Altın Portakal’da Mizah Zirvesi
Bu yılki teması ‘Mizah, Muhalefet ve Demokrasi’ olarak belirlenen 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Festivali'nde ‘Türkiye Mizah Zirvesi’nin ilk oturumu gerçekleştirildi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür ve Sanat Vakfı’nın düzenlediği Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, bu yıl ‘Mizah, Muhalefet ve Demokrasi’ temasıyla gerçekleştiriliyor. Antalya Kültür Merkezi Perge Salonu’nda ‘Mizah Derken’, ‘Politik Arenada Mizah’, ‘Sinemada ve Televizyonda Mizah’ başlıkları altında Türkiye Mizah Zirvesi sempozyumu düzenlendi.
Üç oturum şeklinde devam edecek ‘Mizah Derken’ başlığı altında gerçekleşecek ilk oturuma Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Arık moderatörlük yaptı. Akademisyen Dr. Şenol Bezci, mizahın felsefesi konusuna açıklık getirerek, gülme ile ilgili değişik örnekler verdi. Oturumda karikatür sanatçısı Cihan Demirci, ‘mizahın tarihsel gelişimi’ ile 608 yıllık mizah tarihine değindi. Mizahın haylaz, sokak çocuğu bir yapıya sahip olduğunu belirten Demirci, “Karikatür yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. 1404 yılında hiciv şiirleriyle başlayan mizah önceleri eğlence için yapılmıştır. Eğlence, güldürmek, Rönesans döneminden sonra sarsma, düşündürme dönemine giriyor. O yüzden mizah bu toplumda güçlüklerle karşılaşıyor. Mizah akılla ilişkili bir sanattır. Aklın bir köşeye atıldığı, önemsenmediği, bizim gibi akla ziyan, akıldan ve bilimden ışık almayan, içine düştüğümüz şu anda uhrevi dünyaya yolculuk olarak belirsiz bir noktaya yol almış bir ülkede mizahın işi zor. Siyasi mizah yok oldu gibi bir şey" dedi.
“MİZAH YOK OLDU GİTTİ” Şu anda çok mizahçı olmadığını, karikatürcü sayısının azaldığını belirten Demirci, "Bizim gibi 60'lı yıllarda doğan karikatürcülere başka değerler bulaştı. Biz başka bir Türkiye'de büyüdük. İnsani değerlerin yüksek olduğu, daha dürüst, daha temiz bir ülkede büyüdük. Evet anarşi vardı. Ama o anarşik ortamda bile Türkiye yolunu bulabilirdi, karanlığın içinden çıkabilirdi, böyle bir umut vardı. Ama 1980 darbesi ile bu umutların önünü kestiler. Dümdüz ettiler. Dolayısıyla 32 yıllık süreçte mizahımız farklı bir noktaya geldi. Mizahçıyı korkak kişi haline getirmeyelim. Mizahın anlaşılabilmesi için dava açan insanlarda da mizah zekası olması gerekiyor, mizahı anlaması gerekiyor. Genç arkadaşlarımı daha tehlikeli bir dönem bekliyor. Karşımıza çıkan internetteki bilgilerin çoğu yalan yanlış bilgilerdir. İnternet üzerinden değil de araştırarak yapılması lazım. Siyasi mizah yok oldu gitti. Mizahın olmadığı dönemde magandanın, kaba sabanın, vahşi insanların coğrafyası olan ülkede yaşamak zorunda kalırız” diye konuştu
Mizah dergilerinin çizgileri ve anlayışının geçiş sürecine değinen karikatürist Güven Bilge ise, “Dergi çıkınca, dergi kapatma da icat edildi. Siyası mizah yok deniliyor ama kitlesi de çünkü yok. Biz sadece alay ederiz. Ben daha bir karikatürle bir yasa değiştiğini görmedim” ifadesini kullandı.
Sempozyumun ikinci oturumunda Dr. Artun Avcı ‘Mizahın Gücüne Ya Tahammül Ya Sansür’, Yrd. Doç. Dr. Ayhan Akman ‘Politik Söylemde Mizah’, Doç. Dr. Levent Gönenç ‘Demokratikleşme Sürecinde Mizah’ başlıklı konuşmalarıyla ‘Politik Arenada Mizah’ı anlatacak. ''Sinemada ve Televizyonda Mizah'' başlıklı üçüncü oturumun moderatörlüğünü ise Prof. Dr. Bülent Çaplı yapıyor. Üçüncü oturumun konuşmacıları arasında Asuman Dabak ve Burak Aksak ''TV'de Mizah: Absürd Komedinin Yükselişi'', Gani Müjde ''Türkiye Sinemasında Güldürü'', Orçun Benli ''Türkiye Siyasi Tarihinin Sinemaya Yansıması: Politik Komedi'', Umur Bugay ''Türkiye Siyasi Tarihinin Sinemaya Yansıması: Politik Komedi'', Yüksel Aksu ''Türkiye Sinemasında Güldürü'' başlıklı konuşmalarıyla Türk sinemasında ve televizyon dünyasında mizah konusunu ele alınacak .
Kaynak: İHA
Üç oturum şeklinde devam edecek ‘Mizah Derken’ başlığı altında gerçekleşecek ilk oturuma Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Arık moderatörlük yaptı. Akademisyen Dr. Şenol Bezci, mizahın felsefesi konusuna açıklık getirerek, gülme ile ilgili değişik örnekler verdi. Oturumda karikatür sanatçısı Cihan Demirci, ‘mizahın tarihsel gelişimi’ ile 608 yıllık mizah tarihine değindi. Mizahın haylaz, sokak çocuğu bir yapıya sahip olduğunu belirten Demirci, “Karikatür yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. 1404 yılında hiciv şiirleriyle başlayan mizah önceleri eğlence için yapılmıştır. Eğlence, güldürmek, Rönesans döneminden sonra sarsma, düşündürme dönemine giriyor. O yüzden mizah bu toplumda güçlüklerle karşılaşıyor. Mizah akılla ilişkili bir sanattır. Aklın bir köşeye atıldığı, önemsenmediği, bizim gibi akla ziyan, akıldan ve bilimden ışık almayan, içine düştüğümüz şu anda uhrevi dünyaya yolculuk olarak belirsiz bir noktaya yol almış bir ülkede mizahın işi zor. Siyasi mizah yok oldu gibi bir şey" dedi.
“MİZAH YOK OLDU GİTTİ” Şu anda çok mizahçı olmadığını, karikatürcü sayısının azaldığını belirten Demirci, "Bizim gibi 60'lı yıllarda doğan karikatürcülere başka değerler bulaştı. Biz başka bir Türkiye'de büyüdük. İnsani değerlerin yüksek olduğu, daha dürüst, daha temiz bir ülkede büyüdük. Evet anarşi vardı. Ama o anarşik ortamda bile Türkiye yolunu bulabilirdi, karanlığın içinden çıkabilirdi, böyle bir umut vardı. Ama 1980 darbesi ile bu umutların önünü kestiler. Dümdüz ettiler. Dolayısıyla 32 yıllık süreçte mizahımız farklı bir noktaya geldi. Mizahçıyı korkak kişi haline getirmeyelim. Mizahın anlaşılabilmesi için dava açan insanlarda da mizah zekası olması gerekiyor, mizahı anlaması gerekiyor. Genç arkadaşlarımı daha tehlikeli bir dönem bekliyor. Karşımıza çıkan internetteki bilgilerin çoğu yalan yanlış bilgilerdir. İnternet üzerinden değil de araştırarak yapılması lazım. Siyasi mizah yok oldu gitti. Mizahın olmadığı dönemde magandanın, kaba sabanın, vahşi insanların coğrafyası olan ülkede yaşamak zorunda kalırız” diye konuştu
Mizah dergilerinin çizgileri ve anlayışının geçiş sürecine değinen karikatürist Güven Bilge ise, “Dergi çıkınca, dergi kapatma da icat edildi. Siyası mizah yok deniliyor ama kitlesi de çünkü yok. Biz sadece alay ederiz. Ben daha bir karikatürle bir yasa değiştiğini görmedim” ifadesini kullandı.
Sempozyumun ikinci oturumunda Dr. Artun Avcı ‘Mizahın Gücüne Ya Tahammül Ya Sansür’, Yrd. Doç. Dr. Ayhan Akman ‘Politik Söylemde Mizah’, Doç. Dr. Levent Gönenç ‘Demokratikleşme Sürecinde Mizah’ başlıklı konuşmalarıyla ‘Politik Arenada Mizah’ı anlatacak. ''Sinemada ve Televizyonda Mizah'' başlıklı üçüncü oturumun moderatörlüğünü ise Prof. Dr. Bülent Çaplı yapıyor. Üçüncü oturumun konuşmacıları arasında Asuman Dabak ve Burak Aksak ''TV'de Mizah: Absürd Komedinin Yükselişi'', Gani Müjde ''Türkiye Sinemasında Güldürü'', Orçun Benli ''Türkiye Siyasi Tarihinin Sinemaya Yansıması: Politik Komedi'', Umur Bugay ''Türkiye Siyasi Tarihinin Sinemaya Yansıması: Politik Komedi'', Yüksel Aksu ''Türkiye Sinemasında Güldürü'' başlıklı konuşmalarıyla Türk sinemasında ve televizyon dünyasında mizah konusunu ele alınacak .