Çelik-iş Sendikası’nda Bayramlaşama
HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül, yeni çıkan sendikalar yasası için, “Biz daha ileri demokrasilerde örgütlenme özgürlüğünün daha kolay olacağı bir yasa bekliyorduk” dedi.

Yetki konusunda Bakanlığa yeniden başvuru’nun kendisinden önce yapıldığını da anlatan Gül, “KARDEMİR işçisine, İskenderun işçisine ‘asla yalan konuşmayacağız’ diye söz verdik. Benden önceki yönetim mahkemeden olası böyle bir kararı tahmin ederek ileriki süreçte yetki başvurusu yapılmıştır. Yargıtay mahkemenin kararını onarsa bizim yetki başvurumuz devreye girecektir. Yetki başvurumuzdaki sayılar 3 bine yakın Çelik İş, 800’e yakın Türk Metal Sendikası’dır. Bakanlık, Çelik İş Sendikası’na iki yıl sonra yetki verecektir. Bundan sonraki süreçte bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Bu benden önce yapıldı doğru bir tespittir” diye konuştu.
Yeni çıkan Sendikalar ve Toplu Sözleşme Yasasını da değerlendiren Çelik - İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül, “Türk işçi hareketinin önünü açabilecek ve geleceğini belirleyecek bir yasa çıktı. İsteklerimiz ve beklentilerimizin gerisinde kaldığını söyleyebilirim. Bunu Çelik İş Sendikası olarak değil, işçi olarak, Türk işçi hareketinde emeği geçmiş sendikacı olarak değerlendiriyorum. Biz daha ileri demokrasilerde örgütlenme özgürlüğünün daha kolay olacağı bir yasa bekliyorduk. Türk işçi hareketi son 10 yıl gerilemiştir, bugün çok rakamlar karışıktır ama Türkiye’de 15 milyonun çalışanı olduğu, 900 bin sendikalı olduğu söyleniyor. Yüzde 4 sendikalık oranı var Türkiye’de, Türk çalışma yaşamında yüzde 6’sı, yüzde 94’ü çalışanların sendikasız. Bu yasanın çıkması da önemli, bu yasa çıkmasaydı, 500 bine aşkın Türkiye çalışanı toplu sözleşme imkanı bulunamıyordu. O nedenle önemsiyorum. İçinde kazanımları da var. Önümüzdeki aylarda vereceğimiz mücadelelerle sendikalar ve toplu sözleşme kanunu daha demokratik hale getirme konusunda bize iş düşüyor. Türkiye’de toplu sözleşme oranı yüzde 6 olmamalı. Daha fazla olmalı. Avrupa Birliği’ni hedefleyen Türkiye yüzde 6 örgütlülük oranıyla çok geride kalıyoruz. Yasanın bu yüzde 6’yı bir günde yüzde 30-40’lara çıkaracağını düşünmüyorum ama çıkması önemli bir adım. Bize düşen görev bu örgütlenme özgürlüğünü kısıtlanma maddelerini düzeltmek için mücadele edeceğiz” ifadesinde bulundu.
Ben çok demokrat bir insanım, kimsenin A ve B sendikası olmasına bakmam diyen Gül, “Karabük’teki sıkıntı bitmiş gibi görünüyor. Arkadaşlarımız artık onu atmışlar, küskünlükleri ve dargınlıkları bir yere koymuşlar, herkes önüne bakıyor. Mahkemenin kararı ne olursa olsun ikinci başvurumuzu olduğu için buna gerek olmadığını söyledim. Hukuki anlamda böyle bir şeye gerek yok. Yargıtay’ın vereceği karar konusunda benim yorum yapmam doğru olmaz, haddimizi aşar. Yargıtay yüce bir mahkemedir. Vereceği karar hepimiz saygılıyız. Yargı konusunda benden kimse yorum beklemesin. Ben sayılara göre yorum yaparım, Çelik İş Sendikası yetkilidir” diye söyledi.
KARDÖKMAK’ın konusunda ki soruya da Gül, şu cevabı verdi: “Bu konuda da yorum yapamam konu bir üst mahkemede. Böyle bir şey asla doğru olmaz, mahkemelere hakaret etmiş oluruz. Bu bir dedikodudur. Bu mahkemelerimize hakaret olur. Ben Yargıtay’ın bu konuda en doğru karar vereceğine inanıyorum. Bir mahkeme verdiği kararı 30 sayfayla anlatmaya çalışıyorsa bu çok farklı bir durum. Bir karar verilir gerekçesi üç sayfadır beş sayfadır, 16’şar sayfa onları anlatmaya çalışıyorsan, kararlarımızda kendimizde de bir kircilik var demektir. Biz oradaki tüm ayrıntıları yakalamış durumdayız. Bu süreci tekrar KARDEMİR çalışanına ve Karabük’e yaşatmak bizim amacımız olmamalı. Bu süreçten kimse mutlu olmamıştır. Karabük’te sıkıntılı süreç yaşanmıştır. Küskünlük ve dargınlık güzel şey değildir. Çelik İş Sendikası’nın genel başkanı olarak KARDEMİR ve Karabük özelinin çok iyi analiz ederek, dersimize çok iyi çalışarak bir daha bu tür süreçler yaşanmaması için dersler çıkardığımızı bundan sonra KARDEMİR de böyle bir sürecin yaşanmayacağını düşünüyorum” KARDEMİR’de çok değişen bir yapının olduğunu da anlatan Genel Başkan Gül, “KARDEMİR’de üç tane ücret skalası oluşmuş, bu yüzde 42’den hiç etkilenmeyen insan gurubu daha çok olmuş. Her süreçte KARDEMİR işçisini ortak yapacağız. Biz endüstriyel ilişkilerde ne gerekiyorsa onu yapacağız. Biz kendimizi matematiksel tablolarla kısıtlamayacağız, özgür olacağız. KARDEMİR işçinin kabul etmediği, KARDEMİR işçisinin onaylamadığı hiçbir sözleşmeye asla imza atmayacağız. Demokrasinin kuralı İskenderun’da ne ise burada da o olacak. KARDEMİR işçisi ‘sandık’ derse sandık olacak. Orada biraz benim ısrarım oldu. Ben sandıktaki rakamları göreceğimi söyledim, ben kendimi oylattığım işçiye. Kardemir işçisine de inanıyor ve güveniyorum. Kardemir işçisinin endüstriyel ilişkilerde çok yol alacağına inanıyorum. Her konuda şeffaf her konuda demokrat olacağız. Kendine güvenin insanlar demokrasiyi en fazla yaşatan kurumlardır. Biz KARDEMİR’de ileri bir demokrasi istiyoruz. Sendikanın bu işten büyüyeceğine inanıyoruz. Sendikamızın da başarılı olacağına inanıyoruz. Bizim tercihimiz Ahmet yerine Mehmet, Mehmet yerine Metin olmayacaktır. KARDEMİR işçisinin bu sürece katkı olacaktır. Ne kadar katsı olursa sendikanın da o kadar güçlü olacağına inanıyoruz. Bu süreçte göreceğiz, söylediğimiz hiçbir cümlenin arkasını farkla şeylerle asla süslemeyeceğiz. Sizlerinde bu konuda doğru eleştirilerini tenkit olarak görmeyeceğiz, Çelik İş Sendikası’nın önünü açan eleştiriler olarak göreceğiz. Hep birlikte KARDEMİR’i yükseltelim. Karabük önemli bir merkez, ne kadar seviyeli olursa, bunlara açığız. Bunları tartışırız. Bir seviye yakalandığında daha güzel olacağını düşünüyoruz” dedi.
Genel Başkan Cengiz Gül, basın açıklamasının ardından Sendika binası önünde toplanan KARDEMİR işçileri ile bayramlaştıktan sonra onlara hitaben bir konuşma yaptı. Konuşmanın ardından Kurban kesimiyle birlikte tören sona erdi .
