Adli Tıp Kurumu Başkanı İnce’nin Sadece Devlet Medyasına Açıklama Yapmasına Tepki
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın otopsi raporu ile ilgili Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce’nin sadece devlet medyasına açıklama yapmasına tepki gösterdi.
Yeniçeri, birçok iddianın ortaya atılarak cevap vermemenin dürüstlük olmadığını söyledi.
Ölümü şüpheli bulunarak mezarı açılan 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın zehirlendiğine ilişkin bulguların bulunduğuna dair haberler üzerine sadece devlet medyasına açıklama Adli Tıp Kurum Başkanı Haluk İnce’ye tepkiler geldi. Açıklamalarını devletin medyası aracılığıyla yaparak, aldığı kararla diğer medya kuruluşlarının bilgilenmesini engelleyen İnce’ye, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüne ilişkin geniş bir kaygının ve endişenin bulunduğunu söyledi.
“BİRÇOK İDDİAYI ORTAYA ATIP CEVAP VERMEMEK DÜRÜSTLÜK DEĞİLDİR” “Özal, öldü mü? öldürüldü mü?” diye soran Özcan, “Bir çok iddiayı, bir çok ithamı ortaya atıp ondan sonra kamuoyunun beklentilerine açık net anlaşılır biçimde cevap vermemek her şeyden önce dürüstlük değildir. Şeffaflığa hizmet etmez kamuoyu vicdanını da karartır” diye konuştu.
İnce’nin sergilediği tavrın yanlış bir tavır olduğunu kaydeden Özcan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir şey mi? kaçırılıyor. Bir şeyin duyurulması mı istenmiyor gibi kaygıların ve düşüncelerin ortaya çıkmasına sebebiyet verir. Bu çok yanlış tavırdır. Madem mezarının açılması, mezarından çıkarılması ve onca itiraza maruz kalması söz konusu olmuş. Bunu kamuoyu biliyor. Bunun cevabını da kamuoyunun bilmesi gerekiyor. Onun için süratle kamuoyuna açıklanması gerekir. Herkesin vicdanı bu konuda rahatlatılması gerekiyor. Birileri iftiramı ediyor, birileri acitemi ediyor, birileri abartıyor mu?, birileri Türk kamuoyunu çok sistematik bir biçimde biryerlere doğrumu çekmeye çalışıyor, kamuoyu oyunun bunları bilmeye ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı nasıl ölmüştür. Demek ki, ciddi bir belirti bulmuşlarki mezar açılmış. Mezar açıldığına göre, mezarın açıldığını herkes bildiğine göre hangi sonucu varıldığına göre herkesin bilme hakkı ve hukuku var. Bilgiyi böyle damla damla kısım vermek kamu oyunda yeniden bir kaygının ve endişenin yanlış yorumlamalara sebep olacak durumların ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Buda çok yanlıştır.” Diğer medya kuruluşlarının çağırılmamasını da değerlendiren Yeniçeri, konun Adalet Bakanı’nın tutumuyla ilgili olduğunu söyledi.
Türkiye’de iktidarın kendi yörüngesinde görünen yada görünmeyen vasıtalarla haberleri kendi kontrolünde tuttuğunu ileri süren Yeniçeri, “Bilginin kontrolde tutulması demek, ülkenin kontrolünü sağlamak demektir. Ama aşırı bir gidiş var. Totaliter sistemler bilgiyi kontrol edebilir. Onun için herkese açılması gerekir. Kendi yandaşlarına, kendilerinin iyi ilişkileri kurdukları insanlara açıp diğerlerine açmamak oda bilginin değerlendirilmesinde sorunlar ortaya çıkartacaktır. Yanlıştır ve demokratik kuruluşlarda böyle bir şeyin olmaması gerekir. AK Parti’nin kongresinde bile beğenmedikleri insanları içeriye almaya biliyorlar. Türkiye böyle garip ve kabul edilmemesi gereken bir durum var” diye konuştu
Kaynak: İHA
Ölümü şüpheli bulunarak mezarı açılan 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın zehirlendiğine ilişkin bulguların bulunduğuna dair haberler üzerine sadece devlet medyasına açıklama Adli Tıp Kurum Başkanı Haluk İnce’ye tepkiler geldi. Açıklamalarını devletin medyası aracılığıyla yaparak, aldığı kararla diğer medya kuruluşlarının bilgilenmesini engelleyen İnce’ye, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüne ilişkin geniş bir kaygının ve endişenin bulunduğunu söyledi.
“BİRÇOK İDDİAYI ORTAYA ATIP CEVAP VERMEMEK DÜRÜSTLÜK DEĞİLDİR” “Özal, öldü mü? öldürüldü mü?” diye soran Özcan, “Bir çok iddiayı, bir çok ithamı ortaya atıp ondan sonra kamuoyunun beklentilerine açık net anlaşılır biçimde cevap vermemek her şeyden önce dürüstlük değildir. Şeffaflığa hizmet etmez kamuoyu vicdanını da karartır” diye konuştu.
İnce’nin sergilediği tavrın yanlış bir tavır olduğunu kaydeden Özcan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir şey mi? kaçırılıyor. Bir şeyin duyurulması mı istenmiyor gibi kaygıların ve düşüncelerin ortaya çıkmasına sebebiyet verir. Bu çok yanlış tavırdır. Madem mezarının açılması, mezarından çıkarılması ve onca itiraza maruz kalması söz konusu olmuş. Bunu kamuoyu biliyor. Bunun cevabını da kamuoyunun bilmesi gerekiyor. Onun için süratle kamuoyuna açıklanması gerekir. Herkesin vicdanı bu konuda rahatlatılması gerekiyor. Birileri iftiramı ediyor, birileri acitemi ediyor, birileri abartıyor mu?, birileri Türk kamuoyunu çok sistematik bir biçimde biryerlere doğrumu çekmeye çalışıyor, kamuoyu oyunun bunları bilmeye ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı nasıl ölmüştür. Demek ki, ciddi bir belirti bulmuşlarki mezar açılmış. Mezar açıldığına göre, mezarın açıldığını herkes bildiğine göre hangi sonucu varıldığına göre herkesin bilme hakkı ve hukuku var. Bilgiyi böyle damla damla kısım vermek kamu oyunda yeniden bir kaygının ve endişenin yanlış yorumlamalara sebep olacak durumların ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Buda çok yanlıştır.” Diğer medya kuruluşlarının çağırılmamasını da değerlendiren Yeniçeri, konun Adalet Bakanı’nın tutumuyla ilgili olduğunu söyledi.
Türkiye’de iktidarın kendi yörüngesinde görünen yada görünmeyen vasıtalarla haberleri kendi kontrolünde tuttuğunu ileri süren Yeniçeri, “Bilginin kontrolde tutulması demek, ülkenin kontrolünü sağlamak demektir. Ama aşırı bir gidiş var. Totaliter sistemler bilgiyi kontrol edebilir. Onun için herkese açılması gerekir. Kendi yandaşlarına, kendilerinin iyi ilişkileri kurdukları insanlara açıp diğerlerine açmamak oda bilginin değerlendirilmesinde sorunlar ortaya çıkartacaktır. Yanlıştır ve demokratik kuruluşlarda böyle bir şeyin olmaması gerekir. AK Parti’nin kongresinde bile beğenmedikleri insanları içeriye almaya biliyorlar. Türkiye böyle garip ve kabul edilmemesi gereken bir durum var” diye konuştu