MAZLUM-DER Diyarbakır Şubesi`nde yapılan açıklamayı Şube Başkanı Abdurrahman Ay okudu. Ay, sevgiye barışa ve geleceğin inşasına dair sözcüklerin yerini savaş sözcükleri aldığını belirterek, kulakların bayram havasında değil cenk havasına mahkum olduğunu söyledi. Barış, özgürlük ve insan haklarının teslim edileceğine dair umutların tam da yeşermeye başladığını kaydeden Ay, bir anda şiddet eylemlerinin ve operasyonlarının artmasının, daha önce makul sözler söyleyen aydınların dahi ürkütücü bir savaş dilinikullanmalarının, siyasilerin neredeyse silahlarını alıp cepheye koşmak istercesine militarist bir söylem içine girmelerinin hayreti içinde olduklarını ifade etti. Ay, "Kutsal Ramazan ayı içerisinde şiddet eylemlerinin ve operasyonlarının artması hiçbir şekilde kabul edilemez. Her patlayan bomba sıkılan mermi ayrım yapılmaksızın Kürt, Türk, Çerkez, Arap, Gürcü ve diğer anaların yuvalarına ateş düşürmektedir. Analar, iftarlarını çocuklarının cansız bedenleri karşısında ciğerlerindeki yangın ile babalariçlerine akıttıkları gözyaşları ile açar oldu. Bu acıları dindirmek için çözüm üretmeyen siyasilerin hangi yüzle toplumun karşısına çıktılarını sormadan evvel hangi cesaretle analara yeni acılar vaat etmek anlamına gelen şiddet ve savaş diline sarıldıklarını, bu hakkı nereden ve kimden aldıklarını da sormak isteriz. Kutsal günleri ve insan yaşamını hiçe sayan eylemlerin gerçekleştiği ve bu çelişkilerin kan ve gözyaşının akmasının neden olduğu bir coğrafyanın bireyleri, insan hakları aktivistleri vevicdanlı bireyler olarak yeter diyoruz. Barış ve arınma ayı olan bu ayda, tüm kesimlerin içine girdikleri ruh halinden arınarak düşünce ve eylemlerini barışa hizmet edecek şekilde evrilmesi dileğimizi bir kez daha yineliyoruz" diye konuştu.
