Tarihçi ve Yazar Uğurluel Açıklaması
Tarihçi ve yazar Talha Uğurluel, Muhteşem Yüzyıl dizisiyle ilgili olarak, ''Tarih dizileri, tarih filmleri kesinlikle olmalı. Dizide tarihi şahsiyetlerin birebir isimleri kullanılıyor. Fakat bütün bunlar yapılırken, o şahsiyetlerin hayatlarındaki detaylara bağlı kalınmıyor'' dedi.
Uğurluel, ''Kanuni Sultan Süleyman, Topkapı ve Harem'' konulu konferansa katılmak için geldiği İnegöl'de, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir diziyle ilgili yaptığı eleştirisini değerlendirdi.
''Tarih dizileri, tarih filmleri kesinlikle olmalı'' diyen Uğurluel, ''Fakat o dizideki problem şu. Tarihi şahsiyetlerin birebir isimleri kullanılıyor. Belli bir kronoloji, tarihi gerçeklere uygun kronoloji izleniyor. Fakat bütün bunlar yapılırken, o şahsiyetlerin hayatlarındaki detaylara bağlı kalınmıyor. Bu da insanların kafasında soru işareti bırakıyor'' diye konuştu.
Uğurluel, isimler değiştirilip pek çok Osmanlı dizisinin çekilebileceğini ancak gerçek şahsiyetler ile gerçek tarih dizisi içerisinde yanlış olayları sergilemenin tarih şuurunu zedelediğini bildirdi.
Kanuni Sultan Süleyman'ın bilinen iki eşinin olduğuna işaret eden Uğurluel, şöyle konuştu:
''Sultan Süleyman'ın uzun saltanatlığı var. Bizim bildiğimiz iki tane hanımı var. Gülfem Hatun net var mı yok mu- O da belli değil. Varsa üç hanımı bulunuyor. Hürrem Sultan bunlardan biri ve devşirme kız çocuğu. Saraya çok küçük yaşta alındığını tahmin ediyoruz. Hürrem Sultan da bir Osmanlı kadını. Hayırsever, sadece kendi çocuğunun değil toplumun annesi. Bunu nereden biliyoruz. Ortaya koyduğu eserlerden biliyoruz. Mesela Mekke'de, Rodos Adası'nda, Kudüs'te Haseki Külliyesi yaptırmış.''
Uğurluel, yıllarca haremin sadece ''padişahın keyfine has, kadınlarla dolu yer'' olarak anlatıldığını, bunun aslının olmadığını, haremin ''mahrem olan yer'' anlamına geldiğini ve buranın kız yurdu, kız okulu konumu bulunduğunu söyledi.
Dizilerin yayından kaldırılmasından yana olmadığını belirten Uğurluel, şöyle dedi:
''Tarihimizin doğru algılanmasından yanayım. Ortadoğu'yu ve Balkanları çok yoğun gezen biriyim. Bugün bu dizi Ortadoğu'da Arap dünyasında gösteriliyor. Oradaki insanlar Abdülhamit Han'ı, Kanuni'yi çok sever. Türkiye'deki insanımız bile o diziye bakıp kanıyorsa, 'böyleymiş yazık' diyorsa, oradaki Arap dünyası neler der kim bilir- O zaman biz oralardaki kredilerimizi tüketiyoruz. Hem kendi çocuklarımızın tarih şuuru noktasında dayanak arayıcı atalarını kirletiyoruz hem de bizi o zatların şahsında sevecek olan toplumları ve milletlerin beyinlerini bulandırıyoruz. Bence dizi kalkmasın, diziye güzel yatırım yapmışlar. Kıyafetlerini her ne kadar beğenmesem de kıyafetlerin kalitesinden ödün verilmemiş. Bunu takdir ediyorum. Dizi gerçekleri anlatırsa mutlu oluruz. Dizinin danışmanlığını yapan tarihçiler bile el çektiler geçtiğimiz aylarda, rahatsız oldular. 'Bizi dinlemiyorlar' dediler. Çekim sırasında senaryosu yazılan bir dizi topluma ne kadar fayda sağlayacak.''
Muhabir: Şaban Kılıçcı / Mehmet Bayer
Yayıncı: Zafer Akpınar
Kaynak: AA
''Tarih dizileri, tarih filmleri kesinlikle olmalı'' diyen Uğurluel, ''Fakat o dizideki problem şu. Tarihi şahsiyetlerin birebir isimleri kullanılıyor. Belli bir kronoloji, tarihi gerçeklere uygun kronoloji izleniyor. Fakat bütün bunlar yapılırken, o şahsiyetlerin hayatlarındaki detaylara bağlı kalınmıyor. Bu da insanların kafasında soru işareti bırakıyor'' diye konuştu.
Uğurluel, isimler değiştirilip pek çok Osmanlı dizisinin çekilebileceğini ancak gerçek şahsiyetler ile gerçek tarih dizisi içerisinde yanlış olayları sergilemenin tarih şuurunu zedelediğini bildirdi.
Kanuni Sultan Süleyman'ın bilinen iki eşinin olduğuna işaret eden Uğurluel, şöyle konuştu:
''Sultan Süleyman'ın uzun saltanatlığı var. Bizim bildiğimiz iki tane hanımı var. Gülfem Hatun net var mı yok mu- O da belli değil. Varsa üç hanımı bulunuyor. Hürrem Sultan bunlardan biri ve devşirme kız çocuğu. Saraya çok küçük yaşta alındığını tahmin ediyoruz. Hürrem Sultan da bir Osmanlı kadını. Hayırsever, sadece kendi çocuğunun değil toplumun annesi. Bunu nereden biliyoruz. Ortaya koyduğu eserlerden biliyoruz. Mesela Mekke'de, Rodos Adası'nda, Kudüs'te Haseki Külliyesi yaptırmış.''
Uğurluel, yıllarca haremin sadece ''padişahın keyfine has, kadınlarla dolu yer'' olarak anlatıldığını, bunun aslının olmadığını, haremin ''mahrem olan yer'' anlamına geldiğini ve buranın kız yurdu, kız okulu konumu bulunduğunu söyledi.
Dizilerin yayından kaldırılmasından yana olmadığını belirten Uğurluel, şöyle dedi:
''Tarihimizin doğru algılanmasından yanayım. Ortadoğu'yu ve Balkanları çok yoğun gezen biriyim. Bugün bu dizi Ortadoğu'da Arap dünyasında gösteriliyor. Oradaki insanlar Abdülhamit Han'ı, Kanuni'yi çok sever. Türkiye'deki insanımız bile o diziye bakıp kanıyorsa, 'böyleymiş yazık' diyorsa, oradaki Arap dünyası neler der kim bilir- O zaman biz oralardaki kredilerimizi tüketiyoruz. Hem kendi çocuklarımızın tarih şuuru noktasında dayanak arayıcı atalarını kirletiyoruz hem de bizi o zatların şahsında sevecek olan toplumları ve milletlerin beyinlerini bulandırıyoruz. Bence dizi kalkmasın, diziye güzel yatırım yapmışlar. Kıyafetlerini her ne kadar beğenmesem de kıyafetlerin kalitesinden ödün verilmemiş. Bunu takdir ediyorum. Dizi gerçekleri anlatırsa mutlu oluruz. Dizinin danışmanlığını yapan tarihçiler bile el çektiler geçtiğimiz aylarda, rahatsız oldular. 'Bizi dinlemiyorlar' dediler. Çekim sırasında senaryosu yazılan bir dizi topluma ne kadar fayda sağlayacak.''
Muhabir: Şaban Kılıçcı / Mehmet Bayer
Yayıncı: Zafer Akpınar