Avrupa`daki Ekonomik Sıkıntı, Göçmenlerin Yönünü Türkiye`ye Çevirdi

Avrupa Birliği (AB)`ndeki ekonomik sıkıntıya karşılık Türkiye ekonomisindeki iyileşmeler, göçmenlerin de dikkatini çekmeye başladı.

Türkiye`yi güvenli bir liman görmeye başlayan göçmenler, ekonomik sıkıntılarla boğuşan AB yerine burada kalmayı tercih ediyor. Bunda ekonomideki iyileşmenin yanında, Türk misafirperverliğinin de büyük etkisi olduğu söyleniyor.

Daha refah bir hayat sürmek için kaçak yollarla Akdeniz ve Ege Denizi ile İstanbul üzerinden İran, Irak, Suriye, Afrika kıtası ve Sri Lanka gibi Uzakdoğu ülkelerinden Türkiye`ye giren göçmenler, ekonomik sıkıntıyla boğuşan AB ülkeleri yerine burada kalmayı tercih ediyor. İstikrarın hâkim olduğu Türkiye`ye 66 ülkeden yapılan iltica başvurularında, 2011 yılında büyük bir artış oldu. 2009 yılında 6 bin 729, 2010`da 8 bin 793 iltica başvurusunun yapıldığı Türkiye`ye, 2011`in ilk üç ayında 5 bin 212 başvuruda bulunuldu. Bu sayıya, son aylarda sığınan Suriyeli sığınmacılar dahil değil.

Türkiye`ye çeşitli amaçlarla gelen yabancıların sayılarında yıllara göre önemli artışlar olduğunu kaydeden Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci–Der) Başkanı Taner Kılıç, "1995 yılında ülkemize uluslararası koruma başvurusu sayısı 2 bin 24`ken 2009 yılında 6 bin 428`e yükselmiştir. 1 Ağustos 2010 tarihi itibariyle son 16 yıl esas alındığında 72 bin 21 uluslararası koruma başvurusu yapılmıştır. Aynı tarih itibariyle 19 bin 897 yabancının uluslararası koruma başvurusuyla ilgili işlemleri halen devam etmektedir." dedi. Kılıç, Türkiye`ye kanuni yollardan gelerek çalışma izni alan yabancılarda da son yıllarda belirgin bir artış olduğunu anlattı. 2009 yılında 17 bin 483, 2010 yılında 19 bin 351 göçmenin çalışmak için ikamet izni aldığına değinen Kılıç, 1 Haziran 2011 tarihi itibariyle bu sayının 22 bin 702`yi bulduğunu vurguladı. Mülteci–Der Başkanı, son 16 yılda 811 bin 891, 1995`te 11 bin 362, 2008`de 65 bin 737, 2009`da 34 bin 345 göçmen yakalandığının altını çizdi. Türkiye`de son beş yılda 4 bin 943 düzensiz hareket halinde bulunan kişi yakalandığına dikkat çeken Taner Kılıç, "Ege Denizi`ndeki geçişler, son iki yılda minimum düzeye yaklaştı ve Trakya`daki Yunanistan sınırına kaydı. Şimdi Bulgaristan sınırına geçişlerde bir artış olduğunu gözlemliyoruz." şeklinde konuştu. Kılıç, son yedi yılda bin 150 yabancı uyruklunun, insan tacirlerinin elinden kurtarılarak güvenli bir şekilde ülkelerine gönderildiğini de belirtti.

Türkiye`nin ekonomik açıdan güçlü olmasının göçmenler için bir cazibe oluşturudğunu vurgulayan Mülteci–Der Başkanı Kılıç, "Göçmenlerin yanısıra sığınma başvurularında da artış var; Türkiye`ye 2011 yılının ilk üç ayında Avrupa dışı 66 ülkeden 5 bin 212 kişi iltica talebinde bulundu. Önceki yıllarda sığınma başvurusu yapıp sonucu sonraki yıla sarkanlar da var. Takriben 18 bin civarında sığınmacı dosyası her yıl açık oluyor. Dosyası karara bağlanıp Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) tarafından kendilerini kabul eden bir üçüncü ülkeye yerleştirilenler de yıllık 6 bin kişi civarında. Türkiye`nin 1951 Cenevre Mülteci Sözleşmesi`ne koymuş olduğu coğrafi sınırlama gereğince Avrupa dışından gelen kişileri halen mülteci statüsünde barındırmaması ve bu kişilere geçici sığınma prosedürü uygulaması, bir sorun olarak devam etmekte. Bu haliyle Asya ve Afrikalı sığınmacıların başvurularının değerlendirildiği süreçte önemli hukuki ve sosyal sorunları var. Şimdiye kadar bu alanda herhangi bir yasa yokken Türkiye tarihinde ilk kez hazırlığı yapıldı ve TBMM`ye sunulmak üzere Başbakanlık`ta bekletiliyor." dedi.