Des Genel Başkanı Avcı: “eğitim Sistemi Ahlaklı, Faydalı ve Mutlu Olmayı Da Öğretmelidir”

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Eğitim sistemi, ahlaklı, faydalı ve mutlu olmayı da öğretmelidir” dedi.

DES’in düşünce kuruluşu olan DESAM tarafından düzenlenen toplantıya katılan Avcı, “Küresel dünyanın her geçen gün daha önemli ve proaktif bir parçası olmaya başlayan Türkiye’de ‘eğitim hangi erdemler ve meziyetler için olmalı’ denmesi gerekirken, hangi diploma için denilir durumdadır. Türkiye’de eğitim halen insanların meslek edinmesi için bir vasıta olarak algılanıyor. Her geçen gün artan toplumsal yozlaşma ve bozulmaya karşı eğitim sisteminin ‘değerler eğitimi’ ve ‘etik eğitim’ programlarıyla yeniden formatlanması gerekiyor” dedi.

Avcı, şehirlerde gerçekleşen terör olaylarında araba yakan, kamu mallarına zarar veren gençlerin çoğunun üniversite öğrencisi olduğunu belirterek, “Büyük yolsuzlukları gerçekleştirenlerin daha eğitimli kişilerden çıktığı gerçeği karşısında, eğitimi insan olma, ahlaklı olma, faydalı olma ve mutlu olma perspektifinden değerlendirme şarttır. Gelişmiş ülkeler etik eğitim trendini yakalamışken, çocukların etik, moral ve değerler eğitimi programlarıyla yetiştirilmesi için çalışmalar yaparken, bizim milli eğitimimiz ise ezberci, sınava dayalı ve diplomaya endeksli bir eğitim politikası izliyor. Biz milli eğitim sistemimizi değiştirmediğimiz sürece düzelemeyiz” ifadelerini kullandı

Çok zengin ve derin bir eğitim geleneği olan Türkiye’nin yabancıların telkin ve tavsiyeleriyle şekillenen bir eğitim politikası olmasının çok üzücü olduğunu kaydeden Avcı, “Tercüme odalarında hazırlanan eğitim reformlarıyla özünden ve hedefinden uzaklaşan bir eğitim sistemi ile karşı karşıyayız. Eğitim sistemimize yön veren yabancıların arkasındaki kültüre hayran, kendi değerlerine yabancı, kozmopolit bir gençliğin yetişmesine seyirci kalıyoruz Tazminat’tan beri. Bugün eğitim politikalarımızda tutarlı bir vizyon bulunmamaktadır. Türkiye’nin küreselleşen dünyada en önemli gayrimenkulü, özde insana ve hakikate önem veren bir eğitim sistemi olacaktır. Moral değerleri güçlü insanların daha mutlu ve başarılı olduğu, topluma artı değer katma noktasında daha verimli olduğu ve bunun da etik eğitime bağlı olduğu gerçeği karşısında Türkiye’nin moral değerleri olan, etik gelişimini tamamlamış bilgisayar mühendisi, doktor, teknokrat ve bilim adamlarına her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bu nedenlerle eğitim sistemimizde ivedilikle değerler eğitimi çalışmaları yapılması gerekmektedir. Gelişmiş ülkeler değerler eğitimine büyük önem vermektedir. Türkiye’de azalmakta olan ve her geçen gün yozlaşan kişisel ve toplumsal değerlerin tekrar gelişmesi amacıyla Medinetüzzehra tavsiyesinden ilham alarak değerler eğitimi programını hızla planlamalıdır” dedi.

Eylem planı için altyapı oluşturmak adına ailelerin değerler eğitimi açısından yeterli bilince sahip olmasının sağlanması gerektiğine işaret eden Avcı, “Bunun yanı sıra değerlerimizi ve kültürümüzü çocuk ve gençlerimize sevdirecek film, tiyatro, çizgi film, animasyon, oyuncak ve oyun gibi basılı ve görsel yayın ve materyalleri hazırlanmalıdır. Ayrıca Türkçe ve sosyal bilgiler derslerinde kültür ve değerler eğitimine daha fonksiyonel ve pratik uygulamalarla yer verilmelidir. Cinsellik, şiddet, magazin içeren televizyon programlarındaki olumsuzluklara karşı RTÜK daha hassas davranmalıdır. Ayrıca iletişim fakültelerinin ders programlarına değerlerle ilgili bir ders ya da program eklenmelidir. Öte yandan okullarda yapılan tüm kutlama, tören ve sosyal etkinlikleri değerler eğitiminde bir fırsat olarak değerlendirilmeli, öğrencilerle birlikte anne babalarının da katılımını sağlayacak özendiriciliğe sahip kılınmalıdır. Okullardaki rehber öğretmenlere hizmet içi kurslarla etik ve değerler eğitimi konusunda formasyon verilmelidir. Okullarda akademik başarıya odaklanma, sınavlarda başarılı olma öne çıktığından etik eğitim ve değerler eğitimi işlevselliği göz ardı edilmektedir. Öte yandan değerlerimiz, kültürümüz ve tarihimiz ezberci metotla öğrenciye aktarıldığında, davranışlar haline dönüşmemektedir. Öğretmen yetiştiren fakültelerde değer eğitimine ilişkin özel bir ders bulunmalıdır. Mesleğe yeni giren öğretmenlere adaylık eğitimi sürecinde değerler eğitimiyle ilgili program hazırlanmalıdır. İlköğretim ve ortaöğretim kurumları disiplin yöneltmeliği değiştirilerek, öğrenci davranışlarını değerlendirecek bir ‘Onur Kurulu’ oluşturulmalıdır” dedi.

Değer eğitiminin demokratik bir toplumun başarısı için temel gerekliliği olduğunu belirten Avcı, şunları kaydetti: “Demokrasiyi içselleştiren ve ahlaki boyutuyla hemfikir olan insanlar, diğerlerinin haklarına saygı, kanunlara uyma, kamu yaşamına gönüllü katılım ve toplumun iyiliğiyle ilgilenirler. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK bünyesinde ‘Etik Eğitim ve Değerler Eğitimi Strateji Geliştirme Merkezi’ adlı bir birim kurulmalıdır. Eğitim sistemimizin öğrencilerin, toplumun duygu, inanç, öncelik ve değerlerinin farkında olmasını, güçlü ve zayıf yönlerini bilmesini ve yaşam onuruna sahip olmasını ve karar almasını ve kararını uygulamasını ve ‘yaşam becerileri eğitimi’ olarak gelişmesini sağlama vizyonu olmalıdır. Eğitim sistemimiz, öğrencilerimizin hayat boyu kendisine rehberlik edecek bilgi, beceri ve duyguları öğrenmesini sağlama sorumluluğu vardır. MEB ve YÖK eğitimin tüm aşamalarında eğitimcilerin rollerini çok iyi tanımlayıp, bu konuda örnek ve rol modeli olmaları gerçekleştirme ve değerlerimizi sınıfta ve okulda çeşitli etkinlikler aracılığıyla aktarılır ve öğrenilir hale getirme zorunluluğu vardır. Bu temel değerler, okul kültürüne yansıtılmalıdır.”
Kaynak: İHA