Yılmaz: Kaset Olayı Vicdanları Yaralamıştır Ama Gereği De Yapılmıştır
MHP Adana Milletvekili adayı Seyfettin Yılmaz, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin uygunsuz görüntülerin yer aldığı kaset olayı ile gündeme gelen Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu hakkında ‘gerekeni’ yaptığını söyledi.
MHP Adana Milletvekili adayı Seyfettin Yılmaz, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin uygunsuz görüntülerin yer aldığı kaset olayı ile gündeme gelen Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu hakkında ‘gerekeni’ yaptığını söyledi.
İki genel başkan yardımcısının bu görevlerinden ve milletvekilliği adaylığından istifa ettiğini belirten Yılmaz, “Kasetin içeriğini MHP’nin kurumsal kimliği açısından kabul etmek mümkün değil. Bunu net bir şekilde ortaya koymak lazım. Ama bu bir kişisel hatadır, bir camiayı bağlamaz.”dedi.
Yılmaz, gündemdeki soruları cevapladı. Namaz kılan bir insanın yaptığı ‘yanlışların’ İslam dinine mal edilmeyeceği gibi kişilerin kusurlarının da kurumlara yüklenemeyeceğini hatırlatan Yılmaz, MHP’nin kurumsal kimliğinin kamuoyunca bilindiğine işaret etti. Öğrencilik yıllarında 1986–89’da Rahmetli Alparslan Türkeş’in evinde üç yıl kaldığını anlatan Yılmaz, bugüne kadar ülkü ocakları teşkilatında birçok görevde bulunduğunu kaydetti.
Hedeflerinin özünde ‘ilayı kelimetullah, nizam–ı âlem’ davasının yattığına değinen Yılmaz, şöyle devam etti: “Bu yolda birçok şehit verdik. Davamızın ana hatları bellidir. Şahısların farklı ifade ve yanlış davranışları bu hareketin özüne zarar vermez. MHP milyonlarca üyesi ve gönüllüsü olan bir hareket. Neticede malzememiz insan. İnsanın olduğu yerde, hatanın olması muhtemeldir. Ama biz bu olayı kabul etmiyoruz. MHP, bunun gereği de aynı anda yaparak, konuyla ilgili kararlılığını sergilemiştir.”
‘Kaset skandalının’ siyasi bir malzeme olarak kullanılmasına tepki gösteren Seyfettin Yılmaz, bu yaklaşımın MHP’yi yaraladığını ifade etti.
Başka siyasi partilerde de benzeri örneklerin bulunduğunu iddia eden Yılmaz, Bahçeli’nin aynı gün iki genel başkanın istifasını isteyerek, olaya son noktayı koyduğuna dikkat çekti. Yılmaz, “Tam tersine bu isimlere ‘bizim genel başkan yardımcımız, milletvekilimiz; bunların arkasındayız.’ denilseydi, o zaman MHP’yi bağlardı. Ama aynı gün gereği yapılmıştır.”şeklinde konuştu.
Yılmaz, Adana’nın dertlerini konuşmak yerine kimsenin tasvip etmediği ‘kaset meselesiyle’ muhatap olmasından duyduğu rahatsızlığı yansıttı. MHP tabanının olmazsa olmaz prensiplerinden birisinin de ‘kutsal değerler’ olduğunu belirten Yılmaz, “MHP üyesi birisinin bu hareketin özüne aykırı yaptığı bir olay tüm camiayı bağlamaz. Olmasaydı çok daha iyi olurdu. Hiç birimizin tasvip ettiği bir olay değildir. Vicdanlar yaralanmıştır. Üzüldük; ama aynı an da gereği yapılmıştır. Artık bu konuyu bir kenara attık.” değerlendirmesini yaptı.
Adana’nın sorunlarına da değinen Seyfettin Yılmaz, AK Parti milletvekilleriyle kentin problemlerini her platformda tartışmaya hazır olduğunun altını çizdi. Yılmaz, 9 yıldır bölge müdürlüğü yaptığı kentin sıkıntılarını yakından takip ettiğini de sözlerine ekledi.
İki genel başkan yardımcısının bu görevlerinden ve milletvekilliği adaylığından istifa ettiğini belirten Yılmaz, “Kasetin içeriğini MHP’nin kurumsal kimliği açısından kabul etmek mümkün değil. Bunu net bir şekilde ortaya koymak lazım. Ama bu bir kişisel hatadır, bir camiayı bağlamaz.”dedi.
Yılmaz, gündemdeki soruları cevapladı. Namaz kılan bir insanın yaptığı ‘yanlışların’ İslam dinine mal edilmeyeceği gibi kişilerin kusurlarının da kurumlara yüklenemeyeceğini hatırlatan Yılmaz, MHP’nin kurumsal kimliğinin kamuoyunca bilindiğine işaret etti. Öğrencilik yıllarında 1986–89’da Rahmetli Alparslan Türkeş’in evinde üç yıl kaldığını anlatan Yılmaz, bugüne kadar ülkü ocakları teşkilatında birçok görevde bulunduğunu kaydetti.
Hedeflerinin özünde ‘ilayı kelimetullah, nizam–ı âlem’ davasının yattığına değinen Yılmaz, şöyle devam etti: “Bu yolda birçok şehit verdik. Davamızın ana hatları bellidir. Şahısların farklı ifade ve yanlış davranışları bu hareketin özüne zarar vermez. MHP milyonlarca üyesi ve gönüllüsü olan bir hareket. Neticede malzememiz insan. İnsanın olduğu yerde, hatanın olması muhtemeldir. Ama biz bu olayı kabul etmiyoruz. MHP, bunun gereği de aynı anda yaparak, konuyla ilgili kararlılığını sergilemiştir.”
‘Kaset skandalının’ siyasi bir malzeme olarak kullanılmasına tepki gösteren Seyfettin Yılmaz, bu yaklaşımın MHP’yi yaraladığını ifade etti.
Başka siyasi partilerde de benzeri örneklerin bulunduğunu iddia eden Yılmaz, Bahçeli’nin aynı gün iki genel başkanın istifasını isteyerek, olaya son noktayı koyduğuna dikkat çekti. Yılmaz, “Tam tersine bu isimlere ‘bizim genel başkan yardımcımız, milletvekilimiz; bunların arkasındayız.’ denilseydi, o zaman MHP’yi bağlardı. Ama aynı gün gereği yapılmıştır.”şeklinde konuştu.
Yılmaz, Adana’nın dertlerini konuşmak yerine kimsenin tasvip etmediği ‘kaset meselesiyle’ muhatap olmasından duyduğu rahatsızlığı yansıttı. MHP tabanının olmazsa olmaz prensiplerinden birisinin de ‘kutsal değerler’ olduğunu belirten Yılmaz, “MHP üyesi birisinin bu hareketin özüne aykırı yaptığı bir olay tüm camiayı bağlamaz. Olmasaydı çok daha iyi olurdu. Hiç birimizin tasvip ettiği bir olay değildir. Vicdanlar yaralanmıştır. Üzüldük; ama aynı an da gereği yapılmıştır. Artık bu konuyu bir kenara attık.” değerlendirmesini yaptı.
Adana’nın sorunlarına da değinen Seyfettin Yılmaz, AK Parti milletvekilleriyle kentin problemlerini her platformda tartışmaya hazır olduğunun altını çizdi. Yılmaz, 9 yıldır bölge müdürlüğü yaptığı kentin sıkıntılarını yakından takip ettiğini de sözlerine ekledi.