‘Yurtdışındaki Türk Okulları İşadamları İçin Büyük Nimet‘

Sena Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve İş Hayatı Dayanışma Derneği (İŞHAD) Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Özyurt, yurtdışındaki Türk okullarının işadamları için büyük nimet olduğunu söyledi.

‘Yurtdışındaki Türk Okulları İşadamları İçin Büyük Nimet‘
Sena Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve İş Hayatı Dayanışma Derneği (İŞHAD) Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Özyurt, yurtdışındaki Türk okullarının işadamları için büyük nimet olduğunu söyledi. Özyurt, "Çinli işadamları, Afrika ülkelerinde fizibilite çalışması için binlerce dolar harcıyor. Türk işadamları ise yurtdışına çıktığı zaman bu okullar sayesinde fizibilite dosyalarını ücretsiz önünde buluyor." dedi.

Balıkesir Genç Sanayici ve İşadamları Derneği (GESİAD) Sanayi Komisyonu tarafından, "İhracata Profesyonel Bir Bakış ve Afrika Pazarının Keşfi" konulu bir toplantı düzenlendi. Dimes A.Ş, İhracat Müdürü Vedat Doruk, Sena Grup Yönetim Kurulu Başkanı Özyurt ve Yönetim Kurulu Üyesi Gabonlu işadamı Sylaa Sekou‘nun konuşmacı olduğu toplantıya Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahir Alkan, GEİSAD Başkanı Ergin Akyıldız ve çok sayıda işadamı da katıldı. Açılış konuşmasını yapan Akyıldız, derneğin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Sanayi Komisyonu Başkanı Emrah Şenel ise ihracatın püf noktalarını anlattı. İhracat Müdürü Doruk da Dimes‘in kuruluşu hakkında bilgi vererek, Tokat‘ta mütevazi bir aile tarafından kurulduğunu söyledi: "Bugüne kadar 50 ülkeyi ziyaret ettim ve insanlarla fikir alışverişinde bulundum. İhracat yaptığımız yerlerden başlıcaları AB ülkeleri, Uzakdoğu, Çin ve son dönemlerde Afrika kıtası. Dünyadaki tüm mal ve hizmet hareketleri, Avrupa ve ABD‘den Uzakdoğu‘ya kayıyor. En büyük avantajı Çin sağlıyor." Son yıllarda Avrupa ve ABD‘nin gözünü Afrika‘ya çevirdiğini ifade eden Doruk, "Dimes olarak Afrika‘da ahlâk ve müşteri odaklı satış organizasyonu uyguluyoruz. İhracat için mutlaka bulunduğunuz coğrafyadan çıkmak, fuarlara katılmak gerekiyor. Ayrıca iş gezilerinin de çok ciddi faydaları var. Türk işadamlarımızın ihracat konusundaki en büyük handikaplarından biri zarar etme korkusudur. Bunu mutlak surette aşmaları lazım. Yurtdışında harcanan her kuruşun, inanılmaz derecede geri dönüşü oluyor. Türk işadamları, evcil olmaları sebebiyle enerjilerini istenen ölçüde sahaya yansıtamıyor." şeklinde konuştu.

‘OSMANLI‘NIN TORUNLARI, NEREDE KALDINIZ?‘

İŞHAD Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Özyurt ise işadamlarına çeşitli tavsiyelerde bulunup yurtdışındaki deneyimlerini anlattı. 30 yıl boyunca kadın kuaförü olarak çalıştığını belirten Özyurt, 2008‘de Afrika pazarını keşfettiğini söyledi. İki yıl içinde Nijer, Gabon, Togo, Mali ve Guinea gibi ülkelere gıda ihracatına başladığını ifade eden Özyurt, "2010 yılında beş şirket biraraya gelip Sena Grup‘u kurduk. Uganda, Mısır, Senegal ve Burkina Faso ile ticari görüşmelerimiz devam ediyor. Dimes‘le birlikte inşallah 2014 yılında Batı Afrika‘da, kıtanın en büyük meyve suyu üretim tesisini kurmayı planlıyoruz. Dünya, Afrika kıtasında inanılmaz yatırımlar yapıyor. Angola‘da 54 Türk işadamına karşılık 70 bin Çinli var." dedi. Afrika‘ya ihracat yapacak Türk işadamlarına seslenen Özyurt, öncelikle sabırlı olmalarını tavsiye etti: "Afrika‘da genetiğiyle oynanmış bir milletle görüşüyorsunuz. Yüzyıllarca sömürülmüşler ancak bir kırılma noktası yaşanıyor. Afrikalılar bize, ‘Osmanlı‘nın torunları, nerede kaldınız? Sizi bekliyorduk.‘ diyor. 10 yıl sonra Afrika kıtasında yer kalmayacak. Çoğunlukla yapılan görüşmelerden 2,5-3 yıl boyunca sonuç alınmıyor. Çinli işadamları, binlerce dolar harcayıp fizibilite çalışması yapıyor fakat Türk işadamları yurtdışına çıktığı zaman, Türk okulları sayesinde bu fizibilite dosyaları ücretsiz olarak önlerine geliyor. Dünyanın dört bir yanındaki okulların sunduğu imkânları kullansalar, Çin arkamızdan gelir. Maalesef şu anda işadamlarımız bu imkânların sadece yüzde 2‘sini kullanıyor."

Gabonlu işadamı Sekou da Afrika‘da Türk yatırımcısının büyük yollar katedebileceğini söyledi. Ülkesindeki devlet törenlerinde giyilen mahalli kıyafetle toplantıya atılan Sekou, "Afrika‘daki Türk okulu sayesinde 2008 yılında Türkiye ile tanıştım. Afrika, bildiğiniz eski Afrika değil. Yeni bir jenerasyon var artık, geleceğe ümitle bakıyoruz. Özellikle Gabon‘da büyük bir potansiyel var ve Afrikalılar Türklere çok güveniyor. Siz de kendinize güvenin. Afrika‘da Türkiye‘den söz edilmemesinin hiçbir sebebi yok." diye konuştu.

Toplantı, karşılıklı hediyeler verilmesiyle sona erdi.