Ergenekon Sanığı ‘Asena‘, Telefon Konuşmalarına Cevap Verdi

Ergenekon davasının tutuklu sanığı Fatma Cengiz, mahkemede dinletilen telefon görüşmelerine ilişkin kayıtlara cevap verdi.

Ergenekon davasının tutuklu sanığı Fatma Cengiz, mahkemede dinletilen telefon görüşmelerine ilişkin kayıtlara cevap verdi. Asena olarak bilinen Cengiz, bir konuşmasıyla ilgili sorulan soru üzerine MİT‘çiler tarafından kendisine bilgisayar ortamından İlker Başbuğ‘un görüntüsünün gösterildiğini ancak sesinin dinlettirilmediğini iddia etti. Dinlettirilen görüşmelerden birinde ise Cengiz, "Eymür, Ağar ve Eken yetmezmiş gibi bir de Hilmi Özkök çıktı. İbrahim Şahin için aracılık yapmamı istiyor. beni çıkarın aradan artık." diyor.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi‘nde görülen İkinci Ergenekon davasının 123‘üncü duruşmasına Mahkeme Başkanı Köksal Şengün mazereti nedeniyle katılamadığı için Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese veaklet etti. Başkan Özese, tutuklu sanık İbrahim Şahin‘in daha önceki celsede sorgusunun yarım kaldığını belirterek sorgusuna devam edilmesi için Şahin‘i sanık kürsüsüne çağırdı. Daha sonra da İbrahim Şahin‘i ilgilendiren bazı ses kayıtları dinleterek bu kayıtlarla ilgili olarak İbrahim Şahin ile Fatma Cengiz‘e bazı sorular soracağını açıkladı.

Sanık Fatma Cengiz ile İbrahim Şahin arasında geçen konuşmada Cengiz, elinde gizli Ermeni‘ler ile ilgili müthiş belgeler olduğunu söylüyor. Başka bir konuşmasında ise Cengiz‘in, sanık Şahin‘e "TVK‘daydım, sigara alacağım bahanesiyle dışarı çıktım. Ayakkabımın içine sakladığım belgeleri markete bırakacağım. Bunları Başbuğ istemişti. Şimdi müthiş güvenlik önlemleri aldılar. Dışarı belge çıkmaması için giriş ve çıkışları yasakladılar." diyor. Başka bir konuşmasında da Cengiz‘in, konuştukları bir kişinin hangi araca bindiğini, günlük ne kadar araç kullandığını tespit edip bildireceğini söyleyeceğini anlatıyor.

Başkan Özese, konuşmalarda TVK‘da olduğunu söyleyen Çengiz‘e, "Bu TVK konusunu açar mısınız?" diye sordu. Savunmasında da anlattığını belirten Cengiz, "MİT‘çiler beni kendi çalıştıkları yere götürdüler. Arabanın pencereleri perdeli olduğu için tam olarak nereye gittiğimizi bilmiyorum. Yeşil boyalı bir binaydı. Cam kapıdan içeri girdik. orada 3-4 masa ve bilgisayarlar vardı. Çay da ısmarladılar ama o gün gittiğimizde içerideki odaya beni almadılar." diye açıklamada bulundu. Konuşmasının başka bir yerinde ise Cengiz, yine İbrahim Şahin‘e, "Sana 25 sayfa belge fakslayacağım." diyor. Başkan Özese, ayakkabısı içerisine sakladığı bu 25 sayfa belgenin ne olduğunu sordu. Cengiz bu soruya "Ayakkabımın içine sakladığım ayrı belgeydi. Musa, Kağan isimli görevliler vardı. Bana bazı belgeler vereceğini söyledi. Ayakkabımın içine sakladığım belgeler Abdullah Ayata‘nın MİT‘e ulaştırılmasını istediği belgelerdir." ifadesini kullandı.

Cengiz, Başkan Özese‘nin soruları üzerine İbrahim Şahin‘i komutanlarla, askeri kişilerle görüştürmediğini söyledi. Cengiz, "İbrahim Şahin‘i komutanlarla MİT‘çiler görüştüreceklerini söylüyorlardı. Ben de görüştürdüklerini düşündüm." açıklamasını yaptı. Cengiz, telefon kayıtlarının birçoğunun kendisine ait olduğunu ancak dava dosyasında yer alan ve kendisine ait olduğu ileri sürülen mesajların birçoğunun ise kendisine ait olmadığını söyledi.

Mustafa isimli bir kişinin, yanına gelmek için telefon açtığı görüşmede Cengiz‘in "Ben tepedeyim. Buraya gelemezsin. Zaten gelsen de içeri giremezsin." dediği telefon kaydına da başka bir açıklama getirdi. Cegiz‘in, "Dedeman oteldeydim." sözü üzerine Başkan Özese, "Erciyes‘te olduğunuzu söylüyorsunuz. Oraya gelse içeri giremez miydi yani?" diye sordu. Cengiz ise "Giremezdi. Konuk olarak gelen sanatçı ağabeylerimle birlikteydim. Şimdi gelecek dan dun konuşacak. Zaten sanatçı ağabeylerim de gelmesini istemiyordu. Ülkü ocaklarından 3-4 genci koruma olarak göndermişlerdi." açıklamasını yaptı.

Bir görüşmesinde İbrahim Şahin için MGK‘dan bir görevlendirme çıktığını söylediği konuşmasına ise "MİT‘çi Selahattin söyledi bana. ‘Ağabeyinizi bize veriyorlar. Karar çıkıyor MGK‘dan.‘ dediler. MİT için atama kararları MGK‘dan çıkıyormuş, Ben bilmiyordum." dedi.

Cengiz, Kayseri‘de kendisiyle görüşen MİT‘çilerden Kaan adlı kişinin bir kereye mahsus olmak üzere kendisini karargah gibi kullandıkları ve daha önce giremediği odaya girmesine izin verdiğini söyledi. İçeri birlikte girdiklerini belirten Cengiz, 6 tane büyük bilgisayar vardı. Büyük ekranlar vardı. Radyolarda kullanılan ses ayarlarını yapan cihazların daha büyüğü vardı. Ekranlarda Kayseri‘den Ankara‘dan görüntüler vardı. Kaan bana, hem Genelkurmay‘dan, hem emniyetten istedikleri yerden görüntü alabildiklerini söyledi. Örnek olarak İlker Başbuğ‘un o an odasındaki görüntüsünü gösterdi. Ses yok mu diye sordum. Sesini de dinleyebileceklerini ama şu aşamada bana dinletmesinin doğru olmadığını söyledi. Bu bağlantı olaylarını odada bulunun 4-5 kişi yapıyordu." dedi. Cengiz, odaya girdikleri sırada diğer MİT‘çiler Selahattin ve Davut‘un orada olmadığını söyledi.

MİT‘çilerden Musa aldı kişinin emekli Orgeneral Hilmi Özkök ile görüştüğünü anlatan Cengiz, "Bir sefer de beni kendi telefonundan Özkök ile görüştürdü. Hal hatır sorduk. Hilmi beyden telefon numarasını istedim. Olup bitenlerden haberi var mı, yok mu bilmiyordum." diye konuştu.

Kendisinin görüştüğü bu istihbaratçılarla sürekli, "Siz komutanlarla konuşuyorsunuz. Beni neden araya koyuyorsunuz? Maşa olarak mı kullanıyorlar" diye kavga ettiğini belirten Cengiz, Özese‘nin sorusu üzerine de Şahin‘i terörle mücadelede kurulacak yeni oluşumun başına geçirilmesi için görüşüldüğü belirtilen Bekir Kalyoncu ile 4-5 kez konuştuğunu söyledi.

EYMÜR, AĞAR VE EKEN YETMEZMİŞ GİBİ BİR DE ÖZKÖK ÇIKTI

Özese, "Ben bu sistemden direkt görüşüyorum. Hem görüntü hem resmi alıyorum. Bazen de ben çıkıyorum, İbrahim Şahin görüşüyor. Hilmi Özkök Paşa arada beni kullanıyor. Zoruma gidiyor. Eymür, Ağar ve Eken yetmezmiş gibi şimdi bir de bu çıktı." şeklindeki konuşmayı dinleterek, "Buradan sizin bir defa değil birkaç defa görüştüğünüz anlaşılıyor" dedi. İfadelerinde bilgisayar kullanmayı bilmediğini belirten Cengiz‘in, dinletilen bir görüşmesinde Hilmi Özkök gibi bazı komutanlarla görüntülü ve sesli olarak görüşebiliyorum. Hem sesini alabiliyorum hem de görüntüsünü alabiliyorum. İbrahim Şahin ile görüşmek istediklerinde bağlantıyı kurmak için bilgisayarak 4-5 tane numara giriyorum ve bağlantıyı kurup dışarı çıkıyorum. Onlar kendi aralarında görüşüyorlar." dediği anlaşıldı. Cengiz bu görüşmeleriyle ilgili ise İbrahim Şahin ile MİT‘çilerin kendi telefonundan sürekli görüştüğü bilgisini vermekle yetindi.