Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Yasa Tasarısı'nın 1. Bölümü Üzerindeki Görüşmeler Tamamlandı
TBMM Genel Kurulu'nda, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Yasa Tasarısı'nın 1. Bölümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Genel Kurul'da, grup önerilerinin görüşülmesinin ardından, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Yasa Tasarısı'na geçildi.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, ''temel kanun''olarak görüşülen tasarının 1. bölümü üzerinde yaptığı konuşmada, tasarının eksiklikleri ve içerikle ilgili sıkıntılar olduğunu savunarak, bunların giderilmesini istedi. Tasarının eksikliklerini gidermek amacıyla önergeler hazırladıklarını anlatan Günal, alınacak yanlış kararın dar gelirli vatandaşlara vergi adaletsizliği olarak yansıyacağını söyledi.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu da bölüm üzerinde yaptığı konuşmada, uygulamada ortaya çıkan sorunlar nedeniyle yeni düzenleme yapılması gereğine işaret ederek, ''Anayasa'ya göre vergiler kanunla konur, kanunla kaldırılır. Mevzuatımız, Bakanlar Kurulu'na oranlar konusunda yetki tanımıştır. Tasarıyla, Bakanlar Kurulu'na verilen bu yetki BDDK'ya verilmiş. Bunu anlatmaya çalıştık ama söz dinletemedik'' dedi.
-''78 şirketin aktif büyüklüğü 16,3 milyar lira...''-
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bölüm üzerinde milletvekillerin sorularını yanıtlarken, tasarının bankacılık dışındaki finans sektörünü kapsadığını, tüm mevzuatı yeniden ele aldığını belirtti.
Tasarıyla finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerin yasal altyapısının ABD standartları ve Türkiye'nin bugünkü ihtiyaçlarına uygun hale getirildiğini kaydeden Babacan, BDDK'nın bu kuruluşlar üzerindeki yetkisinin açık şekilde tanımlandığını kaydetti.
Bu kuruluşların ağırlıklı olarak KOBİ'lere hizmet verdiğine işaret eden Babacan, ''KOBİ'lerin finansmanı açısından bu kuruluşların sağlıklı şekilde çalışmasını önemsiyoruz. Bankalardan yararlanamayan kuruluşlarımızın alternatif finansman kaynağı olarak bunlarla çalışması önemli. Kuşkusuz her türlü mağduriyeti önleyecek düzenleme ve denetleme yapmakta önümüzdeki dönemde BDDK'ya önemli görev düşecek. BDDK'nın bu kuruluşları çok yakından izlemesi gerekiyor. Bu kuruluşların hem mali bünyelerini sağlam tutmamız hem de müşterileriyle ilişkilerde haksızlık ve hukuk dışı muameleye izin verilmemesi gerekiyor'' diye konuştu.
Babacan, 78 faktoring şirketi bulunduğunu, bunların aktiflerinin toplamının 16,3 milyar lira olduğunu ifade ederek, yabancı ortaklı şirket sayısının da 4 olduğunu bildirdi. Bu şirketlerin uygulamalarında mutlaka piyasa teamüllerine uygun hareket etmesi gerektiğine dikkati çeken Babacan, ''Faktoring şirketleriyle alakalı dönem dönem ciddi şikayetler bize de ulaştı. 2008 yılında tüm faktoring şirketlerine yeniden lisanslama süreci başladı ve 30'a yakın şirketin lisansı iptal edildi. Sektör de kendisine çeki düzen vermek için etik kurallar silsilesi hazırladı'' dedi.
-''Sermayelerinin de büyümesi lazım''-
Yabancı ortaklığı olan bankalar, finansman, faktoring veya leasing şirketlerinin karlarını ne kadarını dağıtabilecekleri, ne kadarını transfer edebileceklerinin BDDK'nın düzenlemesine tabi olduğunu belirten Babacan, şöyle konuştu:
''Türkiye'de faaliyet gösteren bankaların sermayelerini güçlü tutmak istediğimiz için kar dağıtımına çok sık sınırlı izin veriliyor. Hele hele dışarıya transferine bildiğim kadarıyla hemen hemen hiç izin verilmiyor. 'Madem Türkiye'de işiniz iyi, burada kredi hacminiz iyi, karınızı sermayenize ekleyin' deniyor. Tabii istisnalar olabiliyor kar dağıtımında. Kredi hacmimiz, bankacılık hacmimiz büyüyor, buna paralel olarak sermayelerinin de büyümesi lazım. Bu dönemde sermaye arttırmak finans sektörü için çok kolay olmadığından karın önemli kısmını içeride bırakarak sermayelerini güçlendiriyor.''
Babacan, narenciye ile ilgili DFİF kararının çıkmak üzere olduğunu belirterek, ''Bakan arkadaşlarımızla bunun kararını aldık. Bakanların imzasının tamamlanmasını müteakip ödemeleri yapıyoruz'' dedi.
-''Lisans iptaline kadar yetki verildi''-
Sahtecilikle ilgili vatandaşların uğradığı zararlar rapora bağlandığında BDDK'nın gerekli adımları atabileceğini belirten Babacan, şunları kaydetti:
''Tefecilik yaptıkları tespit edilenler hakkında suç duyurusunda bulunuluyor. Verilen lisansı iptale kadar BDDK'ya yetki verilmiş durumda. Bu kuruluşlarımızı bir yandan destekleyeceğiz, daha çok KOBİ'ye destek vermesini sağlayacağız ama öte yandan da kötü niyetli yaklaşımlar için de çok yakından gözlenmesi gerekiyor. İşlerini iyi yapmaları ve çok iş yapmalarına destek vermemiz ama yakın bir denetlemeyle bunu yürütmemiz gerekiyor. Bugüne kadar işlerin iyi olduğu dönemlerde sınırlayıcı tedbirleri aldık, ama ekonominin yavaşladığı dönemlerde düzenlemelerimizi gevşetme yönünde davrandık. Türkiye'nin çok hızlı büyüdüğü dönemlerde daha sınırlayıcı, kontrol artırıcı tedbirleri getirdik. Bugün AB maalesef tam tersini yapıyor ve bu da krizin derinleşmesini getiriyor. Zamanlama, dozajı ve makro ekonomik politika çerçevesinde uygun düzenleme önemli. Düzenleme yürürlüğe girdiğinde finans kuruluşların daha sağlam, güncel ve güvenlik çerçevesine ulaşmış olacağız.''
Başkanvekili Mehmet Sağlam, 1. bölüm üzerindeki görüşmeler tamamlandıktan sonra birleşime ara verdi. Sağlam, aradan sonra Komisyon'un yerine oturmaması nedeniyle birleşimi 20 Kasım Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.
Kaynak: AA
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, ''temel kanun''olarak görüşülen tasarının 1. bölümü üzerinde yaptığı konuşmada, tasarının eksiklikleri ve içerikle ilgili sıkıntılar olduğunu savunarak, bunların giderilmesini istedi. Tasarının eksikliklerini gidermek amacıyla önergeler hazırladıklarını anlatan Günal, alınacak yanlış kararın dar gelirli vatandaşlara vergi adaletsizliği olarak yansıyacağını söyledi.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu da bölüm üzerinde yaptığı konuşmada, uygulamada ortaya çıkan sorunlar nedeniyle yeni düzenleme yapılması gereğine işaret ederek, ''Anayasa'ya göre vergiler kanunla konur, kanunla kaldırılır. Mevzuatımız, Bakanlar Kurulu'na oranlar konusunda yetki tanımıştır. Tasarıyla, Bakanlar Kurulu'na verilen bu yetki BDDK'ya verilmiş. Bunu anlatmaya çalıştık ama söz dinletemedik'' dedi.
-''78 şirketin aktif büyüklüğü 16,3 milyar lira...''-
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bölüm üzerinde milletvekillerin sorularını yanıtlarken, tasarının bankacılık dışındaki finans sektörünü kapsadığını, tüm mevzuatı yeniden ele aldığını belirtti.
Tasarıyla finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerin yasal altyapısının ABD standartları ve Türkiye'nin bugünkü ihtiyaçlarına uygun hale getirildiğini kaydeden Babacan, BDDK'nın bu kuruluşlar üzerindeki yetkisinin açık şekilde tanımlandığını kaydetti.
Bu kuruluşların ağırlıklı olarak KOBİ'lere hizmet verdiğine işaret eden Babacan, ''KOBİ'lerin finansmanı açısından bu kuruluşların sağlıklı şekilde çalışmasını önemsiyoruz. Bankalardan yararlanamayan kuruluşlarımızın alternatif finansman kaynağı olarak bunlarla çalışması önemli. Kuşkusuz her türlü mağduriyeti önleyecek düzenleme ve denetleme yapmakta önümüzdeki dönemde BDDK'ya önemli görev düşecek. BDDK'nın bu kuruluşları çok yakından izlemesi gerekiyor. Bu kuruluşların hem mali bünyelerini sağlam tutmamız hem de müşterileriyle ilişkilerde haksızlık ve hukuk dışı muameleye izin verilmemesi gerekiyor'' diye konuştu.
Babacan, 78 faktoring şirketi bulunduğunu, bunların aktiflerinin toplamının 16,3 milyar lira olduğunu ifade ederek, yabancı ortaklı şirket sayısının da 4 olduğunu bildirdi. Bu şirketlerin uygulamalarında mutlaka piyasa teamüllerine uygun hareket etmesi gerektiğine dikkati çeken Babacan, ''Faktoring şirketleriyle alakalı dönem dönem ciddi şikayetler bize de ulaştı. 2008 yılında tüm faktoring şirketlerine yeniden lisanslama süreci başladı ve 30'a yakın şirketin lisansı iptal edildi. Sektör de kendisine çeki düzen vermek için etik kurallar silsilesi hazırladı'' dedi.
-''Sermayelerinin de büyümesi lazım''-
Yabancı ortaklığı olan bankalar, finansman, faktoring veya leasing şirketlerinin karlarını ne kadarını dağıtabilecekleri, ne kadarını transfer edebileceklerinin BDDK'nın düzenlemesine tabi olduğunu belirten Babacan, şöyle konuştu:
''Türkiye'de faaliyet gösteren bankaların sermayelerini güçlü tutmak istediğimiz için kar dağıtımına çok sık sınırlı izin veriliyor. Hele hele dışarıya transferine bildiğim kadarıyla hemen hemen hiç izin verilmiyor. 'Madem Türkiye'de işiniz iyi, burada kredi hacminiz iyi, karınızı sermayenize ekleyin' deniyor. Tabii istisnalar olabiliyor kar dağıtımında. Kredi hacmimiz, bankacılık hacmimiz büyüyor, buna paralel olarak sermayelerinin de büyümesi lazım. Bu dönemde sermaye arttırmak finans sektörü için çok kolay olmadığından karın önemli kısmını içeride bırakarak sermayelerini güçlendiriyor.''
Babacan, narenciye ile ilgili DFİF kararının çıkmak üzere olduğunu belirterek, ''Bakan arkadaşlarımızla bunun kararını aldık. Bakanların imzasının tamamlanmasını müteakip ödemeleri yapıyoruz'' dedi.
-''Lisans iptaline kadar yetki verildi''-
Sahtecilikle ilgili vatandaşların uğradığı zararlar rapora bağlandığında BDDK'nın gerekli adımları atabileceğini belirten Babacan, şunları kaydetti:
''Tefecilik yaptıkları tespit edilenler hakkında suç duyurusunda bulunuluyor. Verilen lisansı iptale kadar BDDK'ya yetki verilmiş durumda. Bu kuruluşlarımızı bir yandan destekleyeceğiz, daha çok KOBİ'ye destek vermesini sağlayacağız ama öte yandan da kötü niyetli yaklaşımlar için de çok yakından gözlenmesi gerekiyor. İşlerini iyi yapmaları ve çok iş yapmalarına destek vermemiz ama yakın bir denetlemeyle bunu yürütmemiz gerekiyor. Bugüne kadar işlerin iyi olduğu dönemlerde sınırlayıcı tedbirleri aldık, ama ekonominin yavaşladığı dönemlerde düzenlemelerimizi gevşetme yönünde davrandık. Türkiye'nin çok hızlı büyüdüğü dönemlerde daha sınırlayıcı, kontrol artırıcı tedbirleri getirdik. Bugün AB maalesef tam tersini yapıyor ve bu da krizin derinleşmesini getiriyor. Zamanlama, dozajı ve makro ekonomik politika çerçevesinde uygun düzenleme önemli. Düzenleme yürürlüğe girdiğinde finans kuruluşların daha sağlam, güncel ve güvenlik çerçevesine ulaşmış olacağız.''
Başkanvekili Mehmet Sağlam, 1. bölüm üzerindeki görüşmeler tamamlandıktan sonra birleşime ara verdi. Sağlam, aradan sonra Komisyon'un yerine oturmaması nedeniyle birleşimi 20 Kasım Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.