Canbolat: Birinci Sınıf Tarım Arazisinin Etü Kampüsü Yapılması Kanuna Aykırı
Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) kampüsü için verimli tarım topraklarının belirlenmesi tepki çekmeye devam ediyor.
Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) kampüsü için verimli tarım topraklarının belirlenmesi tepki çekmeye devam ediyor. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Y. Canbolat, belirlenen alanın birinci sınıf mutlak tarım arazisi olduğunu belirterek, bu alanın tarımsal üretim amacı dışında kullanılmasının kanunen mümkün olmadığını belirtti.
ETÜ‘nün kampüs alanı için aylardır süren arayışlar sona erdi. Mahallebaşı, Tortum ve Çat yollarının adının da geçtiği arayışlar sonrası Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi‘nin kullandığı havaalanı yolundaki verimli tarım arazileri belirlendi.
Seçimin yanlış olduğunu ifade eden Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Canbolat, ETÜ için belirlenen ve Ziraat Fakültesi tarafından kullanılan alanın birinci sınıf mutlak tarım alanı olduğunu vurguladı.
Tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazilerinin 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu‘nun 13. maddesine göre tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağının altını çizen Prof. Canbolat, “Üniversitemize tahsisli 1. sınıf tarım arazilerinin başka amaçlı tahsisine yasal imkan bulunmamaktadır. Mutlak tarım arazilerinin tarım dışı kullanımlara açılmasının doğuracağı birçok sakınca vardır. İlimizde işlemeli tarım alanları oldukça az bulunması yanında, üniversitemizde bu amaca uygun vasıfta ve söz konusu araziye ikame edilecek başka bir alan bulunmamaktadır.” dedi.
Mevcut işletme alanının elden çıkarılmasının büyük bir kayıp olacağının altını çizen Canbolat, bununla üniversitenin zirai faaliyetlerinin tamamen duracağını ifade etti. Fakültenin, bölgenin büyük ölçekli sertifikalı tohum üretim merkezlerinin başında geldiğini belirten Canbolat, “Gerek üniversitemizde bölge şartlarına adapte olmuş yüksek verimli ve kaliteli yem bitkileri, gerekse DATAE tarafından geliştirilerek tescillenen ve bölge yetiştiricisine ulaştırılmak istenen yüksek verimli hububat çeşitlerinin de üretildiği bir merkezdir. Bu özelliği nedeniyle Ziraat İşletme Müdürlüğümüzü Erzurum halkı öteden beri tohum ıslah alanı olarak bilmektedir. Arazinin elden çıkmasıyla bu faaliyetler sekteye uğrayacaktır.” diye konuştu.
Talep edilen alanda, fakültelerinin kuruluşundan bu yana eğitim-öğretim, araştırma, yüksek lisans, doktora, doçentlik ve profesörlük gibi akademik çalışmaların yürütüldüğünün altını çizen Canbolat, “Tarım politikası ve işletmeciliği projeleri, hayvan yetiştiriciliği ve ıslahı projeleri, toprak verimliliği, sulama ve gübreleme projeleri, tarla bitkileri yetiştiriciliği ve ıslahı projeleri, yem muhafaza yöntemleri, silaj yapım teknikleri ve mera ıslah projeleri, tarımsal yapı-barınak, tesis ve yönetim projeleri, gıda ürünleri işleme teknolojisi projeleri, bitki hastalık ve zararlıları ile mücadele projeleri, meyve sebze yetiştiriciliği ve ıslahı projeleri, tarımsal mekanizasyon projeleri, su ürünleri yetiştiriciliği ve ıslahı projeleri, tarımsal biyoteknoloji projeleri ve peyzaj mimarlığı projeleri yürütülmektedir.” ifadelerini kullandı.
Atatürk Üniversitesi, Erzurum Ticaret Borsası ve İl Özel İdaresi, çeşitli kamu kuruluşu ve sivil toplum örgütlerinin birlikteliğinde DANABANK projesinin de bu alanda yürütüleceğini ifade eden Canbolat, projenin yem bitkilerinin de buradan sağlanacağını kaydetti. Arazi üzerinde şu anda idari binalar, hayvan barınakları, depo ve hangarlar ile araştırma istasyonları yer aldığını dile getiren Prof. Canbolat, “Söz konusu alanda bulunan araştırma istasyonlarındaki bitkisel ve hayvansal genetik materyaller yaklaşık 50 yıllık bir bikimin sonucudur ve mutlaka korunmalıdır. Bu alanın korunması toprağın, biyoçeşitliliğin, bitkisel ve hayvansal genetik kaynakların gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacaktır.” dedi.
"ERZURUM VE OVASININ GELECEĞİ EKOLOJİK YÖNDEN TEHLİKE ALTINDA"
Üniversite yerleşkelerinin çevresinde kısa zaman sonra yoğun yapılaşma yaşandığını dile getiren Dekan Canbolat, “Bu arazinin korunması Erzurum kentinin sağlıklı yapılaşması, hava ve su kirliliğinin önlenmesi için de bir sigortadır. Önemli bir su havzası olan mevcut alanın tarım dışı amaçlarla kullanılması halinde, Erzurum kentinin ve ovasının geleceği ekolojik olarak tehlike altına girecektir.” diye konuştu.
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi‘nin, tüm ziraat fakülteleri arasında Türkiye‘de ilk 3‘e girdiğini ifade eden Dekan Canbolat, bu başarının öğretim kadrosunun yanı sıra arazi varlığı, araştırma istasyonları gibi fiziki imkânları sayesinde gerçekleştiğini belirtti. Alanda ziraat, veteriner, su ürünleri, fen ve edebiyat fakültelerinin ilgili bölümleri ve mimarlık ve tasarım fakültesinin birçok faaliyetinin gerçekleştirildiğini hatırlatan Dekan Canbolat, alanın bu fakültelerin can damarı olduğunu sözlerine ekledi.
ETÜ‘nün kampüs alanı için aylardır süren arayışlar sona erdi. Mahallebaşı, Tortum ve Çat yollarının adının da geçtiği arayışlar sonrası Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi‘nin kullandığı havaalanı yolundaki verimli tarım arazileri belirlendi.
Seçimin yanlış olduğunu ifade eden Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Canbolat, ETÜ için belirlenen ve Ziraat Fakültesi tarafından kullanılan alanın birinci sınıf mutlak tarım alanı olduğunu vurguladı.
Tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazilerinin 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu‘nun 13. maddesine göre tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağının altını çizen Prof. Canbolat, “Üniversitemize tahsisli 1. sınıf tarım arazilerinin başka amaçlı tahsisine yasal imkan bulunmamaktadır. Mutlak tarım arazilerinin tarım dışı kullanımlara açılmasının doğuracağı birçok sakınca vardır. İlimizde işlemeli tarım alanları oldukça az bulunması yanında, üniversitemizde bu amaca uygun vasıfta ve söz konusu araziye ikame edilecek başka bir alan bulunmamaktadır.” dedi.
Mevcut işletme alanının elden çıkarılmasının büyük bir kayıp olacağının altını çizen Canbolat, bununla üniversitenin zirai faaliyetlerinin tamamen duracağını ifade etti. Fakültenin, bölgenin büyük ölçekli sertifikalı tohum üretim merkezlerinin başında geldiğini belirten Canbolat, “Gerek üniversitemizde bölge şartlarına adapte olmuş yüksek verimli ve kaliteli yem bitkileri, gerekse DATAE tarafından geliştirilerek tescillenen ve bölge yetiştiricisine ulaştırılmak istenen yüksek verimli hububat çeşitlerinin de üretildiği bir merkezdir. Bu özelliği nedeniyle Ziraat İşletme Müdürlüğümüzü Erzurum halkı öteden beri tohum ıslah alanı olarak bilmektedir. Arazinin elden çıkmasıyla bu faaliyetler sekteye uğrayacaktır.” diye konuştu.
Talep edilen alanda, fakültelerinin kuruluşundan bu yana eğitim-öğretim, araştırma, yüksek lisans, doktora, doçentlik ve profesörlük gibi akademik çalışmaların yürütüldüğünün altını çizen Canbolat, “Tarım politikası ve işletmeciliği projeleri, hayvan yetiştiriciliği ve ıslahı projeleri, toprak verimliliği, sulama ve gübreleme projeleri, tarla bitkileri yetiştiriciliği ve ıslahı projeleri, yem muhafaza yöntemleri, silaj yapım teknikleri ve mera ıslah projeleri, tarımsal yapı-barınak, tesis ve yönetim projeleri, gıda ürünleri işleme teknolojisi projeleri, bitki hastalık ve zararlıları ile mücadele projeleri, meyve sebze yetiştiriciliği ve ıslahı projeleri, tarımsal mekanizasyon projeleri, su ürünleri yetiştiriciliği ve ıslahı projeleri, tarımsal biyoteknoloji projeleri ve peyzaj mimarlığı projeleri yürütülmektedir.” ifadelerini kullandı.
Atatürk Üniversitesi, Erzurum Ticaret Borsası ve İl Özel İdaresi, çeşitli kamu kuruluşu ve sivil toplum örgütlerinin birlikteliğinde DANABANK projesinin de bu alanda yürütüleceğini ifade eden Canbolat, projenin yem bitkilerinin de buradan sağlanacağını kaydetti. Arazi üzerinde şu anda idari binalar, hayvan barınakları, depo ve hangarlar ile araştırma istasyonları yer aldığını dile getiren Prof. Canbolat, “Söz konusu alanda bulunan araştırma istasyonlarındaki bitkisel ve hayvansal genetik materyaller yaklaşık 50 yıllık bir bikimin sonucudur ve mutlaka korunmalıdır. Bu alanın korunması toprağın, biyoçeşitliliğin, bitkisel ve hayvansal genetik kaynakların gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacaktır.” dedi.
"ERZURUM VE OVASININ GELECEĞİ EKOLOJİK YÖNDEN TEHLİKE ALTINDA"
Üniversite yerleşkelerinin çevresinde kısa zaman sonra yoğun yapılaşma yaşandığını dile getiren Dekan Canbolat, “Bu arazinin korunması Erzurum kentinin sağlıklı yapılaşması, hava ve su kirliliğinin önlenmesi için de bir sigortadır. Önemli bir su havzası olan mevcut alanın tarım dışı amaçlarla kullanılması halinde, Erzurum kentinin ve ovasının geleceği ekolojik olarak tehlike altına girecektir.” diye konuştu.
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi‘nin, tüm ziraat fakülteleri arasında Türkiye‘de ilk 3‘e girdiğini ifade eden Dekan Canbolat, bu başarının öğretim kadrosunun yanı sıra arazi varlığı, araştırma istasyonları gibi fiziki imkânları sayesinde gerçekleştiğini belirtti. Alanda ziraat, veteriner, su ürünleri, fen ve edebiyat fakültelerinin ilgili bölümleri ve mimarlık ve tasarım fakültesinin birçok faaliyetinin gerçekleştirildiğini hatırlatan Dekan Canbolat, alanın bu fakültelerin can damarı olduğunu sözlerine ekledi.