Metiner, "Sayın Kılıçdaroğlu bütün bunları görmüyorsa, anlamıyorsa bu kendi sorunu. Ama bunu taşeronluk olarak algılaması anlaşılır gibi değil. Sanki aynaya bakıyor, öyle konuşuyor gibi. CHP`nin Ergenekon`un taşeronluğunu üstlendiği bir dönemde, taşeron sözünü telaffuz etmesi üzücüdür" dedi. Mehmet Metiner, "Ana muhalefet partisinin komşumuzda yaşananları görmediği, algılayamadığı, her gün ölen insanların acısını yüreğinde duymadığı ve Suriye`yi hiç tanımadığı anlaşılıyor" diye konuştu. Suriye ile yakın ilişki içerisinde olunması için birçok sebep olduğunu söyleyen Metiner, "Her bayramda sınırda yapılan bayramlaşmayı sayın Kılıçdaroğlu`nun izlemesini isterim. Türkiye`nin birçok ilinden Suriye sınırına gidip, sınırın öte tarafından gelenlerle sarmaş dolaş olan, hasret giderenler, bunu neden yapıyor bir sorsun. Suriye ile tarihsel bağlarımızın yanında, hısım ve akrabalık bağlarımızın güçlü olması, dünyanın neresinde olursa olsun yaşanan acının aynısını çok daha derinden hissetmemizisağlıyor. Orada acı çekenler, orada ölenler, orada esir hayatı yaşayanlar bizim insanımıza yabancı değil" şeklinde konuştu. Türkiye`nin tarihsel bağlarından ve konumundan dolayı akan kanı durdurmak, yaşanan acıyı dindirmek için Suriye yönetimiyle temasa geçtiğini söyleyen Metiner, şöyle konuştu: "Eğer sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın ve sayın dışişleri bakanımızın girişimleri, mesajları ve ziyaretleriyle orada akan kan duracaksa, demokrasi gelecekse, insanlar daha iyi yaşayacaksa, bundan bütün halkımız gibi sayın Kılıçdaroğlu`nun da sevinmesi gerekir, mutlu olması icap eder. Çünkü bu, AK Parti`nin kar hanesine değil, Türkiye`nin kar hanesine yazılan bir başarı olacak, hayat kurtarmanın hazzını birlikte yaşayacağız. Kılıçdaroğlu, eğer sahiden ulusalcıysa, sahiden milliyetçiyse,ülkesini seviyorsa, bunu kim yaparsa yapsın teşekkür etmesi lazım. Türkiye kendi politikaları çerçevesinde yeni bir yaklaşım tarzı geliştiriyor. Bunu Sayın Kılıçdaroğlu algılayamıyor olsa bile artık böyle bir Türkiye var; Siyasi istikrarı olan, ekonomik gücü olan, demokrasisiyle Ortadoğu`da göz kamaştıran, model, rol bir ülke konumundadır ülkemiz. Kılıçdaroğlu bütün bunları görmüyorsa, anlamıyorsa bu kendi sorunu. Ama bunu taşeronluk olarak algılaması anlaşılır gibi değil. Bu sözü çok iyi bilereksöylediği anlaşılıyor. O kadar ki, ilk aklına gelen taşeronluk oluyor. Sanki aynaya bakıyor, öyle konuşuyor gibi. CHP`nin Ergenekon`un taşeronluğunu üstlendiği bir dönemde, taşeron sözünü telaffuz etmesi üzücüdür. Belki de kendi durumlarını orta yere koymak için söylenmiş bir sözdür. Eğer taşeronluk aranıyorsa, aynaya baksın. Kendi milletvekillerinin hangi davalarda sanık olduğunu, hangi davaları izlediklerini, hangi davaya müdahil olduklarını incelesin. Ergenekon örgütüne üyelik için can atanyaklaşımına, `Ergenekon örgütü nerede, bilen varsa söylesin de gidip üye olayım` diyecek kadar Ergenekon`un taşeronluğunu yapan sayın Kılıçdaroğlu`nun komşu ülkenin tam ortasındaki yangını söndürme girişimini anlayamaması da gayet normal geliyor." Metiner, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: "Bu girişimi `gaflet ve dalalet içerisinde olmakla` eşdeğer gören bir muhalefetin, bırakın parti içi siyaseti, ülke siyasetini de, dünya siyasetini de bilmediği açıkça belli oluyor. Eğer burada bir ihanet varsa, kendi ülkesinin dış dünyadaki itibarını, saygınlığını kabullenemeyip, akan kanı durdurma girişimine engel olmaya çalışmak olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz."
