2010‘Da 70 Bin Ayak Kesildi
Ozon Terapisti Dr. Ersan Türkoğlu, 2010 yılında Sağlık Bakanlığı verilerine göre 70 bin kişinin ayağının kesildiğini belirterek, yeni bir tedavi sistemi olan ozon tedavisiyle ayak kesilmelerinin önüne geçildiğini söyledi.
Türkoğlu, yeni bir tedavi sistemi olan ozon tedavisiyle özellikle şeker hastalarında oluşan kronik yaralardan dolayı meydana gelen ayak kesilmelerinin önüne geçildiğini söyleyerek, "Burada kılcal damarların tıkanmasıyla ayaktaki en ufak bir iltihaplanma, bu ayak kesimine kadar gidiyor. Biz buna ampütasyon diyoruz. Biz ozonun kılcal damarları açmasından faydalanarak, oranın kanlanmasını sağlıyoruz. Bir de mikropları öldürme, vücudun direnç mekanizmasını artırdığı için ondan faydalanarak çok kısa bir
sürede mikropları öldürerek iltihabı ortadan kaldırabiliyoruz. İyileşmeyen iltihap yaralarında çok büyük faydaları var. Kemik kırılmasından tutun, iyileşmeyen kronik yaralarda inanılmaz faydası var. Hiç ilaç ve antibiyotik kullanmadan yarayı iyileştirebiliyoruz. Yaranın üzerine poşet geçirip ozonu vererek bu tedaviyi yapıyoruz" diye konuştu.
"FERDİ TAYFUR‘UN AYAĞI DA OZON TEDAVİSİYLE KURTARILDI"
Türkoğlu, ozon tedavisinin şuan Türkiye‘de çok yeni bir tedavi olduğunu ve yaygınlaşmadığına dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Hatta Sosyal Güvenlik Kurumu‘nda bir ödeme planı başlamadı. Mevzuat Sağlık Bakanlığı‘nda da başlamadı ama çalışma aşamasındalar. Tabi bu hemen karar verilecek ödeme planında değil ama Sosyal Güvenlik Kurumu‘nun böyle bir tedavinin kesim ve kesilmeden önce kullanılan antibiyotik tedavisine, yatak ücretini topladığımızda bu tür tedavi yapan merkezleri çağırıp gelin benim diyabetik ayağım var şu fiyata tedavi edin dediğinde bile inanılmaz bir karara ulaşacaktır. Çünkü bir insanın ayağına kesim karıra
vermek çok zor bir karar. Onun için hastalar bir ayak kesilecekse bile haftalarca hastanede yatıyorlar. Artık hasta yeter artık ayağımı kesin diyene kadar hastanede yatıyor. Bu süre zarfında çok pahalı antibiyotikler kullanılıyor. Ondan sonrada kaçınılmaz sonuç ayak kesiliyor. Bu da parça parça kesiliyor. Önce parmaklarından kesiliyor, sonra ayak, sonra bacak kesiliyor. Bu anlamda araştırmacı bir kurum olmak gerekiyor. Bir tedavi şekli varsa bunun teşvik edilmesi gerekiyor. Bunların hepsine sadece bizim
yetişme şansımız yok."
Türkiye‘de Sağlık Bakanlığı‘nın açıkladığı verilere göre 2010 yılında 70 bin kişinin ayağının kesildiğinin altını çizen Türkoğlu, "Bunun hepsine devlet para vermiştir. Bir insanın ayağını kesmek 10 dakikada yapılır biter. Ama ozon tedavisi çok emek isteyen bir tedavi. Ayak kesmek çok kolay ama onu yerine koymak için bir emek gerekiyor. Devlet kesmeye para ayırıyor ama tedavi edilmesine para vermiyor. Ama belki ozon tedavisinin tanıtımı yapılamadı. Ünlü sanatçı Ferdi Tayfur‘un ayağı şeker hastalığından
dolayı kesilecekti o da ozon tedavisiyle kurtuldu. Bu ozon tedavisine birileri engel oluyor sanıyorum. Çünkü ozon tedavisi sadece ayak kesimi tedavilerinde değil kanser hastalarının tedavisinde bile kullanılıyor. Mesela ozon tedavisi ABD‘nin bazı eyaletlerinde serbest bazı eyaletlerinde yasaklanmış durumda. Mesela unutkanlığı önlüyor bir sürü unutkanlık ilaçlarının önüne geçiyor" dedi.
"DEVLET OZON MASRAFINI ÖDEMELİ"
Şanlıurfa‘nın Akçakale ilçesinde tek katlı ve iki göz evde 7 çocuk ve bir kuma ile yaşayan şeker hastası Süheyla Soniç (46), geçen yıl evlerinin avlusunda yalın ayak dolaşırken ayağına cam batmasının ardından hastane hastane gezdi ancak bir türlü tedavi olamadı. Doktorlar en son ayağının kesilmese gerektiğini söyledi ancak ailesi buna izin vermeyerek ozon tedavisiyle ayağını kurtardı. Soniç‘in ağabeyli Mustafa Atan, (48), 3 doktorun kız kardeşinin ayağını kesme kararı verdiğini ancak kendilerinin buna
karşı çıkarak kestirmediklerini ifade ederek, "Şimdi biz kesme taraftarı olmadığımız için tedavisini yapmayı düşündük, ozon tedavisi yaptırdık, hastamızın ayağı şuanda dört dörtlük yürüyebiliyor, kalkabiliyor kendi ihtiyacını gideriyor. Sadece ozonu SSK karşılamıyor kız kardeşim sigortalı. Pahalı bir tedavi olduğu için sigorta karşılamıyor ama ayağı kesmeyi karşılıyor. Burada bir tuhaflık var. Şimdi ben hasta olacağım ülkeme ve milletime hizmet edeceğim, ben hastalandığımda ülkemde, devletimde doktorda beni
kurtarmayacak. Bu toplumun sorunu, bugün benim, yarın senin, diğer gün başkasının başında. Bundan hiç kimse kaçamaz onun için bunun devlet güvencesi altında olması gerekiyor. Kesme de çözüm değil bugün 10 santim aşağıda kesiyorsunuz, sonra yukarıdan kesiyorsunuz" dedi.
"BİR BACAĞI KESİLDİ DİĞERİNİ OZON TEDAVİSİYLE KURTARDI"
Temel İlkitoğlu (66) ise hem damar tıkanıklığı hem de şeker hastası olduğu için bir ayağında yara çıktı doktora gitti ve ayağının kesilmesi gerektiğini söylediler. Bunun üzerine ayağı önce parmaklarından ardından diz kapağının altından daha sonrada diz kapağının üzerinden kesildi. Daha hastaneden çıkmadan diğer ayağında da yara çıkan İlkitoğlu‘na doktorlar "bu ayağını da kesmeliyiz yoksa hayatından olursun" dediler ama İlkitoğlu ayağını kestirmeyerek ozon tedavisine başladığını ve ayağını kurtardığını
belirterek, "Ozon diye bir yerin olduğunu söylediler bana ama o zamana kadar varlığını bilmiyordum. Ayağım kesildikten sonra kendiliğinden şeker yarası denen bir yara çıktı. Fakat bu diğer yaralara benzemiyordu mutlaka ozon tedavisi görmem gerekiyordu. Nihayet ilgili yere gittim 8 gibi uzun bir süre ozon tedavisi yaptırdım. Şuan ayağımda hiçbir şey kalmadı. Ancak devletin buraya hiçbir ayrıcalığı imkanı yok. Ben emekli bir insanım bu bana çok ağır geldi. Madden gücüm yetmedi çok sıkıntılar çektim ama
faydasını da gördüm. Daha önce her türlü tedavilere başvurdum, ama şeker yarasını iyileştiremediler. Ayağımı kestiler ertesi günde diğer ayağımı keseceklerdi ben izin vermedim. Doktor bu yara seni öldürür demesine rağmen ben ayağımı kestirmeyip ozon tedavisi yaptırdım ve kurtuldum. Ozon tedavisin çoğu insan bilmiyor. Bu 70 bin kişiden kaç kişi gitmiştir. Belki oraya gitseler ayakları kesilmeden de kurtulabilirlerdi. Devletin ayak kesme masrafını karşılamasını ancak ozon tedavisini karşılamamasını çok
yanlış buluyorum. Devlet asıl buna yardımcı olmalı çünkü bu hastalığa düşen insanlar çok çaresiz çok imkansız" şeklinde konuştu.
"DEVLET 60 SEANSI KARŞILIYOR"
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Adana İl Müdürü Muhammet Gerçek, SGK‘nın ozon tedavisini karşılamıyor yönündeki yorumların yanlış olduğunu 1 yılda yeni sevk edilen bir hastanın zorluk derecesine göre devletin ücretini karşıladığını söyledi. Gerçek, "Eğer hasta diyabetik bir hasta ise bunun için devlet 1 yılda 60 seansını karşılıyor. Eğer hastanın durumu ağır değilse ya da diyabetik hasta değilse 1 yılda 30 senası karşılıyor. Ayrıca doktorlar ikinci yılda hastanın seansa ihtiyacı olduğunu belirtirse öbür
yılda yine 30 ya da 60 seans hizmet alabiliyor. Bütün bunların olabilmesi için uzman doktorlar tarafından hastaya ozon tedavisi için rapor vermesi gerekiyor" dedi.
Kaynak: İHA
sürede mikropları öldürerek iltihabı ortadan kaldırabiliyoruz. İyileşmeyen iltihap yaralarında çok büyük faydaları var. Kemik kırılmasından tutun, iyileşmeyen kronik yaralarda inanılmaz faydası var. Hiç ilaç ve antibiyotik kullanmadan yarayı iyileştirebiliyoruz. Yaranın üzerine poşet geçirip ozonu vererek bu tedaviyi yapıyoruz" diye konuştu.
"FERDİ TAYFUR‘UN AYAĞI DA OZON TEDAVİSİYLE KURTARILDI"
Türkoğlu, ozon tedavisinin şuan Türkiye‘de çok yeni bir tedavi olduğunu ve yaygınlaşmadığına dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Hatta Sosyal Güvenlik Kurumu‘nda bir ödeme planı başlamadı. Mevzuat Sağlık Bakanlığı‘nda da başlamadı ama çalışma aşamasındalar. Tabi bu hemen karar verilecek ödeme planında değil ama Sosyal Güvenlik Kurumu‘nun böyle bir tedavinin kesim ve kesilmeden önce kullanılan antibiyotik tedavisine, yatak ücretini topladığımızda bu tür tedavi yapan merkezleri çağırıp gelin benim diyabetik ayağım var şu fiyata tedavi edin dediğinde bile inanılmaz bir karara ulaşacaktır. Çünkü bir insanın ayağına kesim karıra
vermek çok zor bir karar. Onun için hastalar bir ayak kesilecekse bile haftalarca hastanede yatıyorlar. Artık hasta yeter artık ayağımı kesin diyene kadar hastanede yatıyor. Bu süre zarfında çok pahalı antibiyotikler kullanılıyor. Ondan sonrada kaçınılmaz sonuç ayak kesiliyor. Bu da parça parça kesiliyor. Önce parmaklarından kesiliyor, sonra ayak, sonra bacak kesiliyor. Bu anlamda araştırmacı bir kurum olmak gerekiyor. Bir tedavi şekli varsa bunun teşvik edilmesi gerekiyor. Bunların hepsine sadece bizim
yetişme şansımız yok."
Türkiye‘de Sağlık Bakanlığı‘nın açıkladığı verilere göre 2010 yılında 70 bin kişinin ayağının kesildiğinin altını çizen Türkoğlu, "Bunun hepsine devlet para vermiştir. Bir insanın ayağını kesmek 10 dakikada yapılır biter. Ama ozon tedavisi çok emek isteyen bir tedavi. Ayak kesmek çok kolay ama onu yerine koymak için bir emek gerekiyor. Devlet kesmeye para ayırıyor ama tedavi edilmesine para vermiyor. Ama belki ozon tedavisinin tanıtımı yapılamadı. Ünlü sanatçı Ferdi Tayfur‘un ayağı şeker hastalığından
dolayı kesilecekti o da ozon tedavisiyle kurtuldu. Bu ozon tedavisine birileri engel oluyor sanıyorum. Çünkü ozon tedavisi sadece ayak kesimi tedavilerinde değil kanser hastalarının tedavisinde bile kullanılıyor. Mesela ozon tedavisi ABD‘nin bazı eyaletlerinde serbest bazı eyaletlerinde yasaklanmış durumda. Mesela unutkanlığı önlüyor bir sürü unutkanlık ilaçlarının önüne geçiyor" dedi.
"DEVLET OZON MASRAFINI ÖDEMELİ"
Şanlıurfa‘nın Akçakale ilçesinde tek katlı ve iki göz evde 7 çocuk ve bir kuma ile yaşayan şeker hastası Süheyla Soniç (46), geçen yıl evlerinin avlusunda yalın ayak dolaşırken ayağına cam batmasının ardından hastane hastane gezdi ancak bir türlü tedavi olamadı. Doktorlar en son ayağının kesilmese gerektiğini söyledi ancak ailesi buna izin vermeyerek ozon tedavisiyle ayağını kurtardı. Soniç‘in ağabeyli Mustafa Atan, (48), 3 doktorun kız kardeşinin ayağını kesme kararı verdiğini ancak kendilerinin buna
karşı çıkarak kestirmediklerini ifade ederek, "Şimdi biz kesme taraftarı olmadığımız için tedavisini yapmayı düşündük, ozon tedavisi yaptırdık, hastamızın ayağı şuanda dört dörtlük yürüyebiliyor, kalkabiliyor kendi ihtiyacını gideriyor. Sadece ozonu SSK karşılamıyor kız kardeşim sigortalı. Pahalı bir tedavi olduğu için sigorta karşılamıyor ama ayağı kesmeyi karşılıyor. Burada bir tuhaflık var. Şimdi ben hasta olacağım ülkeme ve milletime hizmet edeceğim, ben hastalandığımda ülkemde, devletimde doktorda beni
kurtarmayacak. Bu toplumun sorunu, bugün benim, yarın senin, diğer gün başkasının başında. Bundan hiç kimse kaçamaz onun için bunun devlet güvencesi altında olması gerekiyor. Kesme de çözüm değil bugün 10 santim aşağıda kesiyorsunuz, sonra yukarıdan kesiyorsunuz" dedi.
"BİR BACAĞI KESİLDİ DİĞERİNİ OZON TEDAVİSİYLE KURTARDI"
Temel İlkitoğlu (66) ise hem damar tıkanıklığı hem de şeker hastası olduğu için bir ayağında yara çıktı doktora gitti ve ayağının kesilmesi gerektiğini söylediler. Bunun üzerine ayağı önce parmaklarından ardından diz kapağının altından daha sonrada diz kapağının üzerinden kesildi. Daha hastaneden çıkmadan diğer ayağında da yara çıkan İlkitoğlu‘na doktorlar "bu ayağını da kesmeliyiz yoksa hayatından olursun" dediler ama İlkitoğlu ayağını kestirmeyerek ozon tedavisine başladığını ve ayağını kurtardığını
belirterek, "Ozon diye bir yerin olduğunu söylediler bana ama o zamana kadar varlığını bilmiyordum. Ayağım kesildikten sonra kendiliğinden şeker yarası denen bir yara çıktı. Fakat bu diğer yaralara benzemiyordu mutlaka ozon tedavisi görmem gerekiyordu. Nihayet ilgili yere gittim 8 gibi uzun bir süre ozon tedavisi yaptırdım. Şuan ayağımda hiçbir şey kalmadı. Ancak devletin buraya hiçbir ayrıcalığı imkanı yok. Ben emekli bir insanım bu bana çok ağır geldi. Madden gücüm yetmedi çok sıkıntılar çektim ama
faydasını da gördüm. Daha önce her türlü tedavilere başvurdum, ama şeker yarasını iyileştiremediler. Ayağımı kestiler ertesi günde diğer ayağımı keseceklerdi ben izin vermedim. Doktor bu yara seni öldürür demesine rağmen ben ayağımı kestirmeyip ozon tedavisi yaptırdım ve kurtuldum. Ozon tedavisin çoğu insan bilmiyor. Bu 70 bin kişiden kaç kişi gitmiştir. Belki oraya gitseler ayakları kesilmeden de kurtulabilirlerdi. Devletin ayak kesme masrafını karşılamasını ancak ozon tedavisini karşılamamasını çok
yanlış buluyorum. Devlet asıl buna yardımcı olmalı çünkü bu hastalığa düşen insanlar çok çaresiz çok imkansız" şeklinde konuştu.
"DEVLET 60 SEANSI KARŞILIYOR"
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Adana İl Müdürü Muhammet Gerçek, SGK‘nın ozon tedavisini karşılamıyor yönündeki yorumların yanlış olduğunu 1 yılda yeni sevk edilen bir hastanın zorluk derecesine göre devletin ücretini karşıladığını söyledi. Gerçek, "Eğer hasta diyabetik bir hasta ise bunun için devlet 1 yılda 60 seansını karşılıyor. Eğer hastanın durumu ağır değilse ya da diyabetik hasta değilse 1 yılda 30 senası karşılıyor. Ayrıca doktorlar ikinci yılda hastanın seansa ihtiyacı olduğunu belirtirse öbür
yılda yine 30 ya da 60 seans hizmet alabiliyor. Bütün bunların olabilmesi için uzman doktorlar tarafından hastaya ozon tedavisi için rapor vermesi gerekiyor" dedi.