belirli sayıdaki kişi tarafından kılındığını vurgulayarak, ''Dönemin yöneticileri izdiham endişesi ve ailesinin isteği üzerine bu kararı almışlar. Cenaze namazının camide kılınmasının izdiham nedeniyle mümkün olmayacağı görüşü hakim olmuş. Cenaze namazı Dolmabahçe Sarayı'nda kılınmış. İnsanlar Atatürk'ün cenazesini görebilmek için minareleri bile çıkmış. Bunları o dönemin fotoğraflarında görmek mümkün'' diye konuştu.
Yaltkaya, şöyle devam etti:
''Atatürk'ün laiklikle ilgili yaptığı çalışmalar var, ama dindar biri. Dinle ilgili yazılmış düşünceleri var. Halkın dini daha iyi anlayabileceğini düşünerek Türkçe ezan gibi bazı çalışmalar yapmış. Bu sırada biraz çekiniliyor. Devlet cenaze namazı kıldırır mı, ya da buna öncülük eder mi- İnanç kişinin kendisiyle ilgili bir durum. Bu nedenle ailesinin görüşü alınmış. Makbule Hanım'ın cenaze namazının kılınmasını istemesi üzerine bu kez nerede kılınacağı gündeme gelmiş. Bunun üzerine dedemden görüş alınmış. Dedem de 'Temiz bir yerinde cenaze namazı kılınabilir' diye cevap vermiş. Dönemin Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi'nin de oluruyla cenaze namazını büyük babam kıldırmış.''
-Ord. Prof. Şerafettin Yaltkaya kimdir--
İstanbul'da 1879 yılında doğan, ilk tahsilinden sonra hafızlık eğitimi alan Şerafettin Yaltkaya, Davutpaşa Rüştiyesi ve Darü'l Muallimi'nden mezun oldu. 1909 yılında Arapça eğitimi yapan Darü'l İlim ve Talim'de ders vermeye başlayan Yaltkaya, sonraki yıllarda çeşitli yüksekokullarda dini dersler okuttu. 1924 yılında Darü'l-Fünun İlahiyat Fakültesine Kelam Tarihi Müderrisi, daha sonra İslam Dini ve Felsefesi alanında ordinaryüs profesör oldu. 1942 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı'na getirilen Yaltkaya, 23 Nisan 1947'de vefat etti.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu