Baro Başkanları: 35 Kişinin Ölümünde Kasıt Var, Araştırılsın
Şırnak’ın Uludere ilçesinde hayatını kaydenlerin köyünü ziyaret eden 11 ilin baro başkanı, hazırladıkları raporu Diyarbakır`da açıkladı.
Barolar adına ortak hazırlanan raporu okuyan Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, kesin olarak olayda kasıt olduğu kanaatine vardıklarını savundu.
Aktar, olayda görgü tanığı ve bilgi sahibi kişilerle yapılan görüşmeler, alınan beyanlarda genel olarak vatandaşların, sınırın diğer tarafındaki köylerde akrabalarının yaşadığını, dağlık olan bölgede gelir getirecek bir işlerinin bulunmadığını aktardı. Aktar, vatandaşların sınırın diğer tarafına genellikle sigara, bir bidon mazot ve gıda ürünü alarak yük başına 50 TL gibi bir gelir elde ettiklerini ifade ettiklerini belirtti. Sınır ticaretine yasal engel olmasına karşın yaşama koşullarından ötürü sınır ticareti yapıldığını dile getiren Aktar, “Bu durum bölgedeki askerin de bildiği, genelde müsamaha edildiği, gidiş gelişlerde kolaylık gösterildiği belirtilmiştir. 2000 yılından beri olayın gerçekleştiği yerden terör örgütünün herhangi bir geçişinin olmadığı ve çatışma yaşanmadığını, benzer operasyonların olduğu zamanlarda askeri yetkililerin kendilerini arayarak bölgede kendilerinden kimsenin bulunup bulunmadığını sorduklarını, bu kez aranmadıklarını, kendilerinden herhangi bir şekilde bilgi alınmadığını ifade etmişler. Bunun dışında, sınırın diğer tarafında köylülerce kullanılan araziler bulunduğunu da eklemişlerdir.” dedi.
Diyarbakır Baro Başkanı Aktar, olayla ilgili açıklığa kavuşması gereken hususları da şöyle sıraladı:
“1. Olaydan önce sivillerin sınırdan girmelerini askerler niçin ve kimin emri ile engellemiştir?
2. Olaydan sonra askerler niçin olay yerini terk etmiş ve Türkiye’de tüm basında televizyonlarda olay flaş haber iken olay yerine intikal edilmemiştir. Cenazelerin toplanmasına iştirak etmemişlerdir, bu emri kim vermiştir?
3. Ağır yaralı bazı kişilerin tıbbi müdahalesizlikten öldükleri iddiası karşısında ilgililerin olay yerine gitmeyişinin nedeni nedir? Sorumluları kimdir?
4. Olay sonrası karakola haber verilmesine rağmen olay yerine hiçbir görevli, yetkili gitmemiştir, hangi yetkili bunu engellemiştir?
5. Olayda kullanılan bombanın türü, miktarı ve etki gücü, amacı bombardımanın süresi nedir? Aydınlatma fişeği ve karadan top atışı yapılmış mıdır?
6. İHA’larda ilk görüntü 18,39’da alınmış, bombardıman 21,37’de yapılmıştır. Operasyon emrini kim vermiş ve vermeye yetkili midir?
7. Gruptakiler, örgüt üyesi olsa bile herhangi bir uyarı yapılmadan bu şekilde bombalanmaları, kimin emri ile hangi mevzuata göre yapılmaktadır. Yasal dayanağı nedir? Niçin önce ‘teslim ol’ çağrısı yapılmamakta ve insanlar yargısız infaz edilmektedir?
8. Bazı cesetlerin yanmış ve kömürleşmiş olması karşısında bombardımanda kullanılan silahlar arasında kimyasal bileşik kullanılmış mıdır?
9. Yetkililer olayı bilmelerine rağmen ilk gün niçin kamuoyuna aydınlatıcı açıklamalar yapmamışlardır, uçaklar tarafından ölümlerin meydana geldiği kesin olmasına rağmen bu hususta niçin özür dilenmemektedir?”