Petekkaya; “aydın’ın Jeotermal Kaynaklarını Önemsiyoruz”

Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Aydın Şube Başkanı Özcan Petakkaya, diğer enerji kaynaklarına göre daha ucuz ve çevre dostu olan jeotermalin yerli ve yenilenebilir bir kaynak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Petekkaya; “aydın’ın Jeotermal Kaynaklarını Önemsiyoruz”
Enerji sektörünün Türkiye ekonomisi içinde büyük gelecek vadeden, en çekici yatırım alanı olarak kabul edildiğini belirten TÜMSİAD Aydın Şube Başkanı Özcan Petekkaya, “Bu anlamda jeotermali öne çıkarmak gerektiği kanaatindeyiz. Türkiye jeotermal potansiyeli bakımından, Avrupa’da ilk, Dünya’da ise yedinci ülke konumundadır. Jeolojik konumu nedeniyle ülkemiz jeotermal sistemler açısından önemsenir bir potansiyele sahiptir. Ancak bu önemli yeraltı kaynağımızdan yeterince yararlandığımızı söyleyemiyoruz. Jeolojik yapıya bağlı olarak yerkabuğunun derinliklerindeki ısının oluşturduğu, çevresindeki sulara göre daha fazla miktarda erimiş madde ve gaz içerebilen, teknik yöntemlerle yeryüzüne çıkarılan su, buhar ve gazlar ile yer ısısından ve kızgın kuru kayalardan elde edilen su, buhar ve gazların oluşturduğu jeotermal kaynaklardan doğrudan veya dolaylı olarak elde edilen her türlü enerji jeotermal enerjiyi oluşturur. Jeotermal enerji dünyamızın sahip olduğu en temiz, güvenilir, doğru işletildiğinde ve kullanıldığında hiçbir zarar içermeyen yeşil bir enerji türüdür. Doğrudan dünyanın iç ısısına bağlı olan bu kaynaklar çok kolay bir şekilde ısı ve elektriğe dönüştürülebilmekte olup; İtalya’da 1904 yılından beri, Kaliforniya’da 48 yıldır jeotermal elektrik üretilmektedir. 1890’dan beri ABD ve 1934’den bu yana İzlanda’da merkezi ısıtma sistemi bulunmaktadır. Ayrıca, Paris’in banliyölerinde 85 bin konut Jeotermal enerji ile ısıtılmaktadır” diye konuştu.

Jeotermal enerji ve kazanımlarını hakkında da bilgiler veren Petekkaya, “Birinci olarak jeotermal enerji temiz, çevre dostu, yenilenebilir, tükenmeyen, yerli, dışa bağımlılığı olmayan ulusal kaynağımızdır. İkinci olarak; elektrik elde etme, ısıtma, soğutma, termal turizm, endüstride kullanım gibi çok amaçlı olarak kullanma imkanı olup topluma ve ekonomiye katkısı büyüktür. Üçüncü olarak diğer alternatif kaynaklara göre çok ucuzdur. Dördüncü husus olarak Yatırım ve işletme için yüksek ve özel teknoloji gerektirmez işletme maliyeti düşük olup yatırımlar kendilerini kısa sürede geri öder. Beşinci olarak Isıtmada soba kültüründen kalorifer ve merkezi ısıtma şekline geçişle kentsel yaşamda konfor, temiz hava, ucuzluk, sağlıklı yaşam sağlar. Altıncı olarak Enerji ihtiyacını yerinde karşılayarak bölgesel gelişimi destekler, yanma-patlama tehlikesi olmayan hazır enerjidir, üretimi ve tüketimi kolaydır, istenildiği an kullanılır. Diğer husus Araştırma Kuyuları Üretim ve bazen reenjeksiyon kuyularına dönüştürülebilir. Son olarak meteorolojik şartlardan etkilenmeyen bir enerji türüdür” şeklinde konuştu.

Aydın TÜMSİAD olarak Aydın’ın jeotermal potansiyeli ve jeotermal enerji kullanımına önem verdiklerinin altını çizen Petekkaya, şunları söyledi: “Düşük sıcaklıklı sahalar; başta sera, bina, zirai kullanımlar ve termal turizm olmak üzere yiyecek kurutulması, dericilikte ve soğutma tesisleri gibi endüstri sahalarıyla kimyasal madde üretiminde kullanılmaktadır. Orta sıcaklıklı sahalar; termal tesis ve ısıtma amacıyla kullanılmaktadır. Yüksek sıcaklıklı sahalar da; elektrik üretiminin yanı sıra reenjeksiyon koşullarına bağlı olarak entegre şekilde ısıtma uygulamalarında da kullanılabilmektedir. Çok yüksek sıcaklıklı sahalar ise, elektrik üretimi ve entegre kullanım amacıyla kullanılmaktadır. 1970’li yıllarda ortaya çıkan enerji sorununun dünya ölçeğindeki darboğazını düşündüğümüzde, mevcut yerli enerji hammadde kaynaklarımızdan en ekonomik ve verimli şekilde faydalanmamız kaçınılmaz görünmektedir. Bu kaynaklarımızdan ülkemizdeki mevcut konutların yüzde 10’nu yani yaklaşık 1 milyon konutu ısıtacak potansiyelimiz olduğunu, diğer enerji kaynaklarına göre daha ucuz ve çevre dostu temiz bir enerji olduğunu ve en önemlisi de yerli ve yenilenebilir bir kaynak olduğunu bilmek ve bu verimli durum üzerinden hareket etmek zorundayız”
Kaynak: İHA