Assange'a destek olmayı sürdüreceğim
WikiLeaks kurucusunun yasal gözetim altında tutulduğu büyük çiftliğin sahibi, Assange'a destek olmayı sürdüreceğini söylüyor.
Gizli diplomatik belgeleri yayımlayarak pek çok devlet ve kurumun şimşeklerini üzerine çeken Julian Assange, hakkındaki ‘cinsel taciz’ iddiaları nedeniyle İngiltere’de ‘ev hapsi’nde tutuluyor. Sorgulanmak üzere İsveç’e iade edilip edlmeyeceği kararını beklerken misafir olduğu ‘ev’ ise bol hayvanlı, büyük bir çiftlik.
Sürekli dolaştığı için sabit bir adresi olmayan Assange, ‘ev hapsi’ kararı yüzünden mahkemeye bir adres bildirmek zorunda kalmış. Yardımına koşan, 48 yaşındaki gazeteci Vaughn Smith olmuş.
The New York Times’ta yer alan yazıda, eski bir subay ve gazeteci olan Smith’in Londra’nın Paddington ilçesinde bir restoran ve 1500’den fazla üyesi bulunan bir gazeteciler kulübü işlettiği belirtiliyor. Çiftliğinde Assange ve ekibini ağırlayan Smith, Assange’ın gazetecilikte köklü değişimlere neden olduğu, bu yüzden de pek çok gazeteci tarafından daha en baştan nefret edildiği düşüncesinde. “Misafirliğin bu kadar uzun süreceğini beklemiyordum” diyen Smith, yine de kararından pişman değil.
Smith’in Assange ve ekibine çiftliğinin kapılarını açması Frontline Club adındaki gazeteciler kulübünün üyeleri arasında da tartışmalara neden olmuş. “Ancak üyelerin unuttuğu, Assange’ın kulüpte değil benim çiftliğimde kaldığı” diyen Smith, çocukluğundan beri zayıf tarafın yanına yer almak gerektiğine inandığını, bir yıla yakın misafir ettiği Assange’ın da İngiliz basınında aksettirildiği gibi bir ‘kötü adam’ değil mazlum olduğunu söylüyor.
Vaughn Smith
Britanya Ordusu’nda çeşitli görevlerde bulunduktan sonra Irak, Afganistan, Bosna, Çeçenistan, Kosova gibi sorunlu bölgelerde video-gazeteciliği yapan Smith, Assange’ı misafir ettiği için gösterilen tepkilerin azaldığını, tepelerinde dolaşan istihbarat helikopterlerine de zaten alışık olduğunu belirtiyor.
Assange hakkında İsveç’e iade kararının çıkmasının aylar alabileceğini hatırlatan Smith, “Süreyi artık sorun etmiyorum. Bu sürede Londra’da bir apartman dairesinde kalsaydı, bir nevi kodes hayatı yaşayacaktı” diyor.
Smith şöyle devam ediyor: “Assange’ı, basında karakterize edildiği gibi, kucağında beyaz bir kediyi okşarken, bir sonraki hain eylemlerini planlayan, Bond filmlerinden çıkma bir kötü adam karakteri olarak görebilirsiniz. Öte yandan, karmaşık ve ilginç, gazetecilikte tarihi dönüşümlere neden olan bir şahsiyet olarak da görmek mümkün. Ancak o da herkes gibi adaleti hakkediyor.”
Sürekli dolaştığı için sabit bir adresi olmayan Assange, ‘ev hapsi’ kararı yüzünden mahkemeye bir adres bildirmek zorunda kalmış. Yardımına koşan, 48 yaşındaki gazeteci Vaughn Smith olmuş.
The New York Times’ta yer alan yazıda, eski bir subay ve gazeteci olan Smith’in Londra’nın Paddington ilçesinde bir restoran ve 1500’den fazla üyesi bulunan bir gazeteciler kulübü işlettiği belirtiliyor. Çiftliğinde Assange ve ekibini ağırlayan Smith, Assange’ın gazetecilikte köklü değişimlere neden olduğu, bu yüzden de pek çok gazeteci tarafından daha en baştan nefret edildiği düşüncesinde. “Misafirliğin bu kadar uzun süreceğini beklemiyordum” diyen Smith, yine de kararından pişman değil.
Smith’in Assange ve ekibine çiftliğinin kapılarını açması Frontline Club adındaki gazeteciler kulübünün üyeleri arasında da tartışmalara neden olmuş. “Ancak üyelerin unuttuğu, Assange’ın kulüpte değil benim çiftliğimde kaldığı” diyen Smith, çocukluğundan beri zayıf tarafın yanına yer almak gerektiğine inandığını, bir yıla yakın misafir ettiği Assange’ın da İngiliz basınında aksettirildiği gibi bir ‘kötü adam’ değil mazlum olduğunu söylüyor.
Vaughn Smith
Britanya Ordusu’nda çeşitli görevlerde bulunduktan sonra Irak, Afganistan, Bosna, Çeçenistan, Kosova gibi sorunlu bölgelerde video-gazeteciliği yapan Smith, Assange’ı misafir ettiği için gösterilen tepkilerin azaldığını, tepelerinde dolaşan istihbarat helikopterlerine de zaten alışık olduğunu belirtiyor.
Assange hakkında İsveç’e iade kararının çıkmasının aylar alabileceğini hatırlatan Smith, “Süreyi artık sorun etmiyorum. Bu sürede Londra’da bir apartman dairesinde kalsaydı, bir nevi kodes hayatı yaşayacaktı” diyor.
Smith şöyle devam ediyor: “Assange’ı, basında karakterize edildiği gibi, kucağında beyaz bir kediyi okşarken, bir sonraki hain eylemlerini planlayan, Bond filmlerinden çıkma bir kötü adam karakteri olarak görebilirsiniz. Öte yandan, karmaşık ve ilginç, gazetecilikte tarihi dönüşümlere neden olan bir şahsiyet olarak da görmek mümkün. Ancak o da herkes gibi adaleti hakkediyor.”