Başkan Kocaoğlu’ndan Bütünşehir Yorumu: Davul Bizde, Tokmak Başkasında Olmaz
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yerel yönetim kanununda yapılacak değişiklere ilişkin eleştirilerini dile getirdi.
Belediye başkanlarının yetkilerini azaltan, bununla birlikte sorumluluğunu arttıran bir çalışma yapıldığını söyleyen Kocaoğlu, “Davul belediye başkanının sırtında, tokmak başkasında, böyle bir yönetim olamaz.” dedi.
Alsancak Rotary Kulübü’nün evsahipliğinde İzmir’de faaliyet gösteren Rotary kulüplerinin katılımıyla düzenlenen toplantıya misafir olan Başkan Kocaoğlu, kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Kamuoyunda “Bütünşehir Kanunu” olarak bilinen Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na ilişkin görüşleri sorulan Kocaoğlu, kanunların ve uygulamaların zamanla değiştirilmesini doğal karşıladığını ancak beldelerin kapatılması gibi bir uygulamanın, sadece nüfus faktörüne bakılarak ele alınmasının doğru olmadığını söyledi.
Yeni Foça ve Birgi gibi tarihi ve turistik öneme sahip beldelerdeki belediyelerin kapatılmasının yanlış olacağını savunan Başkan Kocaoğlu, şunları kaydetti: “Bütün iktidarlar, ipi kendi elinde tutmak ister. Yerelleşiyoruz diye hep yerel yönetimlere görev verildi ama yetki verilmedi. Bu da yerelleşme zafiyeti getirdi. Devleti temsilen vali olur olmaz, o bizim devlet sistemimizin bir sonucudur ama vali ve vali yardımcısının koordinasyonunda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri izlenecek, onların yatırımları gözden geçirilecek, ‘şu gerekli, bu gereksiz’ denecekse belediye başkanlığının hiçbir anlamı yoktur. Belediye başkanı, yerel yöneticidir. 2009 senesinde 1 milyon 120 bin oyla seçildim. Üç büyük metropol içinde nüfusuna oranla bu kadar oy alıp seçilen başka belediye başkanı yok. Bu kadar İzmirlinin oyunu alacaksınız, tek dereceli seçileceksiniz. Sonra gidip vali yardımcısının kurulunda denetleneceksiniz. Zaten bu konuda denetim yapanlar var. Beş yılda bir değişen vali ve üç yılda bir değişen vali yardımcısı, bu kentte yaşayan belediye başkanları kadar bu kenti tanıyıp kalkınmasını sağlayabilecekse zaten belediye başkanlığına gerek yok. Gelsinler valiler, vali yardımcıları bu görevi yapsınlar. Biz demokratikleşemiyoruz. Bunun nedeni, yerel yönetimlere yeterli yetkiyi vermememizden kaynaklanıyor. Demokrasi yerelde yeşerir. Bütünşehir, tamşehir önemli değil. Önemli olan yetki ve sorumluluğun atbaşı gitmesidir. İkincisi, Türkiye Cumhuriyeti etki tepki yönetiminden kurtulmalıdır. Önemli olan uzlaşı ve halkın katılımıdır. Bu İngiliz modelidir, diğer model Fransız modelidir. Fransız modeli, şu anda 5. cumhuriyeti yaşıyor. İngiltere’de hâlâ kraliçe var ama İngiltere, Fransa’dan daha demokratik bir durumdadır.”EXPO 2020 için var güçleriyle çalıştıklarını belirten Başkan Aziz Kocaoğlu, “Herkes burada elinden geleni yapıyor. Biz EXPO’da beş ülkeyle yarışıyoruz. EXPO hedefine yürümek için belli sektörlerde daha iyi çalışıyoruz. EXPO’nun esas getirisi, turizm ve hizmete yönelik. İzmir uzun yıllardır turizm ve hizmet sektöründen pay alamıyor. Kazanmak için yarışacağız ama hiçbir zaman EXPO’ya bel bağlamayacağız. EXPO’nun gelmesi, kente yatırım gelmesi demektir. EXPO, büyüyen kent için altı aylık bir şölen olacak. Başlangıç değil, sonuçtur. Sonuçlar bir hakkaniyet terazisinden geçmiyor ama biz bir numaralı adayız.” şeklinde konuştu.
Alsancak Rotary Kulübü’nün evsahipliğinde İzmir’de faaliyet gösteren Rotary kulüplerinin katılımıyla düzenlenen toplantıya misafir olan Başkan Kocaoğlu, kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Kamuoyunda “Bütünşehir Kanunu” olarak bilinen Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na ilişkin görüşleri sorulan Kocaoğlu, kanunların ve uygulamaların zamanla değiştirilmesini doğal karşıladığını ancak beldelerin kapatılması gibi bir uygulamanın, sadece nüfus faktörüne bakılarak ele alınmasının doğru olmadığını söyledi.
Yeni Foça ve Birgi gibi tarihi ve turistik öneme sahip beldelerdeki belediyelerin kapatılmasının yanlış olacağını savunan Başkan Kocaoğlu, şunları kaydetti: “Bütün iktidarlar, ipi kendi elinde tutmak ister. Yerelleşiyoruz diye hep yerel yönetimlere görev verildi ama yetki verilmedi. Bu da yerelleşme zafiyeti getirdi. Devleti temsilen vali olur olmaz, o bizim devlet sistemimizin bir sonucudur ama vali ve vali yardımcısının koordinasyonunda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri izlenecek, onların yatırımları gözden geçirilecek, ‘şu gerekli, bu gereksiz’ denecekse belediye başkanlığının hiçbir anlamı yoktur. Belediye başkanı, yerel yöneticidir. 2009 senesinde 1 milyon 120 bin oyla seçildim. Üç büyük metropol içinde nüfusuna oranla bu kadar oy alıp seçilen başka belediye başkanı yok. Bu kadar İzmirlinin oyunu alacaksınız, tek dereceli seçileceksiniz. Sonra gidip vali yardımcısının kurulunda denetleneceksiniz. Zaten bu konuda denetim yapanlar var. Beş yılda bir değişen vali ve üç yılda bir değişen vali yardımcısı, bu kentte yaşayan belediye başkanları kadar bu kenti tanıyıp kalkınmasını sağlayabilecekse zaten belediye başkanlığına gerek yok. Gelsinler valiler, vali yardımcıları bu görevi yapsınlar. Biz demokratikleşemiyoruz. Bunun nedeni, yerel yönetimlere yeterli yetkiyi vermememizden kaynaklanıyor. Demokrasi yerelde yeşerir. Bütünşehir, tamşehir önemli değil. Önemli olan yetki ve sorumluluğun atbaşı gitmesidir. İkincisi, Türkiye Cumhuriyeti etki tepki yönetiminden kurtulmalıdır. Önemli olan uzlaşı ve halkın katılımıdır. Bu İngiliz modelidir, diğer model Fransız modelidir. Fransız modeli, şu anda 5. cumhuriyeti yaşıyor. İngiltere’de hâlâ kraliçe var ama İngiltere, Fransa’dan daha demokratik bir durumdadır.”EXPO 2020 için var güçleriyle çalıştıklarını belirten Başkan Aziz Kocaoğlu, “Herkes burada elinden geleni yapıyor. Biz EXPO’da beş ülkeyle yarışıyoruz. EXPO hedefine yürümek için belli sektörlerde daha iyi çalışıyoruz. EXPO’nun esas getirisi, turizm ve hizmete yönelik. İzmir uzun yıllardır turizm ve hizmet sektöründen pay alamıyor. Kazanmak için yarışacağız ama hiçbir zaman EXPO’ya bel bağlamayacağız. EXPO’nun gelmesi, kente yatırım gelmesi demektir. EXPO, büyüyen kent için altı aylık bir şölen olacak. Başlangıç değil, sonuçtur. Sonuçlar bir hakkaniyet terazisinden geçmiyor ama biz bir numaralı adayız.” şeklinde konuştu.