Şili Cumhurbaşkanı'ndan Atatürk'e övgü üstüne övgü

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Şili Cumhurbaşkanı Sebastian Pinera onuruna akşam yemeği verdi.

Şili Cumhurbaşkanı'ndan Atatürk'e övgü üstüne övgü
Çankaya Köşkü'ndeki yemek öncesinde Gül ve Pinera, konukları Büyük Resepsiyon Salonu'nun girişinde karşıladı.

Pinera'yı Türkiye'de ağırlamaktan kıvanç duyduğunu belirterek yemekteki konuşmasına başlayan Gül, Türkiye ile Şili arasındaki bağların köklü bir geçmişe sahip olduğunu söyledi.

2013'ün, 26 Ocak 1913 tarihli ''Konsolosluk İlişkileri Sözleşmesi''nin 100. yılı olacağına işaret eden Gül, ''Bu belge, halklarımız arasındaki mesafe tanımayan dostane ilişkilerin temeli niteliğindedir'' diye konuştu. 1926 yılında imzalanan ''Dostluk ve İşbirliği Anlaşması'' ile Şili'nin Türkiye Cumhuriyeti'ni Latin Amerika'da tanıyan ilk ülke olduğunu anımsatan Gül, bunun da ilişkilere ayrı bir tarihi anlam kazandırdığını kaydetti.

POTANSİYEL LAYIKIYLA DEĞERLENDİRİLECEK

Küreselleşen dünyada, siyasi ve ekonomik ağırlık noktalarının kuzeyden güneye, batıdan doğuya doğru kaydığına dikkati çeken Gül, Güney Amerika'nın, dünya ekonomisinin en önemli lokomotiflerinden biri haline geldiğini belirtti. Şili ekonomisinin güçlü yapısının, 2010 yılında OECD'ye üye olunmasıyla tescil edildiğini söyleyen Gül, sözlerine şöyle devam etti:

''Yıllar içindeki ekonomik gelişimleri benzerlik taşıyan Türkiye ve Şili, bugün bölgelerinde işleyen birer piyasa ekonomisi olarak örnek gösterilmektedir. Bu anlamda ülkelerimizi, birbirinin Latin Amerika, Karayipler, Ortadoğu ve Asya pazarlarına açılan kapıları olarak görüyoruz.

Keza Şili'nin, Türkiye'nin Latin Amerika ve Karayipler bölgesinde Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzaladığı tek ülke olması da tesadüf değildir. Bu anlaşmanın sağladığı olumlu ortamda, başta ekonomi ve ticaret olmak üzere, her alanda mevcut potansiyeli önümüzdeki yıllarda layıkıyla değerlendireceğimize gönülden inanıyorum. Yarın İstanbul'da iş çevrelerimizle yapacağınız temaslar, ekonomik ve ticari ilişkilerimize şüphesiz yeni bir ivme kazandıracaktır.''

İki ülke halkının Latin Amerika ve Akdeniz'in sıcaklığına sahip olduğunu, Santiago'da geçen ay düzenlenen Türk Filmleri Haftası ile daha yakından tanışma fırsatı elde edildiğini ifade eden Gül, Şili'nin de Türkiye'de benzer etkinlikler gerçekleştirmesinin memnuniyetle karşılanacağını belirtti.

''Türkiye, hem Latin Amerika'da hem dünyada Şili gibi bir ortağa sahip olmanın kıymetini gayet iyi bilmektedir. Ziyaretiniz, halklarımız arasındaki tarihi bağlardan beslenen dostluk ruhunu daha da güçlendirecek, işbirliğimizde yeni ufuklar açacaktır'' diye konuşan Gül, konuşmasını iki ülke ilişkilerinin parlak geleceğine kadeh kaldırarak bitirdi.
KÖPRÜ VE BULUŞMA NOKTASI TÜRKİYE

Şili Cumhurbaşkanı Pinera da yemekteki konuşmasında, Türkiye'yi ziyaret eden ikinci cumhurbaşkanı olmaktan şeref duyduğunu belirterek, ''Asırlara dayanan tarihi ve ayrıcalıklı stratejik, coğrafi konumu göz önünde bulundurulduğunda Türkiye, geçmiş ve gelecek, Avrupa ve Asya, Doğu ve Batı, Hristiyanlar ve Müslümanlar arasında hakiki bir köprü, buluşma ve birleşme noktası oldu, oluyor ve olacaktır'' dedi.

Pinera, Türkiye'nin ekonomik dinamizmi, dinler arası diyaloğu ve hoşgörüsü, kurumsal ve politik dengesi, mutfağı, sanatı, örf ve adetleri ile insanının asaletiyle tüm dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

''Türkiye'nin kurucu babası'' olarak nitelediği Atatürk'ün modern Türkiye'nin oluşmasını sağlayan, cesur ve ileriyi gören hakiki bir devlet adamı olduğunu kaydeden Pinera, Şili'nin başkenti Santiago'daki bir meydana Atatürk'ün adının verildiğini dile getirdi.

Dil, kültür ve din farklılıklarının yanı sıra aradaki 13 bin kilometreye rağmen Şili ile Türkiye'yi birleştiren bağları sıralayan Pinera, siyasi ve ekonomik ilişkilerin yanında iki ülkenin de dünya edebiyatı alanında ''meşhur evlatlar'' yetiştirdiğini söyledi. Orhan Pamuk ve Pablo Neruda ile Gabriela Mistral'ı örnek gösteren Pinera, Neruda ile Nazım Hikmet arasındaki yakın dostluğu anımsattı.

TOPRAK AYAKLARIMIZ ALTINDA OYNADIĞINDA..

Türkiye'nin Van Depremi'nde ve Şili'nin 27 Şubat 2010'daki 8,8 büyüklüğündeki depremde yaşadıklarını hatırlatan Pinera, ''Kuşkusuz çok az ulus bizim gibi, toprak ayaklarımızın altında oynadığında veya deniz sahillerimize vurduğunda, göz yaşlarımızı silip, ayağa kalkıp tekrar yürümeye başlamanın ne demek olduğunu bilir'' dedi.

YAŞASIN TÜRKİYE, YAŞASIN ŞİLİ

''Kuşkusuz Türkiye ve Şili'nin en önemli ortak yanı geleceğe dönük meydan okumasıdır'' ifadesini kullanan Pinera, küresel ekonomik durumdan yola çıkarak iki ülkenin de büyürken karşılaşabileceği zorluklara değindi. Pinera, ''Küreselleşmiş dünyada, tutuculuk çağrısı yapan seslere kulaklarımızı kapatıp, bölgesel ve küresel uyum ve açılım süreçlerimizde kararlı bir şekilde ilerlememiz gerekmektedir'' değerlendirmesinde bulundu.

Pinera, konuşmasını Türkçe ''Yaşasın Şili, yaşasın Türkiye'' diye kadeh kaldırarak tamamladı.

Yemeğe, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun yanı sıra milletvekilleri, iş adamları ve bürokratların aralarında bulunduğu davetliler katıldı.

TELLO'DAN LİDERLERE ES-ES FORMASI

Yemeğin konukları arasında Eskişehirspor'un Şilili futbolcusu Rodrigo Alvaro Tello da yer aldı. Alınan bilgiye göre Tello, yemeğin ardından sırtlarında ''A. Gül'' ve ''S. Pinera'' yazılı 26 numaralı Eskişehir spor formalarını cumhurbaşkanlarına hediye etti. Pinera'nın ''Tello benim takımıma her zaman gol atardı'' sözleri üzerine Cumhurbaşkanı Gül de 1-1 biten Eskişehirspor-Fenerbahçe maçını televizyondan izlediğini belirtti. Tello da Gül'ün bu sözlerine ''Ben de bir gol kaçırdım'' karşılığını verdi.
Kaynak: AA