Edirne Valisi Duruer: Unesco’ya Giren Selimiye’nin Rölövesi Yok
Edirne Valisi Hasan Duruer, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne giren Selimiye Camii’nin rölövesinin bulunmadığını söyledi.
Göreve başladığı 17 Ağustos tarihinden bu yana geçen süreyi değerlendiren Vali Duruer, Osmanlı’nın en önemli mimari yapılarından biri olan Selimiye’ye değindi. Selimiye’yi 'Dünya Kültür Mirası Listesi'nde Türkiye tarihinin belki de en önemli eseri olarak görüyorum.” diyen Vali Duruer, UNESCO’nun tarih mirası listesine giren Selimiye’nin bir rölövesinin (Bir yapının bütün boyutları ölçülerek çıkarılan plan, kesit ve görünüşü) bulunmadığına dikkat çekti.Bu durumun, Türkiye’nin ve Edirne’nin ayıbı olduğunu kaydeden Duruer, “Şu anda Selimiye’nin rölövesini çıkartıyoruz. 15 günden bu yana İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İstanbul Metropolitan Planlama (İMP) şirketinin elemanları çalışıyor. Lazer tarama ile dünya çapında bir çalışma yapıyorlar. Teknik olarak sıfır hata ile önce taraması yapılacak, daha sonra rölövesi çıkarılacak. Çevre düzenlemesi konusunda ciddi bir çalışma yapacağız. Alan yönetimi, çevre düzenlemesi konusunda çalışma yapmamız gerekiyor.” dedi.
"ASIRLIK KÖPRÜLERİ IŞIKLANDIRACAĞIZ"Vali Hasan Duruer, tarihi eserlerin ışıklandırması konusunda bir çalışma yaptıklarını anlatarak, “Meriç ve Tunca köprülerinin aydınlatması ekim ayının sonuna kadar bitecek.” müjdesini verdi. Projenin, Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’ndan geçtiğini anımsatan Duruer, aynı zamanda yine yıllardan beri sürüncemede kalan Saraçhane Köprüsü'nün ekim ayı sonuna kadar hizmete açılacağını ifade etti.
"UCUBE SİREN KULELERİ KALDIRILDI"
Çevre düzenlemesi konusunda Edirne’ye yakışmayan çok şey gördüğünü ifade eden Hasan Duruer, bunlardan bir tanesinin de sirenler olduğunu belirtti.
Şehirde “heyula” gibi duran 7 adet siren kulesi bulunduğunu anlatan Duruer, “Bunlardan üç tanesi tarihi okulların bahçesindeydi. Bunlarla ilgili bir çalışma yaparak tamamını kaldırdık. Şehrin görüntüsünü bozan ve rahatsız eden konularda ciddi çalışma lazım. Şehir mükemmel fakat kendi elimizle tahrip etmişiz. Bunu, para harcayarak tahrip etmişiz. Çok büyük reklam levhalarıyla tahrip ediyoruz. At arabaları, faytonlarla, başıboş gezen atlarla tahrip ediyoruz.” tespitinde bulundu.
"EDİRNE’NİN TARİHİ KİMLİĞİNE SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ"
Edirne’nin tarihi kimliğine sahip çıkmak mecburiyetinde olduklarını söyleyen Vali Duruer, şöyle devam etti: “Çok sayıda restore edilmesi gereken eser var. Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilen çok sayıda eser var. Fakat kalanların da metruk durumda olanları da restore etmek durumundayız.” Bu kapsamda, ilk olarak Hasan Sezai Hazretleri’nin türbesi ile çalışmalara başladıklarını aktaran Duruer, “Daha sonra camisini ihya edeceğiz ve çevresini düzenleyeceğiz. Edirne açısından ve manevi açıdan çok önemli bir yer. Önemli bir yer. Gelen insanlar burayı ziyaret ediyorlar. Edirne’ye yakışır bir hale getireceğiz. Arkasından, Beylerbeyi türbesi olarak metruk durumda olan ve hakikaten içimizi acıtan bir yapı var. Onun restorasyonuna bu hafta içerisinde başlayacağız. Çeşmelerle ilgili çalışmalarımız oldu. Şu anda 100’den fazla çeşmenin olduğunu tespit ettik. Bu çeşmeler terk edilmiş vaziyette. Bunları da işlevsel hale getirebilirsek getireceğiz, yoksa restorasyonlarını tamamlayacağız. Yine restore edilmesi gereken camiler, hanlar, medreseler var. Bu konuda ciddi çalışmalar yapacağız.” şeklinde konuştu.
"ASIRLIK KÖPRÜLERİ IŞIKLANDIRACAĞIZ"Vali Hasan Duruer, tarihi eserlerin ışıklandırması konusunda bir çalışma yaptıklarını anlatarak, “Meriç ve Tunca köprülerinin aydınlatması ekim ayının sonuna kadar bitecek.” müjdesini verdi. Projenin, Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’ndan geçtiğini anımsatan Duruer, aynı zamanda yine yıllardan beri sürüncemede kalan Saraçhane Köprüsü'nün ekim ayı sonuna kadar hizmete açılacağını ifade etti.
"UCUBE SİREN KULELERİ KALDIRILDI"
Çevre düzenlemesi konusunda Edirne’ye yakışmayan çok şey gördüğünü ifade eden Hasan Duruer, bunlardan bir tanesinin de sirenler olduğunu belirtti.
Şehirde “heyula” gibi duran 7 adet siren kulesi bulunduğunu anlatan Duruer, “Bunlardan üç tanesi tarihi okulların bahçesindeydi. Bunlarla ilgili bir çalışma yaparak tamamını kaldırdık. Şehrin görüntüsünü bozan ve rahatsız eden konularda ciddi çalışma lazım. Şehir mükemmel fakat kendi elimizle tahrip etmişiz. Bunu, para harcayarak tahrip etmişiz. Çok büyük reklam levhalarıyla tahrip ediyoruz. At arabaları, faytonlarla, başıboş gezen atlarla tahrip ediyoruz.” tespitinde bulundu.
"EDİRNE’NİN TARİHİ KİMLİĞİNE SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ"
Edirne’nin tarihi kimliğine sahip çıkmak mecburiyetinde olduklarını söyleyen Vali Duruer, şöyle devam etti: “Çok sayıda restore edilmesi gereken eser var. Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilen çok sayıda eser var. Fakat kalanların da metruk durumda olanları da restore etmek durumundayız.” Bu kapsamda, ilk olarak Hasan Sezai Hazretleri’nin türbesi ile çalışmalara başladıklarını aktaran Duruer, “Daha sonra camisini ihya edeceğiz ve çevresini düzenleyeceğiz. Edirne açısından ve manevi açıdan çok önemli bir yer. Önemli bir yer. Gelen insanlar burayı ziyaret ediyorlar. Edirne’ye yakışır bir hale getireceğiz. Arkasından, Beylerbeyi türbesi olarak metruk durumda olan ve hakikaten içimizi acıtan bir yapı var. Onun restorasyonuna bu hafta içerisinde başlayacağız. Çeşmelerle ilgili çalışmalarımız oldu. Şu anda 100’den fazla çeşmenin olduğunu tespit ettik. Bu çeşmeler terk edilmiş vaziyette. Bunları da işlevsel hale getirebilirsek getireceğiz, yoksa restorasyonlarını tamamlayacağız. Yine restore edilmesi gereken camiler, hanlar, medreseler var. Bu konuda ciddi çalışmalar yapacağız.” şeklinde konuştu.