"boğaz Enfeksiyonu Romatizmal Kalp Hastalığının Sebebi"

Herbalist Cahit Gürkaş, dikkate alınmayan boğaz enfeksiyonunun romatizmal kalp hastalığının sebebi olduğunu söyledi.

'boğaz Enfeksiyonu Romatizmal Kalp Hastalığının Sebebi'
Diyarbakır`da faaliyet gösteren Akdemir Baharat`ın Herbalisti Cahit Gürkaş, "Mevsim değişikliğinde ortaya çıkan streptokok mikroplarının neden olduğu ve otoimmün bozukluğundan kaynaklanan bir boğaz enfeksiyonu sonrası ortaya çıkan iltihabi bir hastalıktır. Hastalık özellikle eklemleri, kalbi, merkezi sinir sistemini, deriyi ve deri altı dokuyu tutar. Kalbi tutması sonucu ortaya çıkan kalp bozukluk ve hastalıklarına romatizmal kalp hastalığı denir. Boğaz enfeksiyonu kendisini boğaz ağrısı, bademciklerinşişmesi, ateş yükselmesi, burun akıntısı ve halsizlik biçiminde gösterir. Burada dikkat edilecek husus; boğaz iltihabının orta kulağa doğru yayılma riski bulunmakta ve bununla birlikte beyin zarlarında tahribata neden olabilmektedir. Özellikle çocuklarda gelişebilecek bir boğaz enfeksiyonunun, boğaz ve kulak ağrısının ciddiye alınması ve vakit kaybedilmeden bir doktora başvurulması gelecekteki yaşamı için çok önemlidir. Tedavi yapılmadığında ortaya çok ciddi ve hayati tehlike doğurabildiği gibi, kalbitutması durumunda romatizmal kalp hastalığının oluşması ve kalp ritminde de bozukluklar gelişebilir. Bu da hastada hayati tehlike oluşturur. Öncelikle bu tür hastalıklar ile mücadelede yapılması gereken vücudun özel direnç mekanizmasının güçlendirilmesi gerekmektedir. Bunun için düzenli bir beslenme alışkanlığının oluşturulması, ağırlıklı olarak kalsiyum ve magnezyum minerallerinin besin yoluyla alınmasında büyük yarar bulunmaktadır" dedi. Kalsiyum ve magnezyum minerallerinin ise badem, brokoli, lahana, keçi sütü, incir, deniz ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, Lima fasulyesi, ceviz, maydanoz, soya fasulyesi, elma, esmer pirinç, bezelye ve sarımsak türü gıdalarda olduğunu ifade eden Gürkaş, bu gıdaların dönüşümlü ve dengeli bir biçimde tüketilmesi gerektiğini kaydetti. Gürkaş, tedaviye katkı sağlayacak kuşburnu, harnup, nane, yulaf, polen, propolis, avakado, böğürtlen yaprağı, alıç meyvesi ve yaprağı, aslan pençesi, adaçayı, karabaş otu vekenger otu bitkilerinden bir veya birkaçını bir uzmana danışarak kullanmanın da tedavide oldukça başarılı sonuçlar doğurduğunu söyledi

Kaynak: İHA