Ulema: Ermeni Diasporası Olayları Politik Amaçlı Kullanıyor
İzmir Küçük Millet Meclisi, “1915’te Ne Olmuştu?” başlığı altında o dönemde yaşananları tartıştı.
Toplantıya katılan AK Parti Milletvekili Nesrin Ulema, Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmeye hazır olduğunu, Ermeni diasporasının olayları politik amaçlı kullandığını söyledi. Ulema, Fransa Ulusal Meclisi`nin Ermeni soykırımı iddiasıyla ilgili kanunu da kınadı.
“Ön yargılarımızı dışarıda bıraktık.” sloganıyla yapılan toplantıya, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve diğer vatandaşlar katıldı. Kürsünün her katılımcıya açık olduğu toplantıda Milletvekili Ulema, Türkiye’de herkesin düşüncesinde özgür olduğunu ve rahatlıkla dile getirebildiğini söyledi. 1915’te trajik olaylar yaşandığına dikkat çekerek, “Her iki taraftan da çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Ermeni tarafı, olaylara sadece kendi açısından bakarak bunu soykırım kabul ediyor. Başka ulusların da soykırım olarak kabul etmesi, Ermeni diasporasının politikası olmuştur.” dedi. İki milletin, biraraya gelerek olayların aydınlatılması için çalışması gerektiğini kaydeden Nesrin Ulema, “Gerçekler ortaya koyularak, iki milletin tarihte gelen birlikte yaşama özelliğini tekrar sağlamalıyız. Türkiye, bunun için gerekli ilk adımları atmıştır. Eldeki veriler, Ermenilerin anlatımıyla örtüşmüyor. Osmanlı Devleti, böylesi ırkçı eylemlere tarihin hiçbir döneminde karışmamıştır.” şeklinde konuştu.
İzmir Kültürler Arası Diyalog Merkezi (İZDİM) Yönetim Kurulu Başkanı Timuçin Gündem ise Ermeni diasporasının iddia ettiği katliama delil olabilecek toplu mezarlar bulunmadığını söyledi. Bulunan toplu mezarların çoğunun Müslüman Türk ve Kürt halkına ait olduğunu vurguladı. Talat Ulusoy da soykırım değil, tehcir olduğunu belirtti.
“Ön yargılarımızı dışarıda bıraktık.” sloganıyla yapılan toplantıya, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve diğer vatandaşlar katıldı. Kürsünün her katılımcıya açık olduğu toplantıda Milletvekili Ulema, Türkiye’de herkesin düşüncesinde özgür olduğunu ve rahatlıkla dile getirebildiğini söyledi. 1915’te trajik olaylar yaşandığına dikkat çekerek, “Her iki taraftan da çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Ermeni tarafı, olaylara sadece kendi açısından bakarak bunu soykırım kabul ediyor. Başka ulusların da soykırım olarak kabul etmesi, Ermeni diasporasının politikası olmuştur.” dedi. İki milletin, biraraya gelerek olayların aydınlatılması için çalışması gerektiğini kaydeden Nesrin Ulema, “Gerçekler ortaya koyularak, iki milletin tarihte gelen birlikte yaşama özelliğini tekrar sağlamalıyız. Türkiye, bunun için gerekli ilk adımları atmıştır. Eldeki veriler, Ermenilerin anlatımıyla örtüşmüyor. Osmanlı Devleti, böylesi ırkçı eylemlere tarihin hiçbir döneminde karışmamıştır.” şeklinde konuştu.
İzmir Kültürler Arası Diyalog Merkezi (İZDİM) Yönetim Kurulu Başkanı Timuçin Gündem ise Ermeni diasporasının iddia ettiği katliama delil olabilecek toplu mezarlar bulunmadığını söyledi. Bulunan toplu mezarların çoğunun Müslüman Türk ve Kürt halkına ait olduğunu vurguladı. Talat Ulusoy da soykırım değil, tehcir olduğunu belirtti.