(Özel Haber) Ferhat Tunç Tunceli‘deki Seçim Sonuçlarını Değerlendirdi
Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu Tunceli bağımsız milletvekili adayı olan ancak seçilemeyen Ferhat Tunç, Tunceli‘de seçim sonuçlarını değerlendirerek, hayal kırıklığı yaşadığını ve çok üzgün olduğunu söyledi.
BDP‘nin 12 Haziran 2011 genel seçimlerde desteklediği ancak seçilemeyen Tunceli bağımsız milletvekili adayı Ferhat Tunç, seçim sonuçlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Tunç‘un açıklamaları sırasında Tunceli Belediye Başkanı Edibe Şahin, BDP Tunceli İl Başkanı Suat Demir ve çok sayıda destekçisi de hazır bulundu. Tunç, son iki gündür Tunceli‘de yaşayan halkın yaşadığı pişmanlığı gördüklerini belirterek, bunu kendilerine açık bir şekilde yansıttıklarını söyledi. Tunceli‘de sanal bir Başbakan
oluşturulduğunu ifade eden Tunç, hemşehrilerinin seçim çalışmaları sırasında Başbakan ilan edildiğini ileri sürdü. Hayal kırıklığı yaşadığını ve üzgün olduğunu belirten Tunç, "Ben 30 yıllık sanatçı kimliği olan bir insanım. Buralıyım ve burayla daha çok anılan bir insan oldum. Buranın tarihi, kültürü, inancı ve tüm değerleri doğrultusunda yoğun mücadeleleri olan bir insanım. Bu yüzden yargılanan ve ölüm tehditleri alan bir insan oldum. Keşke daha adaletli bir seçim olsaydı, taşa kendimizi anlatsaydık
taş bizi anlardı. Ama halkımız bir Dersimlinin ilk kez Başbakan olacağına inandırdı kendini. Dolayısıyla böyle bir sonuç çıktı. Ama bu sonuç bizim için bir yenilgi sayılmaz" dedi.
Tunceli‘de kendi dışındaki güçlerin kendilerine karşı güç birliği kurduklarını öne süren Tunç, "Biz Dersim‘de daha önce almış olduğumuz oyumuzu koruduk. Ancak biz bir blok olarak bu seçime girdik. Dersim‘de ilginçtir sistemin bloğu ile karşılaştık. AK Parti‘den CHP‘ye önemli oranda bir oy kayması yaşandı. Daha önceki seçimlerde 3 bin üzerinde oy alan MHP, bu seçimlerde sadece 900‘lerde kaldı. Dolayısıyla geri kalan kısım CHP‘ye kaydı. Ama en büyük talihsizlik de Dersim‘de sol sosyalist olduğunu söyleyen
bazı grupların, boykot adı altında CHP‘ye yönelmeleri ve destek sunmaları büyük bir talihsizlikti. Genel olarak Dersim‘de çıkan sonucu, ben şansızlık olarak görüyorum. Çok üzgünüm, bu üzüntümü kelimelerle ifade etmem mümkün değil. Ama görüyorum ki Dersim halkı da bu sonuçtan dolayı çok üzgündür" ifadelerini kullandı.
Her şeye rağmen bu halka küskün olmadıklarını ifade eden Tunç, bu halkın kendilerini anlamalarını istediklerini fakat anlaşılamadıklarını söyledi. Bundan sonra bu halkı anlamaya çalışacaklarını vurgulayan Tunç, "Bu süreçte oluşturulan ‘sanal başbakanlık‘ etrafında çıkan bu sonucun adaletli olmadığını bir kez daha anlatacağız. Ben Dersim‘in onurunun Onur Öymen‘e teslim edildiğine inanmıyorum. Özellikle yaşlı kesim son derece duygusal bir tavır alarak, bu dönem CHP‘de karar kıldı. Bunu bir onursuzluk
olarak görmemiz yanlış olur. Bizim halkımızı bu şekilde suçlamamız kabul edilir gibi değil. Keşke halkımız daha bilinçli davransaydı. Keşke 1937-38‘de CHP‘nin rolünün ne olduğunu bilseydi. Bu bölge için asıl misyonunun ne olduğunu anlayabilseydi. Evet biz devletin değişmesi ve dönüşmesini istiyoruz. Dolayısıyla, seçim sürecinde CHP‘nin de Türkiye‘de demokrasi ve özgürlüğün önünde engel olan bir parti olmaktan çok, Kürt sorunu, Alevi sorunu ve diğer sorunların çözümünde belki de tarihsel bir rol
oynayabileceğine inandık. Ama görüyorsunuz yüzde 25‘in az üzerinde bir oy aldı. Bugün Kemal Kılıçdaroğlu‘nun başkanlığı bile tartışmalı durumda. En önemlisi de Demirel‘in listesinden seçilen 22 milletvekilinin yakın bir tarihte CHP‘den ayrılarak kendi guruplarını oluşturacakları konuşuluyor. Bütün bu gerçeklerin Dersim halkı açısından ne anlama geldiğini çok kısa sürede bilince çıkartılacağına inanıyorum. Dersim halkının aslında nasıl bir hata işlediğinin farkına varacak ve gereğini yapacaktır" şeklinde
konuştu.
"BÖLGE 4 DERSİM KÖKENLİ KADIN MİLLETVEKİLİ ÇIKARDI BİZ BİR TANE ÇIKARAMADIK"
Bölgede seçimin galibi olduklarını da sözlerine ekleyen Tunç, "Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu bölgede 36 milletvekili çıkardı. Bölge Dersim‘de meydana çıkan bu durumu kabullenemiyor. Bölge 4 Dersim kökenli bayan milletvekili çıkardı. Bize sitemleri ise, ‘Biz 4 Dersimli milletvekili çıkardık Dersim‘de B bloktan keşke bir milletvekili çıkarsaydı‘ idi" dedi.
"KAMER GENÇ VE BENZERLERİNİN DERSİMİ TEMSİL ETMELERİ ARTIK MÜMKÜN DEĞİL"
Tunç, Dersim‘de kendilerinin bir seçimi kaybettiklerini fakat Dersim‘i kaybetmediklerini söyleyerek, "Kamer Genç ve benzerlerinin Dersim‘i temsil etmelerinin artık mümkün olduğuna inanmıyorum. Dersim halkı da bunu kabul etmeyecektir. Zaten bizim bu seçim sürecinde rakibimiz ne Kamer Genç‘ti, ne de onun arkasında bir gece yarısı operasyonu ile Dersim‘de ikinci sıra milletvekili adayı olarak gösterilen Hüseyin Aygün. Biz nereye gittiysek hep karşımızda Kemal Kılıçdaroğlu vardı. Yani bizim rakibimiz Kemal
Kılıçdaroğlu‘ydu. Bugün beni Sırrı Süreyya Önder aradı. Ben bu dönem parlamentoda Sırrı Süreyya‘yı Tunceli‘nin gönüllü vekili olarak tayin ettiğimi söyleyebilirim. O da bunu büyük bir sevinçle karşıladı. Yıllardır devletin bu halka karşı olan uygulamalarında bu halkın yanındaydık. Çünkü bu devlet Dersim halkına çok büyük acılar çektirdi. Bu acıları birlikte yaşadık. Ama bu dönem aynı devlet zihniyeti ile birlikte olup bizi ağlatmasını kabullenemiyorum. Üzgünüm bu konuda bunu hak etmediğimi düşünüyorum.
Umarım Dersim halkı da en kısa zamanda bunun gereğini yapar, gerçek anlamda Dersim‘i kendi tarihi kimliği ile, inancı ile, kültürü ile temsil edecek evlatlarının değerini anlar.Gereğini yapar" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
oluşturulduğunu ifade eden Tunç, hemşehrilerinin seçim çalışmaları sırasında Başbakan ilan edildiğini ileri sürdü. Hayal kırıklığı yaşadığını ve üzgün olduğunu belirten Tunç, "Ben 30 yıllık sanatçı kimliği olan bir insanım. Buralıyım ve burayla daha çok anılan bir insan oldum. Buranın tarihi, kültürü, inancı ve tüm değerleri doğrultusunda yoğun mücadeleleri olan bir insanım. Bu yüzden yargılanan ve ölüm tehditleri alan bir insan oldum. Keşke daha adaletli bir seçim olsaydı, taşa kendimizi anlatsaydık
taş bizi anlardı. Ama halkımız bir Dersimlinin ilk kez Başbakan olacağına inandırdı kendini. Dolayısıyla böyle bir sonuç çıktı. Ama bu sonuç bizim için bir yenilgi sayılmaz" dedi.
Tunceli‘de kendi dışındaki güçlerin kendilerine karşı güç birliği kurduklarını öne süren Tunç, "Biz Dersim‘de daha önce almış olduğumuz oyumuzu koruduk. Ancak biz bir blok olarak bu seçime girdik. Dersim‘de ilginçtir sistemin bloğu ile karşılaştık. AK Parti‘den CHP‘ye önemli oranda bir oy kayması yaşandı. Daha önceki seçimlerde 3 bin üzerinde oy alan MHP, bu seçimlerde sadece 900‘lerde kaldı. Dolayısıyla geri kalan kısım CHP‘ye kaydı. Ama en büyük talihsizlik de Dersim‘de sol sosyalist olduğunu söyleyen
bazı grupların, boykot adı altında CHP‘ye yönelmeleri ve destek sunmaları büyük bir talihsizlikti. Genel olarak Dersim‘de çıkan sonucu, ben şansızlık olarak görüyorum. Çok üzgünüm, bu üzüntümü kelimelerle ifade etmem mümkün değil. Ama görüyorum ki Dersim halkı da bu sonuçtan dolayı çok üzgündür" ifadelerini kullandı.
Her şeye rağmen bu halka küskün olmadıklarını ifade eden Tunç, bu halkın kendilerini anlamalarını istediklerini fakat anlaşılamadıklarını söyledi. Bundan sonra bu halkı anlamaya çalışacaklarını vurgulayan Tunç, "Bu süreçte oluşturulan ‘sanal başbakanlık‘ etrafında çıkan bu sonucun adaletli olmadığını bir kez daha anlatacağız. Ben Dersim‘in onurunun Onur Öymen‘e teslim edildiğine inanmıyorum. Özellikle yaşlı kesim son derece duygusal bir tavır alarak, bu dönem CHP‘de karar kıldı. Bunu bir onursuzluk
olarak görmemiz yanlış olur. Bizim halkımızı bu şekilde suçlamamız kabul edilir gibi değil. Keşke halkımız daha bilinçli davransaydı. Keşke 1937-38‘de CHP‘nin rolünün ne olduğunu bilseydi. Bu bölge için asıl misyonunun ne olduğunu anlayabilseydi. Evet biz devletin değişmesi ve dönüşmesini istiyoruz. Dolayısıyla, seçim sürecinde CHP‘nin de Türkiye‘de demokrasi ve özgürlüğün önünde engel olan bir parti olmaktan çok, Kürt sorunu, Alevi sorunu ve diğer sorunların çözümünde belki de tarihsel bir rol
oynayabileceğine inandık. Ama görüyorsunuz yüzde 25‘in az üzerinde bir oy aldı. Bugün Kemal Kılıçdaroğlu‘nun başkanlığı bile tartışmalı durumda. En önemlisi de Demirel‘in listesinden seçilen 22 milletvekilinin yakın bir tarihte CHP‘den ayrılarak kendi guruplarını oluşturacakları konuşuluyor. Bütün bu gerçeklerin Dersim halkı açısından ne anlama geldiğini çok kısa sürede bilince çıkartılacağına inanıyorum. Dersim halkının aslında nasıl bir hata işlediğinin farkına varacak ve gereğini yapacaktır" şeklinde
konuştu.
"BÖLGE 4 DERSİM KÖKENLİ KADIN MİLLETVEKİLİ ÇIKARDI BİZ BİR TANE ÇIKARAMADIK"
Bölgede seçimin galibi olduklarını da sözlerine ekleyen Tunç, "Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu bölgede 36 milletvekili çıkardı. Bölge Dersim‘de meydana çıkan bu durumu kabullenemiyor. Bölge 4 Dersim kökenli bayan milletvekili çıkardı. Bize sitemleri ise, ‘Biz 4 Dersimli milletvekili çıkardık Dersim‘de B bloktan keşke bir milletvekili çıkarsaydı‘ idi" dedi.
"KAMER GENÇ VE BENZERLERİNİN DERSİMİ TEMSİL ETMELERİ ARTIK MÜMKÜN DEĞİL"
Tunç, Dersim‘de kendilerinin bir seçimi kaybettiklerini fakat Dersim‘i kaybetmediklerini söyleyerek, "Kamer Genç ve benzerlerinin Dersim‘i temsil etmelerinin artık mümkün olduğuna inanmıyorum. Dersim halkı da bunu kabul etmeyecektir. Zaten bizim bu seçim sürecinde rakibimiz ne Kamer Genç‘ti, ne de onun arkasında bir gece yarısı operasyonu ile Dersim‘de ikinci sıra milletvekili adayı olarak gösterilen Hüseyin Aygün. Biz nereye gittiysek hep karşımızda Kemal Kılıçdaroğlu vardı. Yani bizim rakibimiz Kemal
Kılıçdaroğlu‘ydu. Bugün beni Sırrı Süreyya Önder aradı. Ben bu dönem parlamentoda Sırrı Süreyya‘yı Tunceli‘nin gönüllü vekili olarak tayin ettiğimi söyleyebilirim. O da bunu büyük bir sevinçle karşıladı. Yıllardır devletin bu halka karşı olan uygulamalarında bu halkın yanındaydık. Çünkü bu devlet Dersim halkına çok büyük acılar çektirdi. Bu acıları birlikte yaşadık. Ama bu dönem aynı devlet zihniyeti ile birlikte olup bizi ağlatmasını kabullenemiyorum. Üzgünüm bu konuda bunu hak etmediğimi düşünüyorum.
Umarım Dersim halkı da en kısa zamanda bunun gereğini yapar, gerçek anlamda Dersim‘i kendi tarihi kimliği ile, inancı ile, kültürü ile temsil edecek evlatlarının değerini anlar.Gereğini yapar" şeklinde konuştu.