
Tunceli`de, ölüm orucuna yatan Hüsnü Yıldız direnişini sona erdirdi. Tunceli`nin Çemişgezek ilçesinde toplu mezar kazı çalışmalarında şu ana kadar 15 kişiye ait kemikler bulundu. 1997 yılında Aliboğazı mevkisinde güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada öldürülen 19 kişinin bulunduğu ileri sürülen toplu mezar kazısı, Malatya özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Şeref Gürkan gözetiminde, iki gün önce Çemişgezek ilçesi Sağven Mahallesi`ndeki İlçe Jandarma Komutanlığı yanında üç ayrı noktada başlatılan kazıya ara verildi. Hüsnü Yıldız da toplu mezarda kardeşi Ali Yıldız`ıncenazesini almak üzere Tunceli merkezinde kurduğu çadırda başlattığı ölüm orucunu 64`ncü günde sona erdirdi. Ölüm orucunun bitirilmesi nedeniyle çadırda bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Ümit Biçer, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı Av.Selçuk Kozağaç, ÇHD İstanbul Başkanı Av.Taylan Tanay ve TAYAD Başkanı Av. Behiç Aşçı katıldı. Bütün konuşmacılar bu mücadelenin siyasi bir mücadele sonunda başarıya ulaşabildiğini, çünkü yapılan tüm hukuksal başvurularsonunda başarısız olduklarını ifade etti. İlk konuşmayı yapan Av.Taylan Tanay, 10 Ağustos 2011 tarihinde Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı`nın verdiği karar ile 12 ve 13 ağustos tarihinde Çemişgezek`te yapılan kazıların birçok açıdan bir ilki ifade ettiğini belirterek, "Daha önce Mutki ve Sason`da bazı toplu mezar açma girişimleri oldu. Ancak kepçe ile hukuka ve insani değerlere aykırı bu kazılar, hekimlerin, hukukçuların, insan hakları savunucularının tepkisine neden oldu. Aynı zamanda adlisoruşturmanın gereklerini ihlal eden bir şekle sahipti. Ama Çemişgezek`te yapılan kazılar iki gün sürdü ve 3 Cumhuriyet Savcısı katıldı. Özel bilirkişi hekim Adli Tıp Uzmanı hazır bulundu. 3 olay yeri uzmanı, 4 adli Tıp Uzmanı çalıştı. İnsan hakları örgütleri izlediler, Baro başkanları katıldılar. Oldukça önemli bir başlangıçtı" dedi. Tanay, bir hafta içerisinden cenaze sahiplerinden kan örnekleri alınarak İstanbul Adli Tıp Kurumu`nda DNA eşleşmeleri yapılacağını ve yapılan tespit ardından cenazelerin sahiplerine teslim edileceğini, ayrıca o bölgede cenaze sahipleri tarafından tespit edilebilmiş herhangi bir bölgede tekrar kazı yapılacağı sözü verdiğini açıkladı
TAYAD Başkanı Av. Behiç Aşçı ise bu olayın Türkiye`deki yaklaşık 3 bin cenazenin alınması konusunda bu olayın bir emsal oluşturduğunu ifade ederken, ÇHD Genel Başkanı Av. Selçuk Kozağaç, mezarların varlığının kabul edilmesi, mağdurların seçtiği temsilciler önünde, onların istediği şekilde açılması, tutulan tutanaklara mağdur yakınlarının seçtiği uzmanların ve avukatların imzacı olarak katılmasının büyük adım olduğunu dile getirerek, bu süreçte olumlu rolü olan basın mensuplarına teşekkür etti. Bu konudabaşından beri savundukları doğruların eksiklerine rağmen ilk bu olayda uygulandığını dile getiren Anabilim Dalı Başkanı Prof. Ümit Biçer, "Bu kimliklendirme çalışmalarında sonuna kadar görev yapacağız. Türkiye`nin kendi gerçeği ile yüzleşip iyileşebilmesi için bundan sonra yapılacak bu tür girişimlerde görev alacak ve sorumluluk yükleneceğiz" dedi. Kardeşinin cenazesini almak üzere yattığı ölüm orucu direnişinin amacına ulaştığı için kendisini destekleyen herkese teşekkür ederek eylemi sona erdirdiğini açıklayan Hüsnü Yıldız`ı annesi öperek kutladı. Daha sonra direniş çadırı söküldü.